Maslow Teorisinde yer alan insanoğlunun manevi ihtiyaçlarından biri de itibar ve saygı görmektir. Peki bu ne demek? Birilerinin sizin fikirlerinize değer vermesi ve sözünüze güvenmesiyle oluşan duygu durumlarının size memnuniyet, haz alma ve güçlü bir insan olma duygusunu yaşattırması.Bu teoriyi önce insanlar kendilerinde uygulamış sonrasında ise şirketlere empoze etmeye başlamışlardır.Ne kadar da doğru bir karar ama… Küresel rekabetin olduğu her yerde faaliyet gösteren işletmeler, var olabilme ve faaliyetlerini sürdürebilmek için rekabet ortamının gerekliliklerine ayak uydurmalılar. Bu hevese haiz işletmeler bilinmelidir ki yalnızca maliyet, kalite, ar-ge, satış ve sağlam hizmet koşullarına bağlı olarak ayakta duramazlar, bu özelliklerine mutlaka itibarı da eklemeleri gerekmektedir. Neden mi? Sebebi teknoloji çağında yaşıyoruz. Klasik Pazarlama tekniklerinin yetersiz kaldığı , Modern pazarlama anlayışının hüküm sürdüğü açıkça görülmektedir. İşletmelerin pazarlama anlayışı sadece “ikna et- sat” mantığı ile değil müşterinin ihtiyacını karşılamak ve bu ihtiyaçları tatmin etmekle alakalı olmalıdır. Bunlara ulaşmak için tüketici ya da müşteri ile alışverişiniz geri bildirim, özgürlük ve saydamlıkla sağlanmalıdır.
İşletmelerinde aynı bireyler gibi yer aldıkları çevrede birçok istekleri vardır. Bu gereksinimleri şu şekilde örnekleyebiliriz:
İşletme, saygın bir biçimde konumlanmak ister, söz sahibi olmak ister, rakiplerinden farklı olmak ister, kural koyan olmak ister, pazarda lider olmak ister , İster de ister … Tüm bu istekler ; mücadele, emek, zaman ve parayla olmaktadır.Kurumsal itibara önem veren şirketlerin bünyelerinde nitelikli eleman bulundurmaları en önemli özelliklerindendir. İşletmeler bilir ki itibarlarına değer katan kesim öncelikle çalışanlarıdır. Diğeri ise hissedarlarıdır. Onların fikirlerine önem verirler , güvenirler ve tüm paydaşlarına şeffaf pazarlama iletişim araçlarıyla yakınlaşırlar. “ İtibar, tabiri caizse 2 günde kazanılmaz ama 2 günde kaybedilir.”
Kurumsal İtibar İşletmeye Ne Kazandırır?
CEVAP: ÇOK ŞEY … Hadi gelin tek tek inceleyelim. Kurumsal itibarın bileşenleri davranış , imaj ve kimlikten oluşmaktadır.
- İtibar önce insani değerlere sahip olan ve olmak isteyen Tepe Yönetim (C.E.O.) ile başlar.
- Tepe Yönetim değer verdikçe çekim yasası gibi değer olgusunu çalışanlarına yansıtır ve bu olgu işletme içinde çoğalmaya başlar. Bu işletmenin yüksek değer olgusuna sahip olduğu kulaktan kulağa duyulmaya başlandığı andan itibaren pek çok aday bu işletmenin parçası olmak ister.İş başvuru taleplerinin işletmenin arz miktarını kat be kat geçtiği de gözlemlenmektedir.
- Değer olgusu çoğaldıkça , çekim yasası gibi işletmenin tedarikçilerine ve müşterilerine yansır.
- İtibara önem veren bir işletmenin tedarikçisi kendi kendine şu şekilde düşünmelidir. “ Nasıl bir pazarlama karması uygulamalıyım ki bu işletmenin onaylı tedarikçisi konumuna erişeyim? ” . Bu düşünce ile satın alma maliyetleri işletme açısından karlı duruma gelmeye başlar. Böylece satın alma maliyetleri aşağıya iner. Ticaretin gizli kuralı da burada devreye girer: “Ne mutlu o işletmeye ve tepe yönetimine”:)
- Diğer bir bakış açısında ise kurumsal itibarı olan şirket, ürünlerini veya piyasaya arz olunmuş ise hisse senetlerini daha yüksek fiyatlarla satma imkanını erişir. Bunun temel nedeni ise işletmeye karşı duyduğu ciddi güven duygusunun varlığıdır.
- Başka bir bakış açısı da, itibarlı işletmeler karşılaştıkları kriz ortamlarında daha düşük çaplı finansal krizlerle mücadele ederler. Bunun altında yatan sebep, güven duygusundan dolayı finansal kuruluşların işletmeye karşı daha hoşgörülü , daha çözüm odaklı yaklaşmasıdır.
- Kurumsal itibara önem veren şirketler, seçtikleri pazarlama iletişim araçları ile oluşturdukları yeni ürün sayesinde mevcut Pazar da ya da eski ürünü ile yeni Pazarda, tüketicinin daha hızlı bir şekilde kendilerine inanarak etkilenmelerine olanak sağlarlar.
- Şirket alım satımlarında kurumsal itibara sahip şirketler yatırımcıların dikkatini çekerek daha hızlı satılır. Muhasebe yöneticileri veya araştırma şirketleri, her ne kadar finansal tablolar hazırlasalar da ,soyut kavram olan itibarı bu tablolara yansıtamazlar. Bu soyut kavram paha biçilemez bir olgu olması yanında şirkete katma değer katan eşsiz bir mücevherdir.
Kısaca özetlemek gerekirse; bu yolda emek sarf eden her işletme itibara sahip olduğu için hem rahat hem de biraz kaygılı olmalıdır. Neden mi rahat olmalı? Çünkü itibarı taklit etmek zor iştir. İtibar o şirketin özgünlüğünü sağlayan ve onu rakiplerinden ayıran tek özelliği olarak göz önüne alınmalıdır. Peki neden mi kaygılı olmalı? Yukarıda anlattığım gibi bir işletmenin itibar kazanması zor ve çokça emek isteyen bir süreç iken , kaybetmesi de bir hayli kolay olmaktadır. Pazarlamadaki tüm iletişim araçları; ürün, fiyat, dağıtım, tutundurma [reklam–doğrudan pazarlama-halka ilişkiler-bireysel satış] ile birlikte çok sıkı çalışmalı ve pazarlama karmasının ne kadar önemli bir rol oynadığı asla unutulmamalıdır.