Yeni Müşteri Yeni Kurallar Yeni Oyun

O kadar çok kullanılıyor ki neredeyse algıda körelmeye neden olacak. Ama önemi giderek artıyor. Herkesin dilinde ve gündeminde “Dijital dönüşüm”. Internet of Things ve Endüstri 4.0 kavramlarının işin içinde bu kadar yoğun olmasıyla üretim kadar pazarlama ve perakende de dijital dönüşümü temel konusu yapmak zorunda.

Bilgi üretimi dünyada en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Var olan bilgi her 12 saatte bir 2 katına çıkıyor. Başka bir deyişle “bizim bilgimiz” her 12 saatte bir 2 kat yetersizleşiyor. Yani dijital dönüşüm ona adapte olmayanı bilgisiz bırakacak.

Perakende sektörü bu konuya oldukça ilgili. Dijital dönüşüm ile ilgili paneller, eğitimler, konuşmalar düzenleniyor. İlgi üst düzey olmasına karşın aksiyona geçmekte yavaş kalıyor. Şu söylem hakim: “Bir şey yapmalıyız, dijitale dönüşmeliyiz.” Ama söylemin harekete dönmesinin zamanı çoktan geldi. Belki de dijital dönüşüm kavramı yerini dijital yayılım kavramına bırakıyor. Dönüşme hızla devam ederken dijital yayılım farkı yaratıyor.

Dijital yayılım nedir? Dijital dönüşümün perspektifinde gerçekleştirilen uygulamaların gerçek hayata hızla geçirilmesi ve fayda üretmesi dijital yayılım ile gerçekleştirilebilir. Dijital dönüşüm ve bir adım sonrası olan dijital yayılım oyunun kuralını tamamen değiştiriyor. Alt yapı faktörleri davranış ve üst yapıyı belirlediği için yeni oyunun temellerini alt yapıda aramak gerekiyor.

İnsanlık var olduğundan beri 3 büyük sıçrama yaşadı. İnsan olduğunu anlamaya başladığı dönem bilişsel devrimini yaşayan insanlık, tarım devrimi ile “modern” dünyanın temellerini atıyor. Bilimsel devrem de üretimin hızlanmasını sağlıyor. Ama şimdi şafağında olduğumuz Endüstri 4.0 devrimi hepsinden daha büyük ve çarpıcı etkiye sahip olacak.

Perakende sektörü dijital aksiyonlarını teknoloji hamlesi olarak görür ve davranırsa rekabetçilik özelliğini kaybedecek. Dijital dönüşüm bir vizyon ve yaklaşım hamlesi. Konuyu sadece teknolojiye indirmek yayılımı engelleyecek bir bariyer.

Dijital dönüşüm teknoloji değişikliği değildir!

Oyunun değişmesinin tek nedeni var. Müşterinin değişmesi. Müşterinin çevresel yapısı dijitalize olunca, müşterinin düşünme biçimi, harekete geçişi, algıları, motivasyonları da değişti. Dijitalleşme öncelikle müşteriyi dönüştürdü. Yeni oyun ve yeni kurallar da yeni müşterinin oluşmasıyla başladı. Daha çok ilgi, daha çok emek ve daha çok iletişim isteyen müşteriyi anlamak ve onun motivasyonlarına uymak gerekiyor.

Müşteri odaklı bir dönüşüm perakendenin çıkış noktası olacak. Teknoloji burada bir araç. Oyunun sahibi yeni müşteriler. Bu nedenle duyguyu ve algıyı hesaba katmayan bütün dönüşüm hamleleri başarısızlığa aday.

Perakende dönüşürken; teknoloji fetişizmi

Teknoloji dijital dönüşümün merkezinde. Ama DNA’sını oluşturan çekirdeğinde değil. Çekirdeğin sahibi “duygu”. Çünkü dönüşümün başlatıcısı insan ve insan duygularından oluşan bir varlık. Teknolojiyi, duyguyu anlamak kategorize etmek, dönüştürmek için kullanmak bütük avantaj sağlamakta. Ancak odakta insan ve duygusu olmayan dönüşüm sadece harcama olarak kalıyor. Geri dönen bir yatırım olmuyor. Dolayısıyla metrik ve teknolojik saplantılar yerine insan motivasyonuna odaklanmak gerekiyor.

 

İnsan odaklı dijital dönüşüm ve yayılma

Odağı insan motivasyonu olan dijital dönüşüme perakende ve pazarlama perspektifinden baktığımızda iki temel kavram ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunlar içerik ve deneyimletme. Endüstri 4.0 bütün alt yapıları değiştirdiği gibi pazarlama kavramının da alt yapısına dokundu. Karşımıza Pazarlama 4.0 diye bir kavram çıkardı. Pazarlama 4.0 insanın hikaye ihtiyacı üzerine kurulmuş yeni bir model. Pazarlama 4.0 özellik anlatmıyor. Özellik yerine içerik oluşturuyor ve bunu hikayeleştirerek müşteriler ile buluşturuyor. Müşterinin edilgen olduğu dönem çoktan bitti. Artık kendini anlayan ve motivasyonlarına saygı duyan iletişim materyallerine yanıt veriyor.

Dijital dönüşümü yönetmek

Perakendeci hızlı düşünmesiyle birlikte kazanan bir iş adamı. Ama söz konusu dijital dönüşümü uygulamak ve yaymak gerekiyor. Son dönemde de pazarlama odaklı dijital dönüşüm konusunda yapılmış satış odaklı projeden söz etmek istiyorum. Uygulamanın adı Eatto. Yemekle ilgili her marka, herkes ve bütün marketçileri bir araya getiren bir application.

Şeflerin, bloggerların, diyetisyenlerin ve kullanıcıların tariflerini girerek organik içeriklerini paylaştıkları uygulama markalar için satış, bilinirlik ve etkileşim sağlarken, marketler için e-ticaret üzerinden maliyetsiz bir alternatif satış kanalı yaratıyor. Kolektif bir ekosistem oluşturuyor. Kolektif bir ekosistem oluşturuyor. Yeni ekonomi kolektif yaratılan değerler üzerine kurulu. EattoApp de kolektif değer yaratma üzerine bir sistem kurdu. Buna göre marka ve marketler içerik geliştiriciler ile buluşacak son tüketiciye satış şansı yakalıyor. Benim iş geliştirme süreçlerinde bulunduğum bu yeni ve dijital kanal 2018’in en lezzetli ve kazandıran projesi olmaya aday.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir