Türkiye’de Gazoz Reklamları Yolculuğu
Türkiye’de Gazoz Reklamları Yolculuğu ilk kez 2. Abdülhamit döneminde, İstanbul’da, gayrimüslimler tarafından açılan bir meşrubat fabrikasında başladı. İlk gazoz markası Mısırlıoğlu (1908) kurulmuş ardından Hürriyet (1908), Neptün (1917) takip etmiştir. Cincibir, Ankara, Elvan, Kocataş, Olimpos, Recep, Şirin Ada, Güven gibi yerel gazoz markaları ortaya çıkmıştır.
Anadolu – Türkiye’de Gazoz Reklamları Yolculuğu
Anadolu’daki ilk gazozlar Niğde’de Fertek, Ankara’da Ankara gazozu ve Bursa’da Nilüfer gazozlarıdır. Bir ara Tekel tarafından gazoz üretimi yapılmışsa da, 40’lı yıllarda bundan vazgeçilmiştir. Bugün maden suyuyla ünlü Kızılay’ın da gazoz üretimi yaptığı biliniyor.
Türkiye’de 60’lı yılların ortalarına dek birçok ilde yerel olarak üretim yapan, adları yerli olan gazoz imalathaneleri bulunuyordu. Cumhuriyet Dönemi’ne kadar gazoz satışları seyyar arabalarda yapılmaktaydı.
Türkiye’de Gazoz Üretimi ve Pazara Yayılması
1960’lı yılların başında Fruko Tamek’in üretim yapıldığı tesisler son teknoloji ile en modern fabrikası idi. Başlangıçta tutundurma çalışmaları ve pazara hakimiyet, Gazozhane Cenneti denilen Beyoğlu’nda başlayıp kısa sürede tüm Anadolu pazarına yayılmıştır.
O yıllarda Türkiye’de sadece gazoz üretimi yapıldığı için “buz gibi gazoz” sloganıyla, sokaklarda bağırarak reklam çalışmaları yapılmaktaydı.
Cumhuriyet dönemi hakim gazoz markaları ise gazoz markaları Ankara, Olimpos, Çamlıca ve Nilüfer’idi, 1993 yılında Nilüfer ve Uludağ markaları adı altında üretilmiştir. Bu dönemde 3 bine yakın gazoz imalathanesi olduğu bilinmektedir.
Gazozun büyüleyici saltanatı 2.Dünya Savaşı’ndan sonra; değişen toplumsal yapı ve yeni jenerasyonun algısının da değişmesine neden olacaktı. Özellikle 60’lı yıllarda kötü bir ün salarak, korku pazarlaması yaratılacaktır.
Türkiye’de Gazoz Reklamları ve Korku Pazarlaması
Türk filmlerinde Nuri Alço’nun repliklerinde sıkça duyulan “ gazoz ister misin yavrum” bir dönemin literatürüne geçecek ve ebeveynlerin “ aman gazoz verirlerse içme” noktasına kadar ilerleyecektir. Bu kötü ün ve gayrimüslimlerin göç edişi, gazoz pazarının daralmasına ve yerini kolanın ele geçirmesine neden olacaktır.
Son yıllarda nostaljiye vurgu yapılan gazoz ve zaman içerisinde hafızalardan silinmeyen gazoz reklamlarında da görebileceğimiz gibi, geleneksel çizgiyi değiştirdikleri görülmektedir. Değişen hedef kitleleri, tutundurma çalışmalarına da yansımıştır. Reklam yüzleri, kampanyaları, yenilenen ambalajları ile pazardaki varlığından söz ettirmektedirler.