E-Ticaret Zirvesi ve Ödülleri 28 Kasım Tarihinde Çırağan Sarayında Hibrit Olarak Düzenlenecek Katılmak İçin Tıklayın

Sosyal Medya Esiri Olmayın! Patronu Olun!

Cep telefonlarının hayatımızın vazgeçilmezi olduğu tarihlerde, internet ticaretin yeni kurallarını belirlemeye başlamıştı.

İnsanlar, şirketlerin sunduğu ürün veya hizmetlere tek tıkla evlerinin konforunda ulaşıyor ve zamandan yana çok büyük bir kazanım elde ediyorlardı. Tabi haliyle ürün veya hizmete ulaşmak bu kadar kolay olunca, şirketlerin birbirleri ile rekabet edebilecek yöntemler geliştirmesi, tabir-i caizse hedef kitleyi tavlayabilecekleri kanalları iyi belirlemesi gerekiyordu.

2004 yılında artık internet dünyası yeni bir iletişim ağına sahip olmuştu. Bilinen tüm gerçeklerin değişeceği ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir dönem başlıyordu…

2004 yılında Harward Kampüsü’nden çıkıp tüm dünyaya yayılan Facebook ile dünyada artık bir takım dinamikler değişmeye başlamıştı. Herkes birbirini takip ediyor, “like’lıyor” ve birbirlerine yorum bile yapabiliyorlardı. Haliyle giyilen, yenilen, içilen de gözler önüne serilmeye başlanmıştı.

Hemen ardından “durum” konsepti tanımlaması ile internetin yeni iletişim ağı Twitter’ın şirin kuşu 2006 yılında hayatlarımıza girmeye başlamıştı. Facebook’takinin tam aksine Twitter çok konuş ama uzun cümleler kurma, söyleyeceklerini 140 karakterle ifade et diyerek artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağının sinyalini veriyordu.

Hayatımızı fotoğraflar, videolar ve yazılarla gözler önüne sermeyi/ifade etmeyi öyle bir sevdik ki, Instagram, Youtube, Linkedin, Google+, Printerest ve bloglar gibi diğerleri de gün geçtikçe sosyal medya hayatımızda önem kazanmaya başladı.

social-m-marketingpngTabii sosyal medya bizlerin hayatımızda önem kazanmaya başladıkça ürün veya hizmetini pazarlamak isteyen şirketler içinde önem kazanmaya başlamıştı. GAP 2010 yılında daha modern ve yenilikçi çizgi ile hazırladığını ileri sürdüğü yeni logosunu paylaştı. Ve bu logo değişikliği sosyal medya da o kadar yankı uyandırdı ve tepki toplamaya başladı ki logonun yeni resmi ile açılan Gaplogo Twitter hesabı bir anda binlerce takipçi topladı. Ve akıllara ziyan ilk tweet’i“Benim de duygularım var pislikler” ile büyük bir savaş başlattı ve devam etti.

Hemen ardından yeni Gap logosuna cevaben birileri de OldGapLogo (eski Gap logosu) adıyla bir Twitter hesabı açtı: “Gecenin bir yarısı, Old Navy’nin cansız mankenleriyle dolu penceresiz bir salona götürüldüm. Yardım yollayın.”yazan tweet’ini attı.

Sonra ne mi oldu? Yeni logonun ömrü bir iki gün kadar kısa bir süreyi kapsadı. Gap, Facebook sayfasındaki yeni logoyu kaldırıp yeniden eski logosuna döndü ve şöyle bir açıklama yaptı:“Baştan beri planımız buydu. İnsanların bir hafta boyunca bizim hakkımızda konuşmasını sağlamak. Müşterilerimizi dinliyor gibi görünerek onlara bu kadar sevdiklerini fark edemedikleri değerli logolarını geri vererek son gülen olmak.” [1]

Peki GAP gerçekten sosyal medya da kendinden konuşturmak mı istedi? Yoksa bu kadar çok konuşulduğu için dayanamadı ve eskiye dönmeye mi karar verdi? Orası işin karanlık tarafıJ

Görünen tek aydınlık yanı ise artık sosyal medyanın gerek bireylerin gerekse şirketlerin hayatlarının bir parçası haline geldiği ve isteseler de göz ardı edemeyecekleri bir nokta da olduğu idi.

Sosyal medya ağları, tüm dünyada TV, Radyo, Telefon ve Bilgisayar gibi teknolojik cihazlardan daha kısa bir sürede kabul edilip benimsendi.

Bugün sosyal medya ağlarının en popülerleri Facebook bir ülke olsaydı; 1 milyar 350 milyon kullanıcı sayısı ile Çin Halk Cumhuriyeti’nden sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olurdu. (Wikipedia)

Peki bu yeni dünya düzeni şirketleri nasıl etkiledi?

Günümüze baktığımızda şirketler sosyal medya ağları aracılığı ile hedef kitleye doğrudan ulaşabilmekte ve onların alışkanlıklarına göre sosyal medya pazarlama stratejilerini belirleyebilmektedir. Zaman ve maliyet avantajı sağlayan sosyal medya pazarlama yöntemleri, elde edilen verilerin ölçülebilir ve sonuca doğrudan etki ediyor olması nedeni ile şirketlerin en çok tercih ettiği pazarlama yöntemlerinden biri haline geldi.

Sosyal medya pazarlamada, avantaj yada dezavantaj olarak değerlendirilecek en önemli kriter müşterilerin ürün veya hizmetler hakkında söz söyleme hakkına sahip olmasıdır.

Müşteri her durumda konuşabilmekte ama sosyal medya aracılığı ile daha geniş topluluklara ulaşabilmekte, dolayısı ile iyi yada kötünün potansiyel müşteriler arasında daha hızlı yayılmasını sağlayabilmektedir. Böylece şirketler hızlı müşteri kazanabilmekte veya kaybedebilmektedir.

Bu gibi birçok neden iyi bir sosyal medya pazarlama planının oluşturulmasının gerekliliğini gözler önüne seriyor. Çünkü ürün ve hizmetlerimizden yararlanan hedef kitle interneti aktif olarak kullanan bir nesil, dolayısı ile bilindik geleneksel pazarlama yöntemleri ile onlara ulaşmamız globalleşen dünya da imkansızlaşıyor. Müşteri nerede ise, sizde orada olmalısınız! Doğru yapılan analizlerle iyi planlamış bir sosyal medya pazarlama stratejisi hedeflediğiniz herkesi müşteriniz haline dönüştürecektir.

Özetle sosyal medya pazarlaması için aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıyız.

 

  1. Doğru Analiz, Doğru Planlama:

İyi bir sosyal medya pazarlama stratejisi ancak öncesinde yapılan doğru analiz ve iyi planlama ile sağlanır. Hedef kitlenin, amacın ve hedefin öncelikli olarak belirlenmesi gerekmektedir. Sonrasında, hedef kitleye hangi ağ aracılığı ile ulaşılacağının belirlenip, buna göre en uygun metodun seçilmesi gerekir.

  1. Rakipler:

Rakiplerin sosyal medya pazarlama stratejileri kurgulayacağınız pazarlama planında göz ardı edilmemesi gereken bir bilgidir. Rakipler hangi ağları etkin olarak kullanıyorlar? Günde ne sıklıkla paylaşımda bulunuyorlar? Bu sorulara alınan cevaplara göre plana yön verilebilir.

  1. Kanala Göre Hareket:

Hedef kitle ile buluşulacak sosyal medya ağının hangisi olduğuna göre hareket edilmelidir. Her ne kadar sosyal ağların tamamından herkes yararlanıyor gibi gözükse de her birinin kullanıcı profilleri ve buna göre iletişim dili de değişebiliyor. Örnek olarak Facebook ve Linkedin gibi düşünebilirsiniz.

  1. İçerik:

Bir başka deyişle “Content”! Bugün gittikçe önem kazanan bir terim haline gelmeye başladı. Çünkü yaptığınız kampanyayı yada sunduğunuz ürün/hizmeti hedef kitle ile buluştururken doğru iletişim dilinin seçilmesi, mesajın doğru ve anlaşır olarak verilebilmesi içeriğinize bağlıdır.

Ne sıklık ile güncelleme yapılmalı? Paylaşımların, fotoğraf, video yada animasyon olarak mı yapılması gerekiyor? Bunların da çok net belirlenmesi gerekiyor.

  1. Hızlı dönüş

Müşterilerden gelen geri bildirimlerin hızlıca yanıtlanıyor ve aksiyon alınıyor olması gerekiyor. Sosyal medya hedef kitleniz ile doğrudan iletişimde bulunduğunuz bir platform. Dolayısı ile hedef kitleden gelen geri bildirime verilen cevap ve sonrasında alınan aksiyon hedef kitle gözünde doğrudan “beni duydular, dinliyorlar ve önemseniyorum” u ifade edecektir. Çünkü sosyal medyada önlem almadığınız bir tepki çığ gibi büyüyüp, kampanyanın kötü sonuçlanmasına yada sağladığınız ürün/hizmetin hayatının başlamadan bitmesine neden olabilir.

  1. Ölçümleme ve iyileştirme

Sosyal medya pazarlamanın en güzel özelliklerinden biri de ölçümlenebiliyor olması. Kaç kişi beğendi? Kaç kişi ürün/hizmet veya kampanya hakkında yorum yaptı? Kaçında satın alma davranışına döndü? Bu gibi soruların hepsinin cevabını alabiliyor. Buna göre iyileştirmeniz gereken yerler yada hangi sosyal medya ağının sizin için uygun olduğunu görerek yoğunluğunuzu nereye yönelteceğinize karar verebilirsiniz.

[1] http://www.sosyalmedyapazarlama.com/2010/10/gap-0-sosyal-medya-1/

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir