“Redbull kanatlandırır.” sözü ile tadı kadar reklamları sayesinde de çok dikkat çeken, dünya üzerinde büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olan Redbull içeceğinin de elbette bir marka hikayesi var. İlk gününden bugüne nasıl bir marka haline geldiği ve günümüzün en sık tercih edilen içeceklerinden birisi olduğuna dair hikayede oldukça etkileyici detayları yakalamak da mümkün. Redbull’un hikayesi, onu yaratan sahibinin de gerçekten bu içeceğe ihtiyaç duyması ile başlamıştır.
Hikayenin ana karakteri, Avusturyalı bir çalışan olarak Dietrich Mateschitz adlı kişidir. Dietrich, pazarlama sektörü içerisinde yer alan bir birey. 1979 senesinde bilinen şampuan markası Blendax’ın uluslarası pazarlama müdürlüğü görevine terfi etmesi ile hikayesi başlıyor desek doğru olacaktır.
Dietrich Mateschitz, 1982 senesinde önemli bir iş seyahati için Tayland’a doğru yol alıyor. Uzun süreli bir uçuş sonrasında, jetlag etkisinden dolayı uyku düzensizliği meydana geliyor. Bünyesinin saat farkından dolayı zorluk çekmesi sonucu sürekli olarak Dietrich’in gündüz zamanı uykusu geliyor. Bu durum işi açısından sorun çünkü birçok toplantı ve görüşme onu bekliyor. Tayland’da işten dolayı sürekli olarak görüştüğü kişiler kendisine, Tayland’da bulunan ve kullanan kişilere enerji sağlayan bir içecekten bahsediyorlar. Dietrich bu içecekten kullanıyor ve sonucunda gerçekten de işe yaradığını fark ediyor.
Markanın Oluşturulması ve Ortaklık Süreci
Bu işteki en büyük şansını fark ediyor; Blendax markasının Tayland’da birlikte çalıştığı bir şirket, şampuan harici bu içeceklerden satıyor. İçeceğin adı ise Krating Daeng. Kelime anlamı olarak kırmızı su buffalosu şeklinde çevirmek mümkün. Logosu ise herkesin bildiği üzere güneş önünde yer alan ve birbirine karşı atakta olan iki adet kırmızı su bufalosudur. Bu süreçte marka hikayesine yeni bir karakter ekleniyor; Thaili iş adamı olan Chaleo Yoovidhya. Dietrich için bu ürünü Avrupa’da da satma fikri mevcut. Bu fikri Chaleo için de uygun karşılanıyor. 1984 senesinde Dietrich kendi işinden ayrılıyor. Chaleo ile beraber 500.000’er USD birleştirmeyle, ufak bir ad değişikliği sonucu günümüzün Red Bull markasına ait bilinen şirketi kuruluyor. İçeceğin Avrupa ülkelerinde rağbet görmesi için asit eklemesi sağlanıyor ve aynı dönemde “Redbull kanatlandırır.” sloganına karar veriliyor. Böylelikle Redbull’un hikayesi, reklam ve pazarlama süreci ile daha da ilerleme kaydediyor.
İlk olarak satışlar Avusturya’da başlatılıyor ancak halk bu içeceğin tadını hiç sevmiyor. İkili yine de üretimi arttırıyor ve başka ülkelere de gönderiyor. Ancak başarısızlık durumunda hiçbir değişiklik olmuyor. İlk 2 senenin toplam zararı yaklaşık 2 milyon doları buluyor.
Almanya’da Şansı Dönen Enerji İçeceği ve Sonrası
Daha sonra marka sahipleri öğrencilere ve birçok bireye ücretsiz denettiriyor, birçok marka ve spor yarışlarına sponsor oluyor. Aynı süreçte Almanya ve Macaristan’da da satışlara başlanıyor. Almanya’da bu içecek çok seviliyor ve Red Bull’un hikayesi bu süreçten sonra gerçek başarısını yakalıyor. 1992 senesinde ise Da Vinci ile bilinen ilk reklamı çekiliyor.
Bugün dünyanın her yerinde oldukça yoğun şekilde tüketilen Redbull’un hikayesi, başka içeceklerle birlikte tüketilmesi ile lezzet açısından da adımlar atıyor. Kokteyller ve daha fazlası için enerji içeceği kullanımı çok beğeniliyor. Bugün Red Bull hisselerinin %51’i Yoovidhya’a, %49’u ise Mateschitz’e aittir.