Bugün her şey artık son hızla geleceğe koşuyor. Dünyamız alarm veriyor. Pazarlamacılar dört bir yandan sürdürülebilirlik kavramına atıf yapan reklamlar tasarlıyor, ürün ve hizmet geliştiricileri düşünürken hep bu mercek ekseninde düşünüyor. Çünkü birlikte üretmezsek, birlikte tükeneceğiz. Tam da bunları düşünürken, Apollo ile tanıştım ve ülkemizde eşi benzeri olmayan şahane bir ekibe rastladım. Onlar, Türkiye’nin ilk bulut tabanlı ve yapay zeka destekli fatura kontrol, optimizasyon ve tahminleme platformu. Ancak yaptıkları sadece bunlarla da sınırlı değil. Apollo’nun kurucu ve CEO’su Ezgi Hasvatan Gavas ile bir yanlışlıklar silsilesi ile tanışsak da, hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığının kanıtı oldu karşılaşmamız.
Kendisine “iş dünyasında bugünün en büyük challenge yaratan konusu sence ne?” diye sorduğumda aldığım yanıt gülümsetici…
“Enerji!”
Ama bahsettiği enerji iş dünyasının enerjisi. Bakın bunu nasıl açıklıyor:
“Hayatımızın %90’ı, varlığımızın %90’ı iş dünyasında geçiyor ve kim olduğumuz en çok bu alanda hayata yansıyor. Ama iş hayatı aynı zamanda hepimizin enerjisini de sömüren bir alan maalesef. Çünkü sistem artık hantal ve eski, dönüşmesi için de bizden önceki jenerasyonların yardımına ihtiyacımız var. Hepimiz aynı dünya için çalışıyor, üretiyoruz. Ama bunu yaparken farkında olmadan gelecek kaygımız da hayatımızın her alanında. Bizler enerji sektörünün ciddiyetinin ve hem üretim hem tüketim açısından ne kadar büyük bir maliyet kalemi olduğunun bilinciyle bu alanda firmalarımızın dönüşümünü kolaylaştırıyoruz. Bu da aslında çalışanların iş yüklerini hafifleteceği ve hızlandıracağı için hem enerjilerini daha verimli kullanmalarına vesile oluyor hem de sıfır yatırım maliyeti ile tüketim giderlerinde avantaj elde edebiliyorlar. Hata payı azalırken, uzun vadeli planlamalar çok kolay hale geliyor.”
Apollo’yu firmaların hangi departmanların kullanabileceği ise sonsuz ve sınırsız bir güzellikte.
Şirketlerin CEO’larından tutun, teknik müdürlerine ve hatta pazarlama departmanlarına kadar her kademe ve departman Apollo ile fark yaratabiliyor. Ezgi bunu da şöyle açıklıyor:
“Çünkü biz bu işin tüketici tarafında duruyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey hepimiz için daha sürdürülebilir bir dünya yaratabilmek. Bunun için de öncelikle kullanım kolaylığı sağladık ki herkes Apollo ile hızlı ve güvenle entegre olabilsin. Eskiden excel sheetlerle yaptığınız tüm fatura hesaplamaları, hammadde takip ve hesaplamaları artık zamanınızı çok daha az tüketerek, enerjinizi daha farklı konulara aktarmanızı sağlayabilir. Örneğin sürdürülebilirlik kavramı bugün oldukça dikkat çekmeye başladı. Sonunda! Oysa buna çok daha evvel ihtiyacımız vardı. Bu anlamda hemen hemen her firma, özellikle de yaptıkları şeyleri görünür kılarken bu kavramı da ön plana çıkartıyor. Biz aslında firmaların pazarlama departmanlarına da bu alanda veri sağlamış oluyoruz çünkü ülkemizde GES mahsuplaşması yapan tek yazılım firmasıyız. Bizimle birlikte sürdürülebilirlik yatırımlarını da daha verimli kullanmış oluyor pek çok firma. Enerji tüketiminizi sizin için yönetiyoruz derken aslında abartmış sayılmayı! Pazarlama departmanları firmalarını çok daha görünür kılabilirler. Bu konuda da her zaman iş birliğine açığız. Arçelik, Anemon Otelleri, Mutlu Akü, Hitachi, Medikal Point Hastaneler Grubu gibi alanında birer marka pek çok firmamızla görüşmelerimizde aldığımız geri bildirimleri paylaşmaktan, bunlardan vaka analizleri yaratmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çünkü bilinçli farkındalık çağındayız ve aslında araştırmalar gösteriyor ki, yeni kuşaklar olarak çok daha talepkârız. Değişim öncüsü olmak istiyoruz ve bu açıdan da her reklamın, her uyarıcı görselin bizi buna itmesini istiyoruz. Yoksa alışkanlıklarımızın kölesi olarak tüketmeye devam ediyoruz. Bunun önüne geçebilecek tek şey iş birliği.
Bu detaylı açıklama üzerine “Pazarlama dünyasının geleceği sence nereye gidiyor, Apollo pazarlama kavramına nasıl bakıyor?” diye sordum.
“Dijitale… Ama yine de back to basics de olacağını düşünüyoruz. Yani hala üretim esaslı bir paylaşım ağı da var olacak. Ama burada en temel nokta bizce tüm bunların entegre halde gelişmesi. Her kesime, her alışkanlığa hitap edebilirse bir pazarlama başarılı bir pazarlamadır diyebiliriz.” diyor ve ekliyor.
“Enerjinin karikatürleştirilebileceğini düşünür müydünüz? Apollo ile bu da mümkün. Aslında belki de bizim pazarlama kavramına bakışımızı en güzel açıklayan şey bu. Pazarlama bir bütün ve aslında çok eğlenceli bir alan. Düşünsenize, yaptığınız şeyi dış dünyayla paylaşıyorsunuz ve bunun için yaratıcılığınızda sınır yok. Bizim pazarlama anlayışımızın bir boyutu, ciddiyeti eğlenceli ve herkes için fark edilir kılmak. Karikatürlerimizde enerji sorunlarına değinirken, bir diğer yandan da Apollo’nun gücüne atıf yapıyoruz. Bir diğer boyutu da, teknolojinin ve IoT kavramının gücü ve birlikteliği. Dönüştürürken biz de dönüşüyoruz aslında. O nedenle pazarlama bizim için vazgeçilmez bir bütün ve sürekli gelişen bir süreç. Bunlara ek olarak, olabildiğince her alanda var olmaya çalışıyoruz. Online bloglarımız, global düzeyde Reddit yazılarımız, sosyal medyalarımız herkesin erişimi ve paylaşımına açık. Ama en büyük gücümüzün de ürünümüzün Word of mouth (pazarlamada bilinen en eski işleyiş ve subjektif yan 😊) yoluyla hızla yayılıyor olması. Bu bizim için büyük bir gurur. Bizce pazarlamanın geleceği artık dijital dünyada. Biz de Apollo ekibi olarak her yerde bir tık uzaktayız.”
Şahane bir sohbetin ardından her görüşmemdeki olmazsa olmaz soruyu yöneltiyorum. Sence gelecekte “olmazsa olmaz” olan ne? Cevabı bugünün gerçeğini yansıtıyor.
“Dönüşüm. Dünya hızla değişiyor; dünyanın değişim hızı şirketlerin de buna adapte olmasını zorunlu hale getirdi. Direnmemek gerek buna. O nedenle hem jenerasyonların birbirine entegre olması gerek, hem de sistemin parçalanmadan gelişmesi. Apollo ekibi olarak biz mümkün olduğunca hem deneyimden faydalanmaya çalışıyoruz hem de yeni kuşakların enerjisini sisteme aktarmaya. Çünkü ancak birlikte üretirsek güçlü olabiliriz. Ancak o zaman hem içinde çalıştığımız alan olan hem de şu anda iş dünyasının challenge’ı dediğimiz o “enerji” verimli olarak hayata geçirilebilir.” Demem o ki, firmalara bu kadar büyük iş düşerken, sıfır yatırım maliyeti ile tüketim maliyetinizi azaltmak ve avantajlı bir üretim süreci yürütmek isteyen her firma için şahane bir ürün hazırlamışlar. Özellikle bugün, pazarlamadan tutun üretime dek her şeyin dönüştüğü bir yüzyıldayız ve en büyük challenge odaklandığımız noktaları doğru tespit edebilmek. Pazarlamaya olan bakışın da evrildiği bu düzende hep birlikte enerjimizi daha sürdürülebilir kılmanın eğlenceli yollarını bulmamız kaçınılmaz.