Pazarlamacı ve Dilenciler Giremez

Ne gariptir ki birçok sitede ve apartmanların kapılarında ‘Pazarlamacı ve Dilenciler Giremez’ yazılı bir A4 kağıt bulunmaktadır.Bu yazıya hem gülmüş hemde üzülmüşümdür. Siz pazarlamacılar belki alanınızda uzmanlarsınız ya da bu yolda ilerliyorsunuz. Fakat çevrenizin komşularınızın ya da yeni tanıştığınız birine mesleğinizi söylediğinizde siz o an bi hiç oluyorsunuz. Hatta size gelen yanıt belkide ‘olsun olsun karnın doyuyo mu ona bakıcaksın’ şeklinde olabilir moralinizi sakın bozmayın.

Bu konuyla ilgili benimde bir anım var. Ben Gazi Üniversitesinde Pazarlama Öğretmenliği okumaktayım. Bundan 3 yıl önce üniversitemi kazandığımda bir komşumuzdan şu tepkiyi almıştım; ‘Kapı kapı gezen adamların birde hocası mı olurmuş? ‘ ne diyceğimi bilemedim sonradan fark ettim ki evet ben bu meslekte olduğum sürece bu tarz küçük görmelerle karşılaşıcaktım.

Peki bu düşünceler ne zaman değişebilir?

Pazarlama olgusu artık ülkemizde de yavaş yavaş gelişmekte, kaliteli çalışmalar ortaya çıkmaktadır.Evet pazarlama ve satış dediğimiz kavramlar bakıldığında aynılardır, ikisininde çıkış amacı kar elde etmektir özünde. Fakat bizim bunu stratejik ve operasyonel olarak 2 gruba ayırmamız daha iyi olacaktır. Halkın gözünde pazarlama sadece operasyonel boyuttan oluşsada, görünmeyen kısım olan stratejik pazarlama uzun bir süre daha görünmezden gelinecektir.Çünkü stratejik pazarlamacılar ağırlıklı olarak kalite ve algılardaki konumlarla ilgilenmektedir.Örneğin; Fiziki kanıtın ve süreç içerisindeki insanların her şeyle mükemmel olduğu bir işletmeden, memnun kalan bir müşteri, hizmet kalitesindeki bu yüksekliğin pazarlamacı diyipte hor gördüğü kişiler tarafından yapıldığını bilmez. Neticede siz müşterinizi memnun edersiniz amacınıza ulaşırsınız fakat gizli bir kahramansınızdır.

Sizler takdir görmesenizde bu mesleğe olan inancınızı yitirmeden yola devam edin.Pazarlamacılar iyiki varsınız…