Markalar Sosyal Medya İletişiminde Neler Yapmalı, Neler Yapmamalı ?

Pazarlama iletişiminin yalnızca radyodan, TV’den, gazeteden, afişlerden yapıldığı günler çoktan geride kaldı. We Are Social 2018 Ocak ayı raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 53’ü internet, yüzde 42’si aktif sosyal medya kullanıcısı. Aynı raporda Türkiye’ye baktığımızda 81 milyon olan nüfusun yüzde 51’inin aktif sosyal medya kullanıcısı olduğunu görüyoruz. Bu koşullarda bugün bir markanın görmezden gelemeyeceği bir şey varsa, bu şüphesiz sosyal medya olacaktır.

 

Bugün, markalar halihazırdaki pazarlama iletişimlerinin çok büyük bir kısmını sosyal medyaya ayırmış durumda. Sosyal medyanın pazarlama planındaki önemi firmalar tarafından anlaşıldığından ve firmalar bu konuda yavaş yavaş uzmanlaştığından dolayı sosyal mecralarda rekabet önemli bir hale geldi.  Platformlarda içeriğinde ürün, hizmet, marka kişiliği ya da markayı hatırlatıcı unsurların bulunduğu sayısız paylaşım yer alıyor.  Bu paylaşımlar işletmelere, potansiyel müşteri kazanımı, pazarlama giderlerinin azaltılması, çevrimiçi arama sıralamasının iyileştirilmesi ve sadık müşterilerin geliştirilmesi gibi avantajlar sağlıyor. Bunlara ek olarak bu platformlar sayesinde firmalar, hedef kitlelerinin satın alma niyetini etkileyebilir, marka bilinirliği ve marka imajı oluşturabilir veya bu imajı şekillendirebilir.

 

Peki sosyal medyada farklılaşmak ve başarı yakalayabilmek için yapılması ve yapılmaması gerekenler nelerdir?

Yap: Hedef Kitleye Uygun Platform

Yapma : Her Platformda Eşit Performans

Sosyal medya için tek bir kural yoktur. Pazarlama stratejilerinizi kullandığınız platforma göre öğrenmeli ve uyarlamalısınız. Türkiye’de en aktif sosyal medya platformu Youtube. Onu Facebook ve Instagram takip ediyor. Ardından Twitter ve Google+ geliyor. Her ne kadar Linkedin ve Pinterest ülkemizde daha az popüler olsa da, özel bir kitleyi barındırması açısından dijital pazarlamacıların planlarında bulundurmaları gereken sosyal medya platformlarından.

-Potansiyel müşteri kitlenizi ve var olan müşteri kitlenizi analiz edip bu kitlelere en çok hitap eden platformdaki hesaplarınıza ağırlık verin. Örneğin; B2B çalışan bir firma iseniz, müşterileriniz daha çok Linkedin’de aktifse ve daha profesyonel bir dil seçecekseniz enerjinizin büyük bir kısmını Linkedin profilinize ayırmanız gerekir. Ya da genç, enerjik bir marka kişiliğine sahip bir firma iseniz, gençleri hedef alan bir kitleniz varsa ve hikayeci bir anlatım seçecekseniz Youtube, Instagram, Twitter hesaplarında aktif olmanız önerilir. Paylaşımlarınızın alaka düzeyi puanı yüksek ve doğru hedef kitle seçimi yapılmış ise, tıklama başı maliyetleriniz de önemli seviyede düşecektir.

Yap : Müşteriyle İlgili İçerikler

Yapma : Alakasız, Sadece Şirket Odaklı Paylaşımlar

İnsanlar sosyal medyada markaları ve reklamları görmeyi ne kadar sevse de bu bir süre sonra samimiyetsiz ve etkisiz kalabilir. -Markanızın bir kurumdan çok insani bir kişilik ile sosyal medyada var olması takipçilerde daha olumlu bir etki yaratır. Sosyal medya paylaşımlarınızın samimi, basit, gerçekçi, güvenilir ve hedef kitlenize uygun olmasına özen gösterin. Müşterilerinizle alakalı şeyler paylaşmaya özen gösterin.

Yap : Sürekli Etkileşim

Yapma: Açık Olmayan İletişim

Shopmatic girişiminin pazarlama müdürü Bapooji, müşterilerle sosyal medyada etkileşime geçmemenin sonucu olarak daha fazla kullanıcı kazanma şansının kaybedileceğini açıklamış. – Platformlarda yer alarak varlığınızı hatırlatın. Üretken olun, iyi içerikler üretin.- Hem olumlu hem de olumsuz yorum ve mesajlara cevap verin. Müşteri ilişkilerinizi sosyal medya üzerinden de takip edin.-Etkileşim sunan içerikler üretin. Örneğin; takipçilerinize günlerinin nasıl geçtiğini, tatile nereye gideceklerini, bugün ne yediklerini soran bir içeriği markanızla birlikte paylaşın ve sizinle daha fazla iletişim kurmalarına izin verin. Bu noktada influencer marketing çalışmalarına da maliyet ayırabilirsiniz.