Marka, bir kurumun ya da işletmenin temelini temsil eden, benzer mal ve hizmetlerini diğer kurumların mal ve hizmetlerinden farklı kılmak için kullanılan ayırt edici bir semboldür. Kurumların ticari faaliyetlerinde önemli bir rol oynayan, benliğini yansıtan izdir. Markalar müşteriye ürünün niteliğini gösteren en önemli tanıtım aracıdır.Markalar ad, soyad, sözcük, harf, sayı, şekil, renk ve ses gibi unsurların bir araya gelmesiyle ya da tek bir şekilde var olmasıyla oluşur. Her bir markanın kendine ait patenti vardır ve başka bir işletmenin ya da kurumun aynı markayı taklit ederek kullanması büyük suç unsuru sayılır. Markaya isim verirken bunu da göz önünde bulundurmak gerekir.
Marka ismi oluşturmak bir işletme için en zor şeylerden biridir. Hem kaliteden ödün vermeden hem merak uyandıran bir isim olmalı. Marka ismi belirlemek, eskiye göre hayli zorlaştı ve giderek daha da zorlaşacak gibi gözüküyor. Rekabetin git gide artması da bu durumu tetikliyor. Küreselleşmeyle birlikte zamanla marka isimleri uluslararası anlam taşıyacak niteliğe gelmeye başladı. Yani artık markalar yerellikten çıkarak dünyaca anlam taşıyacak boyuta geçmeye başladı.
Marka ismi belirlemek, elbette uzmanlık isteyen bir iştir. Marka ismi belirlemek için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerden en yaygın ve klasik olanı markanın kurucusunun kendi adıyla işletmeyi marka haline getirmesidir. Kişilerin kendi isimlerini markalarında kullanması geleneksel bir adettir ancak müşteriye güven verir. Marka ismi belirlemede diğer bir yöntemse markanın adının anlamlı olup olmayacağı ve marka anlamlı ise uluslararası dillerde neyi çağrıştıracağıdır. Buna karar verirken de markanın hizmet ettiği alana ve bu alandaki rekabetin hacmine dikkat etmek gerekir.
Eskiden beri süre gelen bir kural marka adı müşteride bir algı oluşturması yönünde ve ürünü anlatacak nitelikte olmasıdır. Marka adı duyulduğunda, müşterinin, hedef kitlenin beyninde markanın faydasına ve özelliklerine uygun algıların oluşması en çok aranan şeydi. Ancak günümüzde bazı markalar isminin tam tersine akılda çelişki uyandırarak insanlarda merak uyandırarak yeni talepler oluşmasını da isteyebiliyorlar. Bu strateji bazen olumlu sonuçlar veriyor olsa da bazen tam tersi istenmeyen etkilere yol açabilir. Bazı marka sahipleri hiçbir kimsenin adı ve soyadı olmayan ve zihinde bir çağrışım oluşturmayan anlam taşımayan bir kelime bularak onu marka haline getirmektir. Zaman içinde markaların sayılarının artması nedeniyle anlamlı kelime sayısı giderek tükendi. Şirketler marka ismi bulmakta oldukça zorlanmaya başladı. Bu da şirketleri anlamsız isimler kullanmaya itti. Anlamlı kelimelerden marka türetmek ya da anlamsız markalar yaratmak günümüzde daha yaygın bir hal aldı.
Özetle; markanıza isim verirken artık daha özgürsünüz. İster geleneksel yaklaşımlarla hedef kitlenize hitap edersiniz isterseniz klişelerden uzak çarpıcı isimlerle yola çıkarsınız. Seçim sizin…