E-Ticaret Zirvesi ve Ödülleri 16 Mart Tarihinde Çırağan Sarayında Hibrit Olarak Düzenlenecek Katılmak İçin Tıklayın

Kurumsal Yoldan Çıkanlar Bölüm 5 – Kodluyoruz

Taze girişimcilerle mini röportaj serisi, “start-up” dünyasına açılan minik bir pencere…

Hemen hemen her gün yapay zekanın çeşitli kullanım alanları, makine öğrenmesi, robotlar, otonom araçlar, akıllı yazılımlar ve daha bir dolu teknoloji haberiyle güne başlıyoruz. Bilişim sektörünün Dünyada 5 trilyon Dolar, Türkiye’de ise 30 milyar Dolar büyüklüğe ulaşmasıyla beraber yazılım alanındaki istihdam ihtiyacı da en az aynı hızla artmaya devam ediyor. Yıllar önce hayalini bile kuramayacağımız meslek grupları ve uzmanlık alanları ortaya çıkarken, bu ihtiyaca cevap verebilmek kısacası doğru yetkinliklere sahip uzmanlar yetiştirmek ise ayrı bir mücadele gerektiriyor. Gelecek jenerasyonları dijital dünyanın dinamiklerine hazırlamak ve dijital dönüşüme uyum sağlamak artık sadece şirketlerin değil, devletlerin de atması gereken temel adımlar arasında yer alıyor. Maalesef ki eğitim sistemimiz ve müfredat içeriği henüz bu dönüşüme uygun değil yani gençlere doğru yetkinlikleri aşılayacak bir müfredata sahip değiliz.

İşte tam da bu noktada ellerini taşın altına sokan ve bu problemin çözümüne katkı sağlamak için çalışan Kodluyoruz ekibi, bilişim sektöründeki istihdam açığını ve genç işsizliğini azaltmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.

Serinin beşinci bölümünde, Kodluyoruz kurucu ekip üyesi ve genel koordinatörü Begüm Özyer’in kurumsal yolda çıkma hikayesini ve “Kodluyoruz” yolculuğunu bulacaksınız.

5.Bölüm // Begüm Özyer ve Kodluyoruz 

1985 İstanbul doğumlu Begüm, Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümü mezunu. Ardından hızını alamayıp Bilgi Üniversitesi’nde STK Yönetimi üzerine yüksek lisansını tamamladı ve Alternatif Yaşam Derneği’nin Düşler Akademisi projesinde proje yöneticisi olarak çalışmaya başladı. Serinin diğer bölümlerinden farklı olarak başından beri kurumsal yolun dışında yollar arayışında olan Begüm, bu yoldan bir süreliğine saparak kendini Akbank’ta kurumsal iletişim departmanında buldu. Ardından Arçelik’te dijital pazarlama departmanında kurumsal kariyerine devam etti ve 2017 yılında yani tam 7 sene sonra kendi projelerini hayata geçirmek üzere kurumsal hayatı terk etti. Şu anda ise Kodluyoruz Derneğinin Genel Koordinatörü olarak bilişim sektöründeki istihdam açığını ve genç işsizliğini azaltmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor. Nasıl mı?

Keyifli okumalar!

KYÇ: Bir otobüs yolculuğundasın ve yanına oturan hafif yaşlıca teyzeyle tatlı bir sohbete başladınız. “Ne iş yapıyorsun kızım çalışıyor musun?” dedi. Cevabın ne olurdu?

B.Ö: Sanırım şöyle derdim: “Çalışıyorum ama sadece kendi maaşımı kazanmak için değil topluma bir fayda yaratmak için çalışıyorum. Bilişim ile ilgili bölümlerden mezun olmuş ama iş bulamayan gençlerin daha kolay iş bulmalarını sağlamaya çalışıyorum”.

KYÇ: Kurumsal yoldan çıkmaya karar verdiğin anı hatırlıyor musun? Ya da diğer bir deyişle “artık kendi projemi yapmalıyım!” dediğin anı?

B.Ö:  Yoldan çıkmaya karar verdiğim anı hatırlıyorum diyemem çünkü kurumsal yola girmemek için elimden geleni yaptım! Kurumsal bir şirkette çalışmanın beni mutlu etmeyeceğine ve daha anlamlı, insanlara fayda sağlayabileceğim bir iş yapmak istediğime daha öğrenciyken karar vermiştim. Mezun olduktan sonra bunu bir süre denedim fakat Türkiye’de maalesef ki insanları çalıştıkları şirketlere ve pozisyonlarına göre etiketlemek üzerine ciddi bir eğilim var. Çalıştığınız şirketler sizin kim olduğunuz, neler yapabileceğiniz ile ilgili karşınızdakinin çok hızlı karar vermesine sebep oluyor. Bunu fark edince hazır olduğum zaman tekrar ayrılabilmek üzere kurumsal hayata kısa süreli bir giriş yaptım.

KYÇ: Peki korktun mu? Korkunla nasıl başa çıktın?

B.Ö: Korkmadım desem yalan olur. Pratikte kurumsal hayatın getirdiği bir sürü kolaylık var, fark etmeden o konfor alanına alışıyorsunuz. Bir de ben yolumu sivil toplum ve fayda sağlamak üzerine kurmak istediğimden işim biraz daha zor oldu. İnsanlarla konuştukça toplumsal problemleri çözmeye olan yaklaşımımızın “Bir işin olsun, bunu hobi olarak yine yap” seviyesinde olduğunu daha iyi fark ettim. Bu süreçte en büyük desteği yakın çevremden gördüm. Cesaretlendiren, her koşulda destek olacağını söyleyen ailem ve arkadaşlarım sayesinde ilk adımları atabildim, gerisi kendiliğinden geldi. Sonrasında da şunu fark ettim, aslında ben bu adımı atmadan önce uzun süre hazırlığını yapmışım ve şimdi yaptıklarımın altyapısını hazırlamışım. Dolayısıyla şimdi baktığım zaman doğru zamanda güzel tecrübeler ve bağlantılarla kurumsal hayattan ayrıldığımı düşünüyorum.

KYÇ: “Kodluyoruz” sence hangi problemi çözüyor?

B.Ö: Kodluyoruz artık bir sivil toplum kuruluşuna evirilen bir sosyal girişim. “Çevremizdeki sorunlara çözüm bulmak için biz ne yapabiliriz?” diye kafa yoran bir grup genç birey tarafından kuruldu. Kurucu ekibin bir kısmı Türkiye’de bir kısmı da Amerika’da olmasına rağmen online araçların neredeyse tamamını kullanarak çok hızlı bir şekilde çalışabiliyoruz. Teknolojinin hayatımıza daha çok girmesiyle yazılımcı ihtiyacının artması ve bunu karşılayacak donanımlı çalışan sayısının yetersiz kalması dünya çapında karşılaşılan bir sorun. “Sektörde gittikçe artan yazılımcı ihtiyacını azaltmak”, diğer taraftan da “üniversite mezunu genç işsizliğini azaltmak” bizim odaklandığımız temel problem.

Temel seviyede yazılım bilgisi olan gençlere hızlandırılmış eğitimler vererek sektöre hazırlıyoruz, networkümüzdeki şirketlerle bir araya getiriyoruz kendi aralarında sosyalleşmelerini sağlıyoruz.

Bunun dışında verdiğimiz eğitimlerde ve katıldığımız etkinliklerde bilişim sektöründe bir cinsiyet eşitsizliği olduğunu da gözlemledik. Kadın yazılımcı sayısı %9,9 seviyesinde. Bu konuya dikkat çekmek için geçtiğimiz ay www.kadinyazilimciaraniyor.com web sitesinden bir iletişim kampanyası başlattık. Teknoloji okuryazarlığı çok yakın zamanda sadece bilişim sektörü çalışanları tarafından değil birçok farklı meslekte de aranan bir yetkinlik olacak. Artık iş hayatında, vizyon sunumlarında sıklıkla Endüstri 4.0 konuşuluyor ve şirketlerin dijital dönüşümleri üzerine kafa yoruluyor. Fakat eğitim sistemine bakıldığında bu eğitimler müfredatta yeterince yer bulabilmiş değil. Biz gelecek jenerasyonları da bugünden hazırlayabilmek için bir taraftan da sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar ve gençlerle de çalışıyoruz.

KYÇ: Şimdi tekrar en başa dönelim, bu yaşadığın tecrübelere istinaden “gene olsa gene girişimci olurum!” diyor musun?

B.Ö: Girişimcilik kavramı tecrübe ettiğim ve yapmak istediğim şeyleri ifade etmek için eksik kalıyor. Sorun olarak gördüğün bir konu ile ilgili elini taşın altına koymak, dünyada olumlu bir fark yaratabilmek için çalışmak, sistemin dayattıklarının dışında “senin” doğru olduğuna inandığın şeyi hayata geçirmeye çalışmak…

Bunu hem kişisel bir sorumluluk olarak görüyorum hem de alternatif bir kariyer yolculuğu olacağını düşünüyorum. Beni çok mutlu eden bu yolculuğu kısa bir zaman içinde getirdiğimiz noktaya baktığım zaman kesinlikle aynı yolu seçerim diyebiliyorum evet.

KYÇ: Sence hangisi start-up terazisinde daha ağır basar; Fikir mi yoksa uygulama mı?

B.Ö: Bence fikir üretmek de önemli fakat asıl ve zor iş bunu icraata geçirebilmekte. Çoğunlukla fikir kendiliğinden ortaya çıkabiliyor, karşılaşılan problemler yaratıcı fikirleri doğurabiliyor. Ama bunu hayata geçirmek için gerçekten biraz risk alabilmek ve emek vermek gerekiyor. Ben bir girişimin başarılı olabilmesi için uygulama kısmının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

KYÇ: Ve son sorum, girişimci olmak isteyenlere vereceğin 3 tavsiye ne olur?

B.Ö: 1- Çıktıkları yol ile ilgili alternatif planlar yapsınlar. Karşılarına mutlaka öngöremedikleri sorunlar çıkacak, yolda giderken bunlara çözüm bulabilmek çok önemli.

2- Beraber çalıştıkları kişilerden ve destek aldıkları kişilerden emin olsunlar. Hem ekiplerinde çalışacak kişilerin profili hem de etraflarında onları destekleyecek kişilerin varlığı çok belirleyici.

3- Her koşulda kendilerine güvensinler. Başarısızlık bu işin doğasında var, asıl başarı bu kriz durumlarını doğru yönetebilirlerse geliyor.

Kodluyoruz’a dair detaylı bilgiye websitelerinden ulaşabilirsiniz, hatta bir adım daha ileri gidip bu sosyal girişime destek olmak isterseniz tek yapmanız gereken http://www.kodluyoruz.org/gonullu-ol/ adresinden başvuru yapmak! Başvuru yoluyla “Eğitmen, gönüllü, mentor veya bağışçı” olmak ve aynı Begüm’ün de dediği gibi elimizi taşın altına koymak artık çok kolay! Yeter ki dünyada olumlu bir fark yaratma isteğimiz olsun…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir