Taze girişimcilerle mini röportaj serisi, “ start-up” dünyasına açılan minik bir pencere…Kurumsal Yoldan Çıkanlar 4. Bölümünde Codela’nın ilham veren hikayesi var;
Bir tarafta iş yarayan, daha doğrusu yeteneği ve ilgi alanına göre doğru şirketi arayan yazılımcılar, bir tarafta ise şirketlerin günden güne artan “yazılımcı aranıyor” iş ilanları…
Gelenekselleşmiş yazılımcı işe alım süreçlerini teknolojiyle modernize ederek hayat kolaylaştıran Codela ile artık şirketler işe alım süreçlerini kolaylaştırırken, yazılımcılar da kendilerini mülakatlara en doğru şekilde hazırlayabiliyor.
Üstelik Codela, mülakatlara hazırlanmak isteyen yazılımcılar için tamamen ücretsiz!
Serinin dördüncü bölümünde, Codela Kurucu Ortağı Ebru Türün’ün kurumsal yolda çıkma hikayesini ve iş arayan yazılımcılarla şirketler arasında köprü olan platform “Codela”nın ortaya çıkış hikayesini bulacaksınız.
Keyifli okumalar!
4.Bölüm // Ebru Türün ve Codela’nın hikayesi
1988 Balıkesir doğumlu Ebru, Koç üniversitesi Ekonomi bölümünü ÖSS’de ilk 200’e girerek kazandı ve bir dönem erken mezun olarak kurumsal hayat deneyimine 2011 yılında Estee Lauder’de başladı. Sırasıyla Peppers & Rogers Dubai, Accenture, Türk Telekom ve OC&C Strategy Consultants firmalarında yönetim danışmanlığı, strateji ve iş geliştirme gibi farklı pozisyonlarda kariyerine devam etti. Kurumsal kariyerinde seçimlerini yaparken bile “iş yerinde anlam arayışı” ve “etki yaratmak” Ebru’nun en büyük motivasyonu oldu ve bu motivasyon daha da ağır basınca Codela’nın da ilk tohumları atılmış oldu. İşte 8 soru ile Ebru’nun kurumsal yoldan çıkma hikayesi:
KYÇ: Bir otobüs yolculuğundasın ve yanına oturan hafif yaşlıca teyzeyle tatlı bir sohbete başladınız. “Ne iş yapıyorsun kızım çalışıyor musun?” dedi. Cevabın ne olurdu?
E.T: Teyzecim yazılımcıların daha kolay iş bulmasına yardım ediyorum. Hem mülakatlara hazırlanıyorlar, hem de kendilerine uygun şirketlerle buluşuyorlar.
KYÇ: Kurumsal yoldan çıkmaya karar verdiğin anı hatırlıyor musun? Ya da diğer bir deyişle “artık kendi işimi kurmalıyım!” dediğin anı?
E.T: Girişimci olma fikri aslında Codela’nın çözdüğü problemin büyüklüğünü fark etmemle başladı. Ortağım Murat yazılımcı olarak çalıştığı Microsoft Seattle’dan yeni dönmüştü. Yazılımcı işe alım süreçleri ve teknik mülakatlar konusunda çok dertliydi. Kesinlikle çözülmesi gereken bir problemdi. İyi bir takım olacağımıza karar verince birlikte çözmeye karar verdik.
Geriye baktığımda aslında yapmak istediğim şeyin büyük etki yaratmak olduğunu düşünüyorum. Ekonomi okumaya karar verirken gelir dağılımındaki eşitsizliğe takılmıştım. Yönetim danışmanlığı seçerken de, ciddi sayıda insana dokunan stratejik kararların verilme süreçlerinde yer almak benim için çok ilginçti. Yazılımcıların yetenekleri beyaz tahtaya yazdıkları kodla ölçülmemeliydi. Yetenekleri ve ilgi alanlarına göre doğru şirketlerle buluşabilmelilerdi. Değişmesine inandığım durumları değiştirmeye çalışmak ve yarattıkları etkiyi görmek için girişimci olmanın en iyi yollardan biri olduğunu söyleyebilirim.
KYÇ: Peki korktun mu? Korkunla nasıl başa çıktın?
E.T: Girişimcilik bir şeyleri değiştirebilmek için en doğru yollardan biri olabilir ama çok zorlu bir yol. Kurumsal hayatı, iyi bir kariyeri, maaşı, kurulu bir düzeni bir gün bir istifa dilekçesiyle geride bırakıp Codela’nın kurucu ortağı olma kararı da haliyle cesaret isteyen bir karardı. Hata yapma lüksünün olmadığı bir ortamdan olabildiğince hızlı hata yapıp düzelterek devam etme fikrine alışmam ayrıca zaman aldı.
Yaptığımız işe gerçekten inanarak ve pes etmeyerek devam ettik.
KYÇ: “Codela” sence hangi problemi çözüyor?
E.T: Codela yazılımcı işe alım süreçlerinde şirketlerin ve yazılımcıların yaşadığı problemleri çözüyor.
Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki yazılımcıya ihtiyaç yazılımcı sayısından daha hızlı artıyor. Tüm dünyada, her sektörden, her ölçekte şirket iyi yazılımcıları bulmaya calışıyor. Talebin bu kadar yüksek olduğu sektörde yazılımcılar da yeteneklerini daha da geliştirmek ve kendilerine en uygun şirketlerde değerlendirmek istiyor.
Codela yazılımcılar için tamamen ücretsiz. İstedikleri programlama dillerinde algoritma soruları çözerek kodlama yeteneklerini geliştiriyorlar. Ayrıca hayal ettikleri şirketlerin önceden sordukları mülakat sorularını da çözüyorlar. Örneğin Google etiketine tıkladıklarında hem şirket hakkında bilgi alıp hem de Google mülakat sorularıyla kendilerini test edebiliyorlar. Ayrıca düzenlediğimiz online programlama yarışmalarına katılarak ödüller kazanma şansı elde ediyorlar.
Şirket tarafındaysa işe alım süreçlerine baktığımızda yazılımcı başvurularının CV, okul ve not ortalamasına bakılarak elendiğini görüyoruz. Bu kriterler cok yanıltıcı olabiliyor cünkü yazılımcılarin %94’ü programlama yeteneklerini kendi kendilerine geliştiriyor. Cok yetenekli olsalar da kendilerini ispatlama şansı bulamadan yanlış kriterlerle eleniyorlar. Bakılması gereken ilk 3 kriter iletişim yeteneği, iş bitirme ile algoritma ve veri yapılari konusundaki bilgi aslında.
Codela’da yazılımcıların algoritma ve veri yapıları bilgilerini ortaya koymasını sağlıyoruz. Yeteneklerine göre önyargılardan, okul ve CV den bagimsiz olarak eşit koşullar altında istedikleri şirketin işe alım süreçlerine dahil oluyorlar.
Şu anda Türkiye’nin dört bir yanından 43 kampüs liderimiz var. Aralarında o kadar yetenekli ve müthiş azimli öğrenciler var ki çok iyi işlere imza atacaklarını şimdiden görebiliyorum. Codela ile işe girmiş yazılımcılarla ve müşterilerle konuştukça doğru yolda olduğumuza inanıyorum.
KYÇ: “Codela” nın hayata geçiş yolculuğu ne kadar sürdü? “Bir fikrim var!” dedikten lansman’a kadar ki yolculuğundan biraz bahseder misin?
E.T: Problemden emin olduktan sonra ne kadar iyi bir takım olabileceğimizi anlamaya çalıştık. Ben daha strateji ve iş geliştirme odaklıydım, Murat yazılımcıydı. Birbirimizi ekip olarak tamamlayabileceğimize inandık. Sonra olabildiğince fazla platformdan data toplayarak analiz ettik. Sonra da hem yazılımcı hem şirketlerle konusup onların süreçlerini ve problemlerini anladık ki bunlar zaten girişim olmanın değişmeyen temelleri. Sürekli öğrenmeye dayalı bitmeyen süreçler. Emin olduktan sonra istifa ettim. Ertesi gün tam zamanlı olarak Codela’ya başladım.
KYÇ: Şimdi tekrar en başa dönelim, bu yaşadığın tecrübelere istinaden “gene olsa gene girişimci olurum!” diyor musun?
E.T: Sürekli değişen dinamik yapı, farklı şirketlerde, farklı departmanların nasıl calıştığını görmek, problemlerin nasıl çözüleceğini görebilmek ve tüm bunları zeki ve parlak insanlarla dolu takımlarla yapabilmek yönetim danışmanlığının en sevdiğim taraflarıydı. Böyle bakınca Codela’da çok farklı biçimlerde de olsa bunlara sahip olduğuma inanıyorum.
Çünkü gerçekten özellikle bu aşamada testler ve ölçümlere göre varsayımlar ve uygulamalar değişiyor. Daimi bir dinamizm söz konusu. İki kurucu ortak olduğumuz için daha önce yapmamış olsak da pek cok şeyi hızlıca öğrenip uyguladık. Codela temel vizyonu ve çözdüğü asıl problemlerin yanında, günlük problemler için hızlı ve yaratıcı çözümler üretmek daima kritik. İyi takım olabilmenin değerini ne kadar vurgulasam az.
Tüm bunları düşününce iyi ki bu yolu seçmişim diyorum. Hem kişisel hem profesyonel olarak inanılmaz hızlı ve değerli bir öğrenme süreci.
KYÇ: Sence hangisi start-up terazisinde daha ağır basar; fikir mi yoksa uygulama mı?
E.T: Kesinlikle uygulama.
Aynı fikri; farklı takımlara farklı uygulama ipuçlarıyla verdiğimiz senaryoda, farklı iş modelleri, hedef muşteri segmenti, iş gelistirme stratejileri benimsemis girişimler cıkması cok olası.
KYÇ: Ve son sorum, girişimci olmak isteyenlere vereceğin 3 tavsiye ne olur?
E.T: 1- İyi bir takım kurduklarından emin olsunlar!
2- Çok büyük bir problemi çözmeye calışsınlar.
3- Tutkuyla, zorluklar karşısında pes etmeden, öğrenek ve keşfederek devam etsinler.
Codela’ya dair detaylı bilgiye https://www.codela.io/ adresinden ulaşabilirsiniz.