E-Ticaret Zirvesi ve Ödülleri 28 Kasım Tarihinde Çırağan Sarayında Hibrit Olarak Düzenlenecek Katılmak İçin Tıklayın

Kaçınmanız Gereken 10 SEO Hatası

Arama Motoru Optimizasyonu(SEO), herhangi bir çevrimiçi başarının kritik bir parçasıdır. Web siteniz için, en iyi temel SEO uygulamaları ve her ne pahasına olursa olsun kaçınmanız gereken ortak SEO hataları konusunda bilgi sahibi olursanız, Google’ın cezalandırılmasından kaçınmanız hiç zor olmayacaktır.

SEO, özellikle büyük pazarlama bütçelerine sahip olmayan küçük işletmeler için harika bir şey. Çevrimiçi varlığını geliştirmeye çalışan bir işletme sahibi veya blog yazarı olarak, Google’daki arama sıralamanızı artırmaya odaklanmanız gerekir. Bunun için SEO kullanmanız gerekir.

İnsanlar çevrimiçi arama yaparak belirli bir ürün veya hizmetle ilgili bilgi arıyorlarsa, arama motorunun interneti kullandığını inkâr etmek mümkün değildir. Dürüst olmak gerekirse; trafik üretmek sıkıcı bir süreçtir,  ancak yaptığınız işe bir tutkunuz varsa ve okuyucularınız için sürekli yüksek kaliteli içerik üretiyorsanız, inanılmaz yardımı olacaktır. Blogunuz veya web siteniz için bir SEO stratejinizin olması, daha yüksek sıralamalar elde etmek ve sonuç olarak büyük bir trafik çekmek için sadece ilk adımınız olacaktır.

Yeni başlıyorsanız ve öğrenmek için heyecanlıysanız size samimiyetle söyleyebilirim ki, bir şeye başlamak için en uygun yol öncelikle yapmamanız gereken şeyleri bilmek olacaktır. Şöyle düşünün neyi istemediğinizi biliyorsanız, istediğiniz şey size gelecektir ya da neyi yapmamanız gerektiğini biliyorsanız otomatikman yapmanız gereken şeyleri yaparsanız.

O nedenle bu yazımda bilmemiz ve deli gibi kaçınmamız gereken “10 SEO Hatası”nı anlatacağım.

1. Yinelenen İçerik

Yinelenen İçerik, internette bir kereden fazla görünen içeriktir. Bu yazıyı ele aldığımızı düşünelim, eğer yazının içeriği internette kelimesi kelimesine mevcutsa, bu içerik yinelenen içerik olarak kabul edilecektir.  Google’ın algoritması içeriğin iki parçasından hangisinin orijinal olduğunu bize söylemediği için yinelenen içerik SEO’nuza zarar verebilir. Blog yazarı olarak, trafiği kendi web sitemize geri götüreceğimizi umarak en iyi içeriği bir web sitesiyle paylaşmak bize cazip gelebilir. Bu kısa bir süre için geçerli olsa da Google sizi cezalandırır ve bunu tekrar tekrar yapmaya devam ederseniz, web siteniz bayrakla işaretlenir ve bu artık sitenizin arama sırasında bile görünmeyeceği anlamına gelir. Tekrar tekrar aynı şeyleri yazmamamız gerekir. Bu durum trafik kayıplarına yol açar. Yayınlarınız ne kadar orijinal olursa, Arama Motoru Sonuç Sayfalarında (SERP) daha yüksek sıralama elde edersiniz.

2. İçerik Kopyalama

Kim bunu yapabilir ki!

Sadece utanç verici değil, aynı zamanda intihal olarak da anlaşılıyor bizden söylemesi. Bir web sitesindeki içeriği kendi web sitenize kopyalar ve yapıştırır; resimler için de olduğu gibi “Farklı Kaydet” yapar ve onu kullanırsanız tam anlamıyla kopyalama yapmış ve çok katı cezalara tabi tutulmuş olursunuz. Bunu bilin veya bilmeyin, çevrimiçi yayınlanan tüm içerikler telif hakkı yasaları kapsamındadır ve kopyalama işlemi ne kadar büyük veya küçük olursa olsun, Google’ın algoritması bunu yaptığınız dakikada tespit eder ve alan adınız anında işaretlenir.

Başkasının içeriğini kopyalayarak çevrimiçi itibarınızı yok etmeyin, okuyucularınızla olan ilişkiniz GÜVEN’e dayanır bunu asla aklınızdan çıkarmayın. Neyse ki, intihal kontrolü için kullanabileceğiniz çok sayıda program mevcut.

3. Düşük Kaliteli İçerik

Her gün beni güncel tutması açısından çoğunlukla 10 blog gönderisi okurum. Kendime adıma konuşursam, okumak istediğim en kötü içerik, düşük kaliteli içeriktir. Genelde tamamlayamadan sayfadan kaçıp gidiyorum. Çünkü içeriğin sonunda kendinizi boş bir şey okumuş gibi hissediyorsunuz, gününüze veya hayatınıza kesinlikle değer katmıyorlar.

Aklınızdan geçen soru işareti baloncuklarıyla yüzyüze gibi hissettim kendimi. Peki içerik neye göre kime göre “Düşük Kalite” olarak nitelendirilir ? diyorsanız aşağıda belirttiğim içeriklerle karşılaştığınızda eminim anlamak sizin içinde çok zor olmayacaktır.

Otomatik olarak oluşturulmuş içerik: Bu tür içerikler, programlı olarak oluşturulur ve belirli anahtar kelimeleri hedef alır.
Ortaklık Programları: Bunlar üye linkleriyle doludur, orijinal ve en önemlisi değerli içerik açısından okuyuculara neredeyse hiç değer katmayan sayfalardır. Misafir gönderileri gibi diğer kaynaklardan gelen içeriklerden oluşur.
Kapı sayfaları: Bu tabir sadece tek bir kelime grubunda üst sıralarda yer almak için yapılmış sayfalardır diyebiliriz. Spor bahisleri ve canlı bahis kelimelerinde bir sıralamaya ulaşmak için yapılmış sayfalar mesela. Tek amaçları seçilen kelimeler için sıralamada yükselmek.

Google’ın web yöneticisi yönergeleri, orijinal içeriğe sahip olan ve öncelikle okuyuculara değer katacak şekilde tasarlanmış web siteleri oluşturmanızı önerir.

İçerik üretimi konusunda aklımdan çıkmayan slogan hep “Eğer bir şeyi yapacaksanız, doğru yapın.” olmuştur. Siz siz olun, kaş yaparken göz çıkarmayın.

4. Tutarsız İçerik

Blog yazarları eminim ki web sitesini sürekli güncellemenin ne kadar değerli olduğunu çok iyi biliyorlardır. Bu genellikle Google’ın sitemizi SERP’lerde sıralamaya layık görmesi umuduyla yapılıyor. Ancak sürekli olarak yayınladığınızda, Google sizi nişinizde bir otorite olarak tanıyacaktır.

İçerik, okuyucularınızla bir ilişki kurmada önemli bir rol oynamaktadır ve sürekli olarak yüksek kaliteli içerik sağlamanız gerekir. Blogunuzu her ay bir kez güncellenirseniz iyi sonuç vermez, tercihen haftada en az bir kez yazı yayınlamalısınız. Bu şekilde okuyucular blog yayınlarınızı ne zaman bekleyeceklerini iyi bilir ve takipte kalabilirler.

Unutmayın, tutarlı içerik, SEO’nuzu geliştirmenin anahtarıdır.

5. Sitenizin Taranmasına İzin Vermeme

Google web spam ekibinin lideri Matt Cutts, insanların web sitelerini oluştururken yaptıkları en büyük yanlışlardan birinin, arama motorlarının web sitelerini dizine eklemesine izin vermemesi olduğunu belirtiyor. WordPress kullanıyorsanız, web sitesinin tarandığından emin olabilmeniz için Web Yöneticisi Araçları Yardımı’ndan destek alabilirsiniz.

6. Sayfa Başlıkları

Sayfanızın başlığı, site içi SEO uygulamalarıdaki en önemli konulardan biridir. Sayfanızın her birinin başlığı benzersiz olmalı ve içeriğinizin ana anahtar kelimelerini içermelidir. Benzersiz sayfa başlıkları, Google’ın algoritmasının arama sırasında en alakalı içeriği döndürmesine izin verir.

WordPress gibi bir içerik yönetim sistemi (CMS) kullanıyorsanız, Yoast SEO eklentisini yüklemenizi öneririz. Bu eklenti, web siteniz için benzersiz başlıkların oluşturulmasında size yardımcı olacaktır. Sayfa başlıklarınızı kısa tuttuğunuzdan emin olun; Gerekli uzunluk 40 karakterden biraz daha fazla olabilir ama daha az kesinlikle olmamalıdır.

7. Meta Açıklamaları

Çevrimiçi olarak yayınladığınız her içerikte Meta Açıklamaları olmalıdır. “Zorunda mıyız?” dediğinizi duyar gibi oldum, evet zorundasınız. Çünkü meta açıklamaları, SERP’lerde, arama yapanlarınıza içeriğinizi açıklamak ve verilen sayfanın tam olarak neye değindiğini bildirmek için kullanılan kısa paragraflardır.

Bir araştırmacının bağlantınızı tıklamasını istemek için ilgi çekici açıklamalar yazmanız önemlidir. Meta açıklamalarını 150 ile 160 karakter arasında tutmak en ideal olanıdır. “Bu yeterli olmadı ya” diyerek başlıklarla meta açıklamalarını çoğaltmaktan kaçının, unutmayın meta açıklamalarınızda içeriğinizin anahtar kelimeleri bulunmalıdır. İçeriğiniz Facebook gibi sosyal medya sitelerinde paylaşıldığında genellikle sayfanın açıklama etiketi kullanılır bu da aklınızın bir köşesinde dursun.

8. Anahtar Kelime Yoğunluğu Ölçme

Anahtar Kelime yoğunluğu, web sayfasının meta etiketlerdeki veya bir web sayfasının içeriğindeki anahtar kelimelerin yüklendiği bir SEO tekniğidir ve yoğunluğu önlemezseniz ciddi şekilde cezalandırılırsınız. Israrla hayır efendim ben önleyemem diye tutturursanız da, elinizde nur topu gibi büyük arama motorlarının arama sıralamasında geçici veya kalıcı olarak yasaklanmış veya cezalandırılmış bir web siteniz olacaktır. Bu durum Black Hat SEO tekniği olarak kabul edilir. Yoğunlaşmak istediğiniz kelimeyi seçtikten sonra hem o kelimeye makaleler ile yoğunluk göstermelisiniz hem de o kelime üzerine backlink almalısınız. Google bu durumlarda sizi üst sıralara çıkararak ödüllendirecektir.

9. Kendi Web Sitenizi/Bloğunuzu Hosting Etmeme(Self-Hosting)

WordPress gibi platformlarda kendi web sitenizi barındırmak, SEO’nuz için şimdiye kadar yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir.  Ancak blogger gibi ücretsiz barındırma hizmetlerinden kaçınmalısınız. Çünkü,

-Ücretsiz hizmetler, sitenizin işlevselliğini ve seçeneklerini sınırlar; böylece SEO eklentilerine erişim sağlayamazsınız,
-Sitenin görünümünü ve hissiyatını ne kadar özelleştirebileceğinizi sınırlar,
-Ücretsiz hizmetler, neyin çalıştığını görmek için ihtiyaç duyduğunuz metrik ve analiz türlerini sunmuyor olabilirler.

Ancak WordPress gibi CMS platformları, başınızı ağrıtmadan size üstün SEO sonuçları sağlayacak yüzlerce eklentiye, uzantıya ve temaya erişmenizi sağlar.

10. Analytics

En sonunda, SEO çabalarının gerçekten işe yarayıp yaramayacağını görmek için web sitenizin verilerini ölçmenin bir yoluna ihtiyacınız olacak. Bunun için Web sitenize Google Analytics’i ve Google Web Yöneticisi Araçları’nı yapılandırın ve yükleyin. Böylece, verileri ayrıntılı bir şekilde analiz edebilirsiniz. Analytics, sitenizin hangi bölümlerinin iyi durumda olup olmadığını anlamanıza ve web siteniz adına bilinçli kararlar almanıza yardımcı olur. 

Dönüştürülen kelimeleri ve anahtar kelimeleri izlemek, hangi tür içeriğin kitlenizde yankı uyandırdığını öğrenmenizi sağlayacaktır. Web sitenize trafik çeken içeriğin türünün iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için istatistikleri hafta başında  izleyebilirsiniz. Hatta dönüşüm hedeflerini belirleyip hafta başına göre ayarlayabilirsiniz.

Eğer SERP(Arama motoru sonuç sayfası)’nin üst kısmında olmak istiyorsanız, artık neyi yapmamanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz. Farkındayız biraz karışık, ancak sizin için SEO konusunda hiçbir kısayol yok. Yine Matt Cutts bizler için, en büyük SEO hatalarından birinin web yöneticisi kaynaklarını kullanmamak ve Google’ın nasıl çalıştığını bilmemek ve SEO’nun ne olduğu hakkında bilgi edinmemek olduğunu belirtiyor. Size bu noktada en manidar tavsiyemiz “Kendiniz ve işiniz için zaman ayırın ve SEO hakkında her şeyi öğrenin!” olacaktır.

Çok merak ediyorum, okurken yukarıda bahsedilen SEO hatalarından herhangi biri için “Evet, ben bunu yapmıştım!” dediniz mi? Eğer dediyseniz, onları nasıl çözdünüz? Bahsetmediğim diğer SEO hatalarını biliyor musunuz?

Bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.

3 yorum
  1. Site ici seo kadar site disi seo da buyuk onem kazandi. Her siteden backlink almamak ta gerek.

    1. Evet kesinlikle katılıyorum. O nedenle backlink almadan önce çok detaylı bir çalışma yapılması gerekiyor. Detay için teşekkürler.

  2. Betül hanım yazınızı okuyunca burada seo adına yaptığım bazı hatalara denk geldim. Bir çok web sitesi var ama seo adına herhangi bir ilerleme yapılmamış. Aslında biraz araştırma yapılarak elde edilen bilgilerle bu sıkıntıları aşmak mümkün aydınlatıcı ve bilgilendirici yazınız için teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir