1-)Bize kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Merhabalar. Adım Derya Korkmaz namı diğer Keşif Perisi. İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler mezunuyum. Yaklaşık 9 yıl boyunca kurumsal hayatta çalıştım holdingler, büyük şirketler ve Türkiye’nin bilinen önemli simalarıyla bir arada olduğum birçok çalışmam oldu.
2-)Kurumsal hayattan sizi koparıp, hayatınızı yeniden kurgulamaya iten şeyler neler oldu?
Aslında ben bunu kurumsaldan kurumsala geçiş olarak adlandırıyorum. Sanırım hayatıma sihirli bir peri asası değmiş olmalı. Bu yüzden Keşif Perisi oldum. İş yaşantısının monotonluğu, mobbingler süregelen yetersiz izinler, mesailer, kariyer savaşları derken bir gün durdum ve iç sesimi dinledim hayat kısa gerçekten sevdiğim şey ne ise onu yapmalıydım. Şöyle bir hayatıma göz geçirdim en sevdiğim ve en çok iyi yaptığım şeyi buldum. Yazmak, iyi restoranları ve iyi yemeği bulmak, seyahat etmek farklı destinasyonlar görmek, iyi keyifli otellerde konaklamak ve bunları paylaşmak oldu.
3-)Deneyimlerinizi keşif perisi ismiyle paylaşıyorsunuz, bu isim nasıl ortaya çıktı?
Önce hobi olarak başlayan kendi yaşam tarzımı biriktirip paylaşırken Kesif Perisi oldum. Seyahat etmek, yeni yerler keşfetmek, yeni lezzetler deneyimlemek, benim için bir yaşam tarzı bunu aynı zamanda sevdiğim bir hobi olarak düşünebilirsiniz. iletişim okuyan tipik bir ikizler burcu olunca ister istemez; yeni insanlar, yeme-içme, yeni lezzetler, mekanlar, yeni yerler, ülkeler ve şehirleri keşfetme çabası kendiliğinden filiz veriyor. Bloggerlık ve instagram ile tanışmam tam bu aşamada gerçekleşti, o filizler blogum sayesinde çiçeğe dönüşüp zamanla farklı mekanlar, tatlar ve güzel dostluklar olarak meyvesini vermeye başladı.
Ofiste yine bir gün mesaideyken seçenekler arasında bana ve yapacağım işe en yakın olan bu isme karar verdim.
4-)Blog yazmaya ilk ne zaman başladınız? Blogunuzun ve instagram hesabınızın bu kadar büyümesinin ardındaki hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?
Büyük emekler vererek kurumsal hayatta çalıştıktan sonra yaklaşık 2 yıldır profesyonel olarak, instagram sayfam ‘’kesifperisi’’ ve www.kesifperisi.com sitem aracılığı ile bireysel tatil, otel önerileri sunarak, yeme-içme organizasyonları, seyahatler ve butik turlar yaparak markalara tanıtım, eğitim, danışmanlık ve sosyal medya konusunda destekler sunmaktayım. Ayrıca zaman zaman Türkiye’nin önde gelen dergilerinde ve gazetelerinde yazılarımı paylaşıyorum. Tabi bu işin başlangıcı 4 veya 5 seneye dayanıyor.
Blogumun bu kadar büyümesinin, takipçilerimin oluşmasının en büyük 3 nedeninin güvenilirlilik, doğru deneyimleri paylaşmak ve süreklilik olduğunu düşünüyorum. Yaşadığım tüm gerçek deneyimlerimden sorumluyum ve bunu doğru şekilde yansıtmaya çaba gösteriyorum.
5-)KesifPerisi.com adresinde deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Blogunuza girenleri neler bekliyor?
Blogumda yeme-içme, restoranlar, seyahatler, şehirler, ülkeler, oteller ayrıca serbest kürsüde yaşamdan paylaştığım bölümler yer alıyor. Mekan sihirbazı ile isteyenlere ücretsiz seyahat önerileri veya restoran, otel tavsiyeleri sunabiliyorum.
6-)Daha çok yeme içme ve mekan paylaşımlarınızı görüyoruz, gideceğiniz mekanları nasıl seçiyorsunuz?
Bir mekana, şehre veya ülkeye gitmeden önce çalışmalarım başlıyor oranın en iyisi veya denenmesi gereken mekanlarına mutlaka uğrayarak deneyimleyip yorumluyorum bazen de yerel halktan aldığım bilgiler doğrultusunda rotamı belirleyebiliyorum. Keşif Perisi benim iyilik ütopyam bu yüzden sadece benim seçtiğim, keyif aldığım ve sevdiğim iyi yerleri paylaşıyorum kötü olan hiçbir şeye yer vermemeye çalışıyorum olumsuzlukları sevmiyorum ve sayfama yansıtmak istemiyorum
7-)Yaz aylarında mutlaka gidin diyip tavsiye ettiğiniz yerler neresi?
Türkiye’miz yaz sezonunda özelikle denizleri ile cennet başka bir yere gitmeye gerek yok. Tam anlamıyla yaz kızıyım deniz, kum, güneş. Bu yüzden yaz başından beri Akdeniz, Ege, Marmaris kıyılarından ayrılamadım. Kaş, Bodrum, Alaçatı, Çeşme, Antalya, Datça, Selimiye Köyü, Bozburun, Söğüt Köyü, Marmaris, derken bir çok yer gezdim ve önerilerde bulundum. Bunların içinden seçecek olursam en başta Kaş diyorum. Çünkü bütün bir yaz başından beri ruhumun en huzur bulduğu yerlerin başında geliyor.
8-)Bugüne kadar kaç ülke gezdiniz ve en beğendiğiniz yer neresi oldu?
11 ülke gezdim en çok sevdiğim Paris İstanbul’a benzetiyorum asaletli ve büyük. İkinci olarak Karadağ masallardan fırlamış görüntüsüyle beni benden alıyor.
9-)Her işin keyifli taraflarının yanında zorlukları da vardır, sizi en çok zorlayan kısım ne oldu?
Sürekli seyahat ve keşif halinde olmak da zor tabi ki, mesela şuan bu röportaj soruları benimle Marmaris’ten Akdeniz’e kadar geldi şuan Antalya’da cevap verebiliyorum. Bazen anları yansıtmak, mobil iken onları bloga yazmak, gelen binlerce soruyu cevaplamaya çalışmak her şey başlı başına bir iş ama keyif aldığın işi yaptığın sürece çalışmazsın diye bir laf var bunu çok doğru buluyorum.
10-)Yaptığınız iş için aldığınız geri dönüşlerden, sizi en etkileyen yorum ne oldu?
Her gün bir çok yorum alıyorum. Hepsi birbirinden ilginç ve güzel sevildiğimi ve önerilerimin doğru yerlere ulaştığını gördükçe çok seviniyorum. Beni en çok etkileyen bu yaz Kaş’ta Kekova tekne turu yaparken
bir takipçim tekne de yanıma gelerek telefonundan web sitemi açtı ve ” Kaş’ta yapılacak 10 şey ” yazınızı okuyarak buraya geldim hepsini tek tek gerçekleştiriyordum ki tekne turu da bunlardan biriydi ve size denk geldim dedi. Bu inanılmaz bir olaydı benim için gözlerim doldu biran bu kadar güzel şeylere vesile olabilmek ve böyle denk gelmesi harikaydı.
11-)İş birliği için de olduğunuz markalar oluyor mu?
Evet oluyor, fotoğraf makinesi, notebook vb sponsorlarım araç temini vs. bunların haricinde ürün vb. tanıtımları olabiliyor benimle bağdaşan markalarla işbirliği içinde olmaya özen gösteriyorum.
12-)Hali hazırda blogger olanlara veya olmak isteyenlere daha başarılı olmaları için bir kaç öneri söylebilir misiniz?
Her zaman söylerim. En çok sevdikleri ve en iyi yaptıkları şeyden bu işe başlasınlar. Sevdiğin şeyi yapıyorsan gerisi teferrüat ve başarı kaçınılmaz olur.
13-)Asla vazgeçemeyeceğiniz, hergün olsa yerim diyeceğiniz 3 lezzet hangisi?
O kadar yemek tadıyorum ama evimde anne köftesi ve yaprak sarmanın yeri ayrı. Ayrıca vazgeçemediğim tatlıları unutmamak gerek.
14-)Son olarak röportajı okuyan sevgili takipçilerimize neler söylemek istersiniz?
En son söylemek istediğim şeylerden biri okurlarınız için, Pazarlama Türkiye’yi çok seviyorum. Zeki, dinamik ve bir o kadar yaratıcılar. Bu yüzden sizlerinde benim gibi keyifle ve merakla takipte olduğunuza eminim. Ayrıca oteller, yeme-içme ve seyahat tavsiyelerim için instagram sayfam ‘’kesifperisi’’ ve web sitem; www.kesifperisi.com’u takip ederek bir çok bilgi edinebilirsiniz. Yakında çok güzel projelerim var. Bir sonraki röportajımı kim bilir belki bunlar üzerine yapabiliriz sürpriz olsun.
Pazarlama Türkiye ekibine bu güzel keyifli röportaj için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim.