Günümüz dünyasında hem birebir insan ilişkilerinde hem de işletmelerde en büyük sorunlardan biri güven. Özellikle de ”Bu devirde babana güvenmeyeceksin” diyen bir toplum olarak güven ülkemizde çok daha ön plana çıkıyor. Yöneticiler güvenilir çalışan bulamamaktan yakınırken, çalışanlar ise çalıştıklara kuruma güvenememekten şikayetçi. Peki kurum içinde güveni oturtmak için neler yapmamız gerekiyor? Bu yazıda duruma farklı bir noktadan bakarak bir çok yazıda değinilmeyen bir noktaya parmak basmakta fayda var diye düşündük. Çalışanlar arası etkili iletişim.
Bire bir insan ilişkilerinde olduğu gibi kurum içi iletişimde de güven önemli bir husustur. Bir işletmede iletişimin doğru yürümesi ve başarının yakalanması açısından çalışan-patron arasındaki iletişimin önemi kadar çalışanlar arası iletişim de önem taşır. İşletme prensipleri doğrultusunda verimli çalışma ortamları ve çalışanlar arasındaki ilişkiler analiz edildiğinde etkili iletişim yöntemlerinin güvenli iletişim ortamı ile birebir ilişkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar etkili iletişim ile güvenli çalışma koşulları ayrı konular gibi görünse de derinlemesine yapılan ayrıntılı araştırmalar iki kavramın birbiri ile yakından ilişki olduğunu ispatlamakta. Çalışanların birbirlerine ve yönetime güven duyması, işletme içerisinde etkili bir iletişim ortamının sağlanabilmesi için gereklilik olarak görülmelidir. Günlük yaşamda güven, beklentileri karşılama, bireyin karşısındaki kişiyi bilgisi, becerisi ve şahsi varlığı ile kabul etme ve ondan çekinmeme durumu olarak tarif edilirken, çalışma ortamları içerisinde güven kavramı çok daha karmaşık bir şekilde karşımıza çıkar. Etkili bir iletişim içerisinde güven kavramının ortaya çıkabilmesi için çalışanların şahsi beklentileri, ekip olarak yaptıkları işten beklentileri ve işletme çıkarları doğrultusunda yöneticilerin beklentileri ile ortak sonuçlara varabilme ve çalışanlar ile yöneticilerin ortak sonuçları koşulsuz kabul etmeleri ile mümkün olabilmekte. Hiç de kolay görünmüyor değil mi .?!
İLETİŞİMSİZLİK GÜVENSİZLİĞİ, GÜVENSİZLİK İLETİŞİMSİZLİĞİ GETİRİYOR
Çalışanlar arasında etkili ve güvenli iletişimin sağlanması saydığımız nedenlerden kaynaklı tek bir taraftan bakış açısı ile mümkün olmamaktadır. İşletmede bir ayak eksik kaldığında çalışanlar arasında iş tatminsizliği, kendini değersiz hissetme, otorite boşluğu, mesai saatleri içerisinde içe yönelik öfke ya da çalışma arkadaşlarına yönelik öfkeyi dışa vurma durumu gibi sonuçlarla karşılaşılmakta. İletişimsizlik güvensizliği, güvensizlik de iletişimsizliği getirmekte.
Güven duygusu öncelikle çalışanın kendine olan güveni olarak davranışlarına ardından ise çalışanların birbirlerine karşı samimi yaklaşımlarıyla aralarındaki iletişime etki şeklinde yansımakta. Çalışanların birbirlerine olan güven duyguları, ayrıca yaptıkları işe karşı samimi yaklaşımları ve diğer çalışanlara karşı olan samimi tutumları ile gelişmeye devam etmekte.
GÜVEN RİSK ALMAYI DA KAPSAR
İşletme içerisinde bir kişinin etkili ve güvenli bir iletişim ortamına uyum sağlayabilmesi için sözünü tutması, sorumluluğu yerine getirebilmesi, dürüst olması ve görevini yapacak yetkinlikle beceriye sahip olması gerekir. Güven duygusu aynı zamanda risk alabilmeyi de kapsar. Bunun nedeni ise, işletme içerisinde güvenin talep edilemez bir kavram olmasından kaynaklanır. Bu açıdan
bakıldığında ise güven, bir tarafın diğer tarafın eylemlerinden zarar görmeyeceğinden veya karşı tarafın risk yaratmayacağından emin olması anlamıyla eşdeğerdir. Kısacası bir tarafın eyleminin diğer tarafın da lehine işlemesi ve bunun taraflarca bilinmesi anlamına gelir.
Etkili ve güvenli bir iletişim ortamının oluşması zaman içinde gerçekleşir. Bu ortamın sağlanabilmesi için gereken zaman dilimi ise çalışanların birbirlerine karşı güven verici davranışlarını gözlemlemeleri için gereken süredir. Bu süre içerisinde çalışanlar birbirlerine karşı güven telkin ederlerken bir yandan da duygusal olarak ekip içerisinde birbirlerine bağlanmaya ve bir ekip ruhu oluşturmaya başlarlar. Bu noktada, çalışanların birbirleri ile olan iletişimlerinde çatışma yaratan iki organizasyon kavramı karşımıza çıkar.
Formel organizasyon
İşletmenin hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla rasyonel ve bilinçli şekilde oluşturulmuş yapıya formel organizasyon denilir. Bu yapı içerisinde işletme çıkarlarından çalışanların birbirleri ile olan iletişim durumlarına kadar her şey yazılı kurallar düzeninde yapılandırılır.
İnformel organizasyon
İnformel organizasyonu ise çalışanların kişisel hedefleri, arzuları, sempatileri ve davranış biçimleri belirler. Örgütsel anlamda daha çok informel yapı içinde çalışanların ölçülemeyen bir takım soyut değerlerle davrandıkları görülür. Bu durum ise güveni daha çok informel örgütsel yapının içinde anlaşılması gereken soyut bir değer olarak karşımıza çıkarmaktadır.
Çalışanlar arasında etkili ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması ise “bilişsel ve duygusal” olarak 2 temel formda ele alınır:
Bilişsel form
Çalışanlar arasında etkili ve güvenli bir çalışma ortamının nasıl sağlanacağı önceden belirlenmiş kurallara ve bilgiye dayalıdır. Bu bilgiler ve kurallar güveni oluşturur.
Duygusal form
Çalışanların birbirlerinin iyiliğini düşündüklerini gösteren ifade ve eylemlerden oluşan duygusal alanda yapılanmadan söz edilebilir. Özdeşleşme temelli güven olarak da açıklanan bu güven formu, karşı tarafın istek ve niyetlerine yönelik empatiye dayanmaktadır.
Lafın özü, işletmenizde ihtiyaç duyduğunuz güvenin oluşmasını istiyorsanız etkili iletişim kanallarının yolunu açmalı ve organizasyonunuzu bu yönde yapılandırmalısınız. Unutmayın, güven bir iş yerinin en önemli dinamolarındadır ve güveni kaybetmek kolay ama kazanmak oldukça zordur.