Facebook tarafından dinlendiğinizi düşünenlerden misiniz?

İlk zamanlarda Facebook, reklamlar olmadan arkadaşlar bulup sohbet edilen daha sonra “Yiğenim ne kadar büyümüşsün, ailene selamlar, öpüldünüz. ” diyen ve her gönderinin altına yorum yapan büyüklerin de kullandığı bir sosyal medya hesabıydı.

Her iyi şeyin bir sonu olduğu gibi markalar, “Beğenilenler” i tıklayarak kullanıcılar hakkında veri sağlayabildiğini fark etti ve Facebook, reklam vermeye ve veri toplamaya başladı.
Facebook’u bu konuda tek bir suçlu olarak düşünmek yanlış olur. Birçok şirket, Facebook platformunu sizi takip etmenin bir yolu olarak kullanıyor. Aslında şu anda farkında bile olmadan, profil bilgilerinizi, gönderilerinizi hatta daha fazlasını saklayan, izleyen onlarca şirket var.

İnsanların çoğu, Facebook’un bu bahsedilen verileri toplayan dev bir veri toplama makinesi olduğunun farkında. Bazı insanlar Facebook’un bu durumunu umursamazken diğerleri bunu göz ardı etmekte zorlanıyor: “Facebook onlar hakkında ne biliyor, dinleyip bilgi alıyor mu, bu bilgiyi Facebook ne için kullanıyor?”

Bipul Lama, Facebook’un konuşmalarını dinlediğini düşünenlerden. Lama, bir testte bulunarak arkadaşıyla iki gün boyunca gofret markası olan KITKAT hakkında konuşuyor. Ertesi gün, Instagram ve Facebook’ta gördüğü tek şeyin KITKAT reklamları olduğunu söylüyor.

KITKAT denemesinden sonra başka bir konu hakkında arkadaşı ile tekrar sohbet ederek aynı sonucu elde ediyor. “Anahtar kelimeleri dinler, yeteri kadar bir kelime söylerseniz, algoritma bu kelimeleri yakalar ve hedefli reklamları karşınıza çıkarır.” şeklinde bu durumu ifade ediyor Lama.

Lama’nın Facebook reklamlarını görme tecrübesi birçok Facebook kullanıcısı için de geçerli. 25 yaşındaki Olivia Reardon, arkadaşına çerçeveli gözlük istediğini söyledikten sonra Warby Parker reklamı aldığını belirtiyor.

Çevrimiçi iletişimin sosyal ve psikolojik etkilerini inceleyen Profesör Shyam Sundar, Facebook’un dinlediğini düşünmeyerek bu olayları şöyle açıklıyor: “Bu tür çevrimiçi gizlilik konularına ilişkin düşüncelerde, insanlar zihinsel kısayollara güveniyor, zaten düşündükleri şeyleri fark ediyor. Facebook fark edilmeyen birçok reklam karşımıza çıkarıyor aslında, sadece konuşulan konu ile ilgili reklamlara dikkat ediliyor. İnsanlar ürpertici bir reklam gördüklerinde, gerçek hayatta Facebook’un muhtemelen bilmediği şeyi düşünmeye eğilim gösteriyor.”

Geçtiğimiz aylarda Facebook‘ta bir içerik gördüğünüzde ön kamera ile izlendiğiniz için yüzünüzün aldığı ifade ile duygularınızın analiz edilip, benzer daha fazla içerik üretileceğinden bahsetmiştik. Bunun üzerine Mark Zuckerberg’in geçen yıl paylaştığı bir fotoğrafta webcam üzerine taktığı siyah bant ise Facebook’a olan kötü okları iyice artırmıştı. (Siyah banda güvenmeyenler sakız yapıştırsın!(Leoncular anladı bile )

 

Bahsedilen ön kameraya gerek kalmadan zaten Facebook’un neyi sevdiğinizi veya izlediğinizi gören algoritmaları var. Facebook, reklam veren adına reklamları hedeflemek için bu bilgileri kullanıyor. Ancak sonrası karanlık. İnsanlar Facebook’tan gelen olası saldırılara karşı çok hassas olduğu için bir şeyler kapalı olduğu takdirde doğal olarak kullanıcılar en kötü durumu varsayıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir