Son günlerde adını sıkça duyduğumuz ‘’Zero Waste Nedir?’’ bir doğa dostu yaşam tarzıdır. Yani doğayla iç içe yaşama ve doğayı koruma çalışmaları olarak biliniyor.
Türkçesi ‘’Sıfır Atık ’’ Zero Waste Nedir?
Doğada yüzlerce yılda kaybolan plastik, kimyasal gibi maddelerin doğaya ne kadar zarar verdiği tartışmaya açık bir konu olmasa gerek. Ancak, doğaya zarar veren maddelerin arasında farkında olmadan yaşamımıza devam ediyoruz. Her gün onlarca plastik, yüzlerce kâğıt, etiket gibi doğada kaybolması uzun yıllar alan atıklar farkındalığı düşük bir çevre tarafından görmezlikten geliniyor.
Zero Waste Nedir ve Bu Şekilde Yaşamak İçin Ne Yapmalıyız?
Zero waste akımına çöplerimizi en aza indirme çabası ile başlıyoruz. Aynı zamanda israfı mümkün olduğunca azaltmayı savunan bu akımda amaç, ihtiyacımız olanları azaltmak ve tekrar tekrar kullanmaktır. Ayrıca kalanları da geri dönüşüme göndererek tüm kaynakların tamamen sisteme geri alınabileceği bir döngü yaratıyoruz.
Biraz düşünelim! Günde kaç kere çöp kutusuna doğru gidiyoruz; örneğin kahve içtikten sonra bile kâğıt bardağı atıyoruz, aslında tekrar kullanılabilir bir bardakta içersek çöpümüzü azaltmış oluruz.
Sıfır atık, tüm ürünlerin yeniden kullanılması için kaynak yaşam döngülerinin yeniden tasarlanmasını teşvik eden atıkların önlenmesine odaklanmış bir dizi ilkedir. Aslında bu akımın ortaya çıkış nedeni, atıkların, çöplüklere, çöp yakma tesislerine gönderilmemesidir. Avrupa’da büyük bir çoğunluk çevreye olan duyarlılığı ile, gelirlerini arttırmak amacı ile, başka bir büyük çoğunlukta sağlıklı yaşam bilinciyle sıfır atık yaşama dönüyor. Bizler de ülkemizde son yıllarda tekstil, gıda gibi büyük sektörlerde sıfır atık yaşamı destekleyen girişimlerde bulunmaya başladık.
Doğa Dostu Yaşam Tarzının
Sürdürülebilir 5 Kuralı
Peki, ‘’daha az tüketmek’’ amaçlı bu yaşam tarzını nasıl hayatımızla eşleştireceğiz?
Birincisi ve en önemlisi ihtiyaç duymadığımız şeyleri ‘’reddetmeliyiz’’. Bu konuda hayır kelimesini düşüncemizle bağdaştırmalı, şampuanlara, kartvizitlere, naylon poşetlere herhangi bir yaptırımla kullanılmamasının sağlanmasını beklemeden ”hayır” demeyi öğrenmeliyiz. Günlük alışverişler için en doğrusu bez çanta ve file olmakla beraber, gıda ihtiyaçlarımızı ambalajsız satan yerlerden evden götürdüğümüz kavanozlarımıza doldurtabiliriz.
İkincisi
”azalmak”. Çoğumuza
olumsuz bir kelime gibi gelse de, azalmak kelimesi bu yaşam tarzında size
azalırken çoğalmanın
kusursuz deneyimini yaşatacak. Paylaşmanın yüceliğini, kullanılmayan
eşyalarınızı satışa dönüştürerek, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmanın
hayatınıza katkısını gösterecek.
Üçüncüsü, yeniden kullanılabilir ürünleri tercih etmek. Günümüzde yeniden
kullanılabilir alternatifli ürünler artık hemen hemen her yerde bulunuyor;
peçeteler, bardaklar vs. Örneğin havlu peçeteler yerine yıkanabilir ve yeniden
kullanılabilir havlular kullanmak ev içindeki
atık yüzdemizi
oldukça düşürecektir.
Dördüncüsü, geri dönüştürmek; bu aşamada yukarıdaki maddeleri yapamayacağımız anlarda atıkları geri dönüşümü kullanarak dönüştürmek önemli hale geliyor.
Son kural ise en ağır olanı fakat döngüyü tamamlama açısından en önemlisi de diyebiliriz. Geriye kalan bütün atıkları gübreleştirmek, uygun yöntemlerle doğada çözündürmek. Böylelikle tüm ürünlerin yeniden kullanılması için kaynak yaşam döngülerinin yeniden tasarlanması tamamlanmış oluyor.
Peki, siz hayatınızı değiştirmeye var mısınız?
Sıfır Atık Yaşam kendiniz, çevreniz ve doğa için atacağınız en büyük adım.
Azalmak sizi korkutmasın, dışınızda azalırken, içinizde her daim sizi çoğaltacak tecrübeler yaşayacaksınız.