Dijitalleşme, 2000’li yılların başında pek az kişinin mümkün olabileceğini hayal ettiği bir süreç iken şimdilerde Everest Dağı edasıyla karşımıza çıkıyor.
Yakın geçmişimizde internetin temelleri yeni yeni atılmaya başlandığında daha world wibe web ‘e alışırken günümüzde saniyeler içerisinde ulaştığımız devasa bilgi çağındayız.
Nedir bu dijitalleşme demeden önce nasıl oluşum sürecine girdiğini irdelememiz gerekiyor. Geçmiş kaynaklara şöyle bir dönüp baktığımda bir haber ile karşılaştım.
‘‘ Gelecek dijitalleşme ve sosyal medyada’’ başlığı ile bir 2010 yılı haberi, bu başlık aslında 7 yılda yaşadığımız muazzam değişimin küçük bir tılsımı gibi gözüküyor.
Aslında bu başlık ile çıkarabileceğimiz ön kesit;
‘‘ Şirketler, dijitalleşmeyi sadece mevcut ürünü veya servisi dijital bir kanalda satmak gibi görürse dijitalleşemezler. ’’ olarak nitelendirebilir.
Dijitalleşme Öncüleri Nasıl Başardı?
Cevap oldukça basit. Birkaç farklı pencereyi aynı zamanda yönetebiliyorlar. En önemlisi uzun vadeli stratejileri ile ortaya çıkıyor. Dijitalleşmenin bel kemiği uzun vadeli bir stratejinin size getirileridir. Ancak sadece uzun vadeli strateji ile olmaz aynı zamanda müşteriye dokundukları kendi kanalları var. Müşterilerin reaksiyonu daha iyi ölçülebiliyor ve ihtiyaçları anında yanıtlanabiliyor. İşte bu iki temel etmeni ‘‘ doğru’’ ve etkili kullanabilen şirketler ve aynı zamanda dijitalleşmenin mevcut ürünü dijital bir kanalda satmak olmadığını idrak eden şirketler dijitalleşmenin öncüleri oldu.
Dijitalleşme Hırsız- Polis’in hep Polisimi mi? Eyvah! Siber Saldırı
Çağımızın vebası siber saldırı son bir buçuk iki senedir ciddi bir artışa ve popülariteye ulaştı. Giderek dijitalleşen dünyamızda kompleks ağlar çapında erişilen, kullanılan ve paylaşılan veri miktarı büyümeye devam ediyor. Veri paylaşımı büyüdükçe ‘‘ güven ’’ unsuru zedelenmeye başlıyor. Kamu ve özel sektör siber saldırılardan büyük sorun yaşıyor.
2016 raporuna göre tüketicilerin yüzde 84’ü, kullanıcı verilerinin ve kişisel online bilgilerin güvenliğinin garanti altına alınmasından şirketlerin sorumlu olmasını bekliyor. Araştırma 2013’ten bu yana bir siber güvenlik ihlaline maruz kalan kişi sayısının önemli derecede arttığını gösteriyor ve sonuç olarak artık bunların çok azı “hiçbir şey yapmamayı” tercih ediyor. Aynı zamanda araştırma, tüketicilerin yüzde 64’ünün şirketlerden web sitelerinde daha fazla tanıma ve onay süreçleri sunmalarını istediklerini gösteriyor.
2017’nin En Önemli 5 Siber Güvenlik Gerçeği ve İstatistikleri
- Siber Suçlar 2021’e kadar yıllık 6 Trilyon $’lık bir zarara yol açacak
Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarına göre ABD içinde en hızla sayısı artan suçların başında siber suçlar geliyor.
- Siber Güvenlik harcamaları önümüzdeki 5 sene içinde 1 Trilyon $ sınırını geçecek.
Bu harcamaların 2017’den 2021’e geçecek olan süreç içinde 1 Trilyon ABD Doları sınırını geçeceği de öngörülüyor.
- 2019’a kadar Siber Güvenlik alanında 1.5 milyon iş gücü gerekecek.
Bu yıl içinde hem analistlere hem de medyanın tahminlerine göre tüm dünyada şiddetli bir siber güvenlik eleman açığı yaşanacak. Forbes dergisinin tahminlerine göre 2016 yılında 1 milyon yeni siber güvenlik işi açıldı. Bu sayının 2019’a kadar 1.5 milyona ulaşması bekleniyor. Sektördeki sürekli artan ihtiyaç nedeniyle bu alanda işsizlik oranı 0’a inmiş durumda.
- Saldırı hedefindeki insan sayısı 4 milyara ulaşacak.
Dünyanın dijitalleşmesi ve dijital ürünlerin hızla yayılması sonucunda, insanlar da siber suçluların hedefi haline gelecek. Microsoft’un yaptığı tahminlere göre 2020 yılına kadar 4 milyar insan internet dünyasında olacak. Bu sayı aynı zamanda siber suçluların 4 milyar insanı hedefine koyacağı anlamına da geliyor.
- 200 milyar IoT cihazı 2020 yılına kadar güvenlik altına alınmak zorunda
Intel’in araştırma sonuçlarına göre 2020 yılına kadar internete bağlanan cihaz sayısı 200 milyara ulaşacak. 2015’te bu sayı 15 milyardı. Cisco ve Microsoft ise 2020’ye kadar 50 milyar cihazın internete bağlanacağını öngörüyor. Bu tahminlerden hangisinin tutacağını zaman gösterecek ancak şu bir gerçek ki dijital saldırı alanı çok ciddi oranda büyüyor ve büyümeye devam edecek. Microsoft’un başka bir tahminine göre de 2020’de internetteki veri hacmi bugüne göre 50 kat büyümüş olacak.
Peki, bütün bunlar ne anlama geliyor? IBM’in yönetim kurulu başkanı, genel müdür ve CEO’su konumundaki Ginni Rometty’e göre Siber suçlar şuan tüm şirketler için en büyük tehdit unsuru olarak görülüyor.
Ve gerçekten de söyledikleri doğru. Önümüzdeki 5 sene içinde siber suçlar sadece şirketler için de değil; her insan, kurum ve herhangi bir şey için bile en önemli tehdit kaynağı olabilir.
Aynı zamanda son yıllarda ünlü kişilerin sosyal medya hesaplarının hacklenmesi, yapay zeka ile acaba robotlar dünyayı ele mi geçirecek düşüncelerimiz de dijitalleşmenin bizi etkileyen olumsuz yönlerinden birkaçı olarak karşımıza çıkıyor.
İkinci bölümde sizlerle sektörün içinden, bize katkılarından, değişiminden ve dijital karne sonuçlarından bahsedeceğiz.
Takipte kalın 🙂
1 yorum