B2B, BC2 reyting kaybederken C2C pazarlama yani tüketenden, tüketene pazarlama günden güne güç kazanıyor. Sosyal Medyanın hayatımıza girmesiyle herkesin birer medya organı haline gelmesinin ardından artık herkesin birer hizmet sağlayıcısı olması noktasına vardık.
Hepinize tanıdık gelen çoğu dijital zirvede artık dünyanın en büyük şirketleri sıralamasında kategori sahibi olan ama kategori adına herhangi bir tedarikte bulunmayan markaların yer aldığı konuşuluyor.
Uber’in hiç taksisi yok, Airbnb’nin hiç oteli yok.
Ticarete başlamak için şirket kurmak yerine sosyal medya hesabı açmak.
Herhangi bir herhangi koşulda ( ikinci el ya da yeni ) bir ürünü, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda satışa koyabilmemize C2C pazarlama deniyor. Peki C2C neden bu kadar yükselişe geçti ?
Cevabı: Tüketim alışkanlıklarımız evrildi. İnternet bize alternatif bir yaşam alanı oluşturmaya başladığından beri tüm hayat döngümüzü yine internette yaşamaya ve öncelikle yakın çevremizi sonra da dilersek kitleleri bu döngünün içerisine almaya başladık . Mass hedef kitle, mass hedefli pazarlama ve marka olguları yerine butik, kişiye ve talebe özel pazarlamaya bırakmaya başladı. Eskiden bir ilaç aldığımızda prospektüs okuyorken şimdi o ilacı deneyimleyenlerin ya da ilgili kişilerin internet için ürettiği içerikleri okumak bize yetmeye başladı. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz eko sistem offline pazarlama/ ticaret/ medya gibi kavramlardan bizi ekranlara bağlamayı başardı. Bu zaten bildiğimiz bir hikaye.