marka yuzu

Marka Yüzü ve Marka Elçisi olarak Şirket Liderleri

Günümüzde sosyal medyanın da etkin kullanımıyla beraber şirket kurucuları, şirket yönetici ve liderleri; aynı zamanda dahil oldukları markaların/şirketlerin geleneksel medyada ve sosyal medyada marka yüzleri hâline geldiler.

80’ler, 90’lar nesillerinin çocukluklarına gidecek olursak bunu bizler, Sakıp Sabancı ve Vehbi Koç ile zaten deneyimlemiştik. 

O zamanlar medyada görünür olmak, yüksek nüfuz gerektirirken şimdi nispeten daha özgür ve daha eşitlikçi bir ortam söz konusu.

Bunların arasında hepimizin bildiği global örneklerde var: 

Steve Jobs, Elon Musk, Bill Gates, Jeff Bezos… diye liste devam edebilir. 

Hepsinin medyanın gözünün önünde attığı her adım, şirketlerini etkiliyor ve şekillendiriyor.

Şirket yöneticileri, genel müdürleri, CEO’ları ya da patronları; özellikle LinkedIn’de ve pek tabii diğer mecralarda şirket hissedarlarını, yatırımcılarını, çalışanları ve orada çalışmak iste(me)yebilecekleri, nihai tüketiciyi son derece etkiliyor ve yönlendiriyor.

Şirket Liderleri ve Marka Sadakati

Marka bağı oluşturmak ve sadakat yaratmak, pek çok vakada şirket liderlerinin hareketleriyle belirlenebiliyor.

Sosyal medya sayesinde instagram’daki en küçük butik kadın girişimci de, dev şirketlerin LinkedIn’deki CEO’ları da markaların tercih edilmesinde etken olabiliyor.

Liderlerin şirket değerlerini somut bir şekilde yansıtması, müşterilerle daha duygusal bir bağ kurulmasını sağlarken aynı zamanda çalışanların, liderlerinin vizyonuna inanıp onlara güven duyduklarında, şirkete olan bağlılıkları da artabiliyor. 

Liderler, bu noktada hem marka elçisi hem de birleştirici bir rol oynuyor.

Burada kendimize Köfteci Yusuf Krizini ve marka sadakatinin markayı bu krizden nasıl koruduğunu hatırlatabiliriz. Bu aynı zamanda sadece kriz anında değil, sular durgunken iletişiminizi doğru stratejilerle sürdürmenin önemine de işaret ediyor.

marka yuzu 1

Sosyal Medya üzerinden Şeffaf Yaklaşımlar 

İçerisinde bulunduğumuz bu dijital çağda, liderlerin sosyal medyada şeffaf ve etkileşimli bir duruş sergilemesi, şirketlere önemli avantajlar sağlıyor.

Sosyal medya platformlarında aktif olmak, şirket değerlerini anlatan konuşmalar yapmak ve farklı etkinliklerde şirketin sesi olmakla beraber; iş ve özel hayattan samimi paylaşımlar da paydaşlarla daha derin bir bağ kurabilmesine ön ayak oluyor.

Ben buna aslında “buz kırıcısı” ismini veriyorum. Şeffaf ve samimi paylaşımlarla, dürüst ve gerçekçi yaklaşımlarla sosyal medya sayesinde takipçiyle araya giren buzları, hızlıca kırabilmek mümkün oluyor.

Örneğin, gittiğiniz herhangi bir toplantı veya konferansta sosyal medyada tanınmış kişi olmak, yüzlerde gülümsemeye-memnuniyete sebebiyet verdiğinden bu, lideri de rahatlatıp bulunduğu yerde daha etkili bir izlenim bırakmasına olanak sağlayabiliyor.

Şirket, Bir Kişinin İki Dudağının Arasında

Böyle söylediğimizde ise ortada oldukça korkunç bir tablo olduğunu düşünebiliriz haklı olarak. İşte burada o iki dudağın ne söylediği, ne söyleyeceği önem kazanıyor.

Örneğin çalışana aslında hiç iyi davranılmayan bir şirkette, bunun tam tersini anlatan bir şirket lideri olmak hoş karşılanmayabiliyor.

Yanına eklenebilecek kişisel hatalar da şirket itibarını ciddi şekilde zedeleyebiliyor. Bunun Türkiye’deki en bilindik örneğini de bir çikolata markasıyla yaşamıştık hatırlarsanız.

Hoş olmayan ya da etik dışı bir davranış, bir gaf; şirketlerin uzun yıllar boyunca inşa ettiği marka algısını bir anda yok edebiliyor.

Şirket liderleri ile ilgili bir diğer risk de o kişi dışında diğer kimselerin yaptıklarının dikkate alınmaması, değersizleştirilmesi, kişi dışında kalan pek çok insanın ya da değerin arka planda kalmasına yol açabilmesi.

Profesyonel İletişim Stratejileri ve Profesyonel Yaklaşım

Bu nedenle şirket liderlerinin medya-sosyal medya önündeki varlıklarının profesyonel bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Şirket liderinin marka itibarı, hikâye anlatıcılığı, etkili konuşma becerileri, etkili iletişim ve yazma konularında bir tedrisattan geçmesi ve her zaman bu konuda destek almaya devam etmesi önem kazanıyor.

Şeffaf, Empatik ve Etik Değerler

Marka yüzü olarak liderlerin şirketlere sağladığı avantajlar, açıkça göz ardı edilemeyecek kadar büyük ve modern şirket liderleri, artık sosyal medya aracılığıyla markalarının sesi. 

Twitter, LinkedIn veya Instagram gibi platformlar; liderlerin hedef kitleyle daha hızlı ve etkili bir iletişim kurmasını sağlıyor. 

Şirket liderleri, doğru bir stratejiyle hem iç hem de dış paydaşlarla güçlü bağlar kurup marka algısını derinleştirererek sadık bir müşteri kitlesi oluşturabiliyor.

Bununla birlikte, liderlerin bu süreçte şeffaf, empatik ve etik değerleri önceleyen bir duruş sergilemesi kritik bir hâl alıyor.

1 yorum
  1. Yazının ilk paragrafında bahsedilen ünlü insanların yaptığı hareketler veya oluşumlara verdikleri destek markanın değerini ve satışlarını da etkiliyor örneğin Elon Musk sağ görüşe verdiği destek sebepli Tesla satışları Avrupa’da %60 oranında düştü yazara teşekkürler verimli bir yazı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir