Diziler, belirli bir periyotta – ki genellikle haftada bir ise haftalık , günde bir ise gündelik dizi olarak bilinirler – parçalar halinde yayınlanan (çoğunlukla) TV filmleridir. En azından ben konvansiyonel olan dokusundan bahsetme niyetindeyim. 30luk 40lık 60lık 90lık 120lik olarak, alüminyum köşebent ya da PVC borumsu dakika uzunluklarıyla bilinirler.
Biz işlevinden çok uzunluğa mütemayil (!) bir toplum olduğumuzdan, en az 120 dakikalıkları tercih ederiz. (200’lük ile övünenler de yok değildir.) “Çok hızlı yönetmen” demek mesela. Yerine göre çok büyük övgüdür. Keşke timecode tutmak sadece kamerayla sınırlı bir meziyet olarak kalmayıp setin bütününe yayılsa da, figürasyonlar 40-50 TL için çarmıha gerilmiş gibi hissetmeseler. (Bu arada; Euro: 3.91 USD: 3.62 GBP: 4.62) Nitekim tüm bu seferberlikten bir kaç hafta sonra dizi de reyting gazabıyla aniden yayından kalktığında, figürasyonla birlikte koca bir istihdam da buharlaşıp göğe yükselmiyor değil.
Gün sonunda, yaşanan hüsranın sebep ve sonuçları kimi zaman kanalın pazarlama stratejisine ve her zaman izleyicinin- pardon izlemeyicinin gemisine yükleriz, bir sonraki projede tekrar görüşmek üzere ekip dağılır. Next.
Dizilerin bizi evde bir takım hormonlarımızla yüzleştirmek ve duygu seline sürüklemek gibi masum vaadlerinin dışında daha büyük beklentileri vardır. Bu beklenti de izlenme oranları ve kanalın reklam gelirleri arasındaki doğru orantıda saklıdır. Dolayısıyla her dizi bir pazarlama ürünüdür ve her ürün öncelikle bir içeriktir.
İçerik nedir? Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf. (Bknz. www.tdk.gov.tr) İçerik meselesini basite indirgeyenlerin bir kısmı, Bill Gates ‘içerik kral’ dediği sıralarda muhtemelen kulak tıkacıyla rahat bir uyku çekmektelerdi ve 17 sene kadar da uyanmadılar. Belli ki biraz (!) uzun ve yoğun bir uyku hali. (İzlemeyenler için film tavsiyesi: Nuri Bilge Ceylan- Kış Uykusu(2014) )
Wake up Tony. Wake up !
Çikolatayla tanıştırayım. Yersin. Kitlesel sevginin su götürmez sahibi. Bazen fındık fıstığa karışan, hepimizi mutlu eden serotonin vaadi.
Bir çikolata ve bir dizi arasındaki bağ nedir? İkisi de gün sonunda aynı beklentiyi taşır; beni ye. Hatta yendikten bir süre sonra tekrar yenmek üzere orada ol, bir daha ye. Pazarlama diliyle, müşteri sadakati.
Gerçek bir çikolata kendini ambalajlanmadan önce, yani dizi tabiriyle yayına girmeden önce, tüm meseleye kakaonun çekirdeğinden, yani içerikten başlar. Sırf bu yüzden en iyi kakao ve fındığı bulmak için Dolf Teuscher dünya turuna çıkar. Vosges mutfağının arkasındaki üstad Katrina Markoff çikolatasına katacağı çiçekleri elleriyle seçer. Scharffen Berger bitterini en iyi kakaoyu bulduğunda üretir. Norman Love en taze malzemeyi bulmakla yetinmez, mükemmeliyetçiliğini özel kalıplara döker.
Kakao temizlenir. Kavrulur. Kırılır. Kabuklarından ayrılır. 1. Öğütmeden geçer. 2. Öğütmeden geçer. Preslemeye girer.Karıştırılır. İnceltilir. Konçlanır. Şekillendilir. Ambalajlanır. Bir çikolata olmadan önce itinalı aşamalardan geçer. Tüm bu itinalı aşamaların sonunda gerçek bir çikolata olmasını sağlayan şey, geçtiği aşamalar değildir; çikolatayı çikolata yapan; kakaonun nüvesidir.
Gelelim asıl soruya: Bir dizinin kakaosu nedir? Yetenekli bir yönetmenden, bilmem kaç milyon takipçili reyting garantili best model oyunculardan, dünyalar güzeli ışıklardan, seslerden, sıkı bir rejiden, dil uçuklatan yalılardan, kaliteli makyajdan, kostümlerden, setin olmazsa olmaz çaylarından önce en az kale aldığınız kısımdan bahsediyorum. İçerik. Yani; ‘Senaryo’.
Brain Traffic içerik stratejisi şirketinin CEO’su Kristina Halvorson’na der ki “içerik deneyimin tamamıdır”. Ya da Aslan Kral oğlu Simba’ya der ki; “Işığın değdiği her şey içeriktir.”(1)
Kullanıcı deneyimin özüne kelimeleri koyan bir Twitter iletisinden tutun da, en baba görsellerin showuyla ünlenmiş Instagram hesabı için bile, her şey özünde bir fikirle başlar. Ürün sonunda hangi ambalaja girerse girsin; gün sonunda dikkat çeken içeriğin temelidir. Demem o ki; evet çikolatalar dizi gibidir, içine tabiki fıstıklar girebilir. Ancak sadece fıstık, yenmez.
Yani; çikolatayı ağzınıza attığınız ilk an, kakao ağacı size gülümser.
Sıradaki şarkı uyuyanlara gelsin.
Notlar:
(1)Handley, Ann (2015), Everybody Writes, MediaCat
(2) Devrik Cümle Nedir? : Devrik cümle, öğeleri bir dilin yaygın kullanım kurallarına göre sıralanmamış cümle. Türkçede devrik cümle, yüklemi cümle sonunda olmayan cümledir. Devrik cümleler edebî sanat yapmak için, yüklemi vurgulamak için veya pratik amaçlarla kullanılırlar. Hatalı veya bozuk cümleler değillerdir.