Uzmanından Liderlik Dersleri

Geçen gün çalıştığım şirketin bünyesindeki seminerlerden birine katıldım. Konu liderlik, semineri veren ise ekibi ile birlikte 20 seneye yakın bir süredir Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde özel şirketlere liderlik eğitimi veren George Binney idi. Uzun zaman üst düzey yöneticilik yapmış olan Binney’in kariyerinde önemli şirketlerde finans direktörlüğü, genel müdürlük ve McKinsey için yaptığı danışmanlık da var. Yaptığı sunumun temel noktası şirket yöneticilerin aslında iyi birer lider olarak fonksiyon gösterebilmeleriydi.

Binney yöneticilerin liderlik vasıflarını ölçebilmek adına ekibi ile birlikte şirket toplantılarına katılarak detaylı analizlerde bulunduklarını anlattı. Yöneticinin toplantı sırasında kişilerle muhatap olurken sarf ettiği kelimelerden, yüz ifadelerinden ve hitabetinden yola çıkarak onun liderlik potansiyeli ve tipini belirlediklerini söyledi. Çok katıldığım bir nokta oldu bu; özellikle zor toplantılarda lider konumundaki yöneticilerin refleksleri tüm katılımcılar tarafından gözlemlenerek puanlanıyor ve en fazla 3-4 toplantı sonunda liderlik karnesi ortaya çıkıyor.

Binney önemli bir noktaya değindi; liderliğin reçetesi yoktur. Yani yöneticilere hitaben liderlik üzerine sağlam ahkam kesen ’10 adımda etkin liderlik’ vs önerilerini pek geçerli bulmuyor. Çünkü liderlik özelliğiniz;

  • Size
  • Yönlendirdiğiniz insanlara
  • İçinde bulunduğunuz duruma göre oldukça farklı seyredebiliyor diyor.

Liderlik iki aşamada özetlendi seminerde; dinle ve yönet. Özellikle ekibi tarafından kabullenme tehlikesi yaşayan yöneticilerin dinleme aşamasına gerekli önemi göstererek iyi bir durum analizi yapması gerekiyor. İyi bir lider ilk önce ona bağlı çalışanları dikkatle dinlemeli. Lider tüm dataları çıkardıktan sonra organizasyonu için çok daha net bir rota çizebiliyor.

İyi bir liderin(yöneticinin) yapması gereken 3 kuralı ise şöyle özetledi Binney;

  • Get Real: İyi bir lider kendisi ve yönetimindekilerin kapasiteleri ile alakalı tamamen objektif olmalı ve hem kendi doğrularını hem de organizasyonun doğrularını masaya sağlıklı bir şekilde koyabilmelidir. Bu noktada söz istedim ve aklıma takılan bir soruyu sordum Binney’e;

Ya bir liderin doğruları ile organizasyonun(çalışanların) doğruları uyuşmaz ise? Çatışmalar çıkarsa? Kendi mi değiştirirsin yoksa yönettiğin insanları mı değiştirmeye çalışırsın? Binney, yönetici ile yönetilenlerin doğrularının kesişimi ne kadar büyük ise o kadar uyumlu bir organizasyon yapısı ortaya çıkacağından bahsetti. Aksi durumlarda ya yönetici kendini değiştirerek pasifize oluyor(liderlik de tarih oluyor) ya da yönetilen güruh ezilip rahatsızlık duyuyor, dengeyi kurabilmek zor ve kritik.

  • Get connected: İyi liderlik kesinlikle aradaki iletişim sorunları ortadan kaldırılabilirse gerçekleşiyor. Burada doğru yapıyı kurmak, iletişim kanallarını temiz ve iyi çalışır kılmak liderin görevi.
  • Get Help: İyi lider gerektiğinde yardım almasını bilendir diyor Binney. Yani sıkıştığı bir anda, mesela kritik bir karar aşamasında akıl danışmaktan ölen lider görülmemiş henüz. Ben de diyorum ki ‘Ah o egolar biraz törpülense de akıl danışmak daha kolay olsa!’

Keyifli ve öğretici bir seminer oldu. Konuşma bitiminde kısa ve samimi bir sohbet ettik. İstanbul’un harika bir şehir olduğunu ve daha müsait bir zamanda yine gelmek istediğini söyledi Binney…Bu arada bir İngiliz yakalamışken Premier League’den de konuşmadan edemedim. Manchester United taraftaymış, muhabbetimiz uzun sürmedi o yüzden(!) :))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir