2014 ve 2015 seneleri Türkiye için aynı anlama geldi ve bu manasını henüz kaybetmedi…
SEÇİM…
Amaçlar farklı gibi görünse de temelde aynı sayılabilir. Önce bulunduğumuz yerel birimin yöneticilerini seçmek için, hemen ardından devletin başını seçmek için, daha aradan bir yıl geçmeden de icra merkezi yönetim makamlarını seçmek için sandık başına gittik. Sonuç olarak ise, iki ay sonra ise sandık, pusula ve mühür üçlüsünü bir kez daha önümüzde bulacağız.
Daha şimdiden unutulmaya yüz tutan polemikler, tartışmalar, mücadelelerin ardından bu badireleri de bir şekilde atlatmayı başardık.
Evet, şimdiden unutmaya başladık. Çünkü gecemiz gündüzümüz seçim oldu ve ülke kısır siyasi tartışmaların çekim alanından bir türlü kurtulamıyor. Bu durumda adayların da farkındalık yaratabilmek adına giriştikleri faaliyetler oldukça etkiliydi.
Pazarlama açısından da ürünü (aday, vaatler, program, lider, vb.) tüketicilerin (yani seçmenlerin) bilincine yerleştirebilmek için ilk adımın farkındalık yaratma olduğunu göz önüne aldığımızda, bu uğurda birçok yöntemin kullanıldığını görüyoruz. Bunun en ucuz ve etkili yolu ise, gerilla yöntemlerin kullanılmasıdır. İşte gerilla pazarlamasını kullanan adayların ve partilerin kampanyalarından örnekler:
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ’ın seçim bölgesi olan Gaziantep’te insansız hava araçlarını kullanarak yürüttüğü kampanya faaliyeti hem çok yaratıcı, hem de oldukça etkiliydi. Türkiye’nin önde gelen stratejistlerinden biri olarak gösterilen ÖZDAĞ bunu hak ederek aldığını bir kez daha ispatlamış oldu. Kullandığı yöntem ile hem seçim kanununda yeri olmayan hava sahasını kullanarak yasal boşluğu kullanmış, hem de herkesin ilgisini çeken bir yöntem ile farkındalık yaratmayı başardı.
Bir diğer ilginç çalışma da Milli İttifak gençlerinden hiç alışkın olmadığımız bir şekilde geldi. Evet her şeyin bir ilki vardı. Seçim afişi, kampanya müzikleri gibi. Bu yaratıcı adamlar da milli ittifak için bir oyun hazırlayarak kampanyalara yeni bir boyut kazandırdı. Flappy Bird tarzı oyunlardan esinlenerek yapılan oyunun, oynanılabilirliği de oldukça yüksek ve günümüz oyun müptelası gençliğine hitap ediyor. Bu uygulamaların çok küçük bir bütçeyle hazırlanabildiğini ve ilk haftasından 10000 indirme, puanlamada da 4.6 aldığını göz önüne aldığımızda, etki gücü de oldukça yüksektir diyebiliriz.
Küçük yerlerde yaşayanların iyi bildiği belediye anons sistemleri bu kez temel amacı olan şehirdeki önemli bir hadisenin herkese duyurulmasının dışına çıktı ve CHP Tokat adayı Tahir YILDIRIM’ın seçim çalışması için kullanıldı. Hiç kimsenin beklemediği bir anda gelen anons ile 10 dk. boyunca şehirde yaşayan 60.000 kişi CHP’nin seçim propagandasına maruz kaldı. Büyük miting alanları, konvoylar gibi büyük harcamalar gerektiren yöntemler yerine çok daha az para harcayarak daha büyük bir kitleye ulaşan bu yöntem, daha bittikten sonra konuşulmasıyla da aday YILDIRIM’ın farkındalık oluşturmasında önemli bir yere sahip oldu.
Daha sonra parti yönetimi tarafından resmi kampanya olmadığı açıklansa da CHP’nin Yeşilçam temalı afişleri de oldukça ilgi gördü. Ana haber bültenlerine kadar konu olan afişler seçim kampanyasında hiç kullanılmamasına rağmen, hem verdiği mesajlar hem de teması ile kullanılanlardan daha fazla ilgi gördü. Bilinçli bir şekilde mi piyasaya sürüldü ve geri çekildi bilemiyorum ama CHP’nin kampanyasına katkıda bulunan bir gerilla harekâtı görüntüsü veriyor. Afişler daha sonra hdp tarafından da taklit edilerek “sulu kampanya” olarak gayri resmi şekilde kullanıldı.
7 Haziran seçimlerinin ilk gerilla harekâtı olarak gösterebileceğimiz afişler var sırada. AKP’nin evvelimizden çıkıp gelen aday adaylarının hiç biri adaylık dahi alamadı ama sadece kendi bölgelerinde yaptıkları billboard reklamı ile tüm seçim bölgelerinde fark edilmeyi başardılar.
MHP Gaziantep Adayı Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ’ın bir başka yaratıcı girişimi de her taraftan, he zaman çıkabilen ve herkesin bir parça huzur isteyerek şikâyetçi olduğu seçim araçlarıyla ilgiliydi. Seçmenlerin bu mağduriyetini tespit eden ÖZDAĞ, kampanyasının bu ayağında üzerinde ses sistemi olan arabalar kullanmak yerine şehrin her tarafında gezen kampanya bisikletleri hazırlatarak ambalaj değişikliği sundu. Ulusal basında da kendine yer bulan uygulama, hem çok daha az masraflı, hem de politik pazarlamada en etkili yöntem olan yüz yüze iletişime de daha uygundu. Bunların yanında her seçim dönemi çok daha sinir bozucu bir hal alan yüksek sesli arabalara da bir alternatif geliştirilmiş oldu.