Yeni iletişim tanımlaması nedir? Yeni iletişim stratejileri neye göre hazırlanmalı? Hangi kanallar kullanılmalı gibi sorulara cevap vermeden önce aslında tarihten, hatta halkla ilişkilerin başlangıcından bir örnek vermek günümüzdeki yaklaşımın ne olduğunu daha kolay anlamamızı sağlayacaktır.
Halkla ilişkilerin yaklaşık olarak 100 yıllık bir geçmişi var. Büyük çoğunluk ve otoriteler tarafından kabul edilen başlangıç tarihi 1920 ve kurucusu ise Edward Bernays olarak kabul edilse de bu tarihten önce aslında ilk halkla ilişkiler uygulaması yapılmış ve hatta Bernays’ın ilham kaynağı da bu uygulama olmuştu. Ivy Lee, 1904 yılında bir danışmanlık firması açıyor. Müşterilerinden biri de Pensilvanya Demiryolları oluyor. Yaşanmış olan bir kazayı, basın kaza alanına ulaşmadan önce Lee bir bülten hazırlayarak basına ulaştırıyor. Bu bülteni alan basın mensupları ise olayı ilk olarak öğrendikleri şekline sadık kalarak haberlerini hazırlıyor. Basına yansıyan bu kaza haberleri Pensilvanya Demiryolları için ciddi bir kriz yaratacakken, halkın desteğini yanlarına alarak noktalanıyor. Tam bir başarı hikayesi olan bu çalışmadan sonra Lee, D. Rockefeller’ın danışmanlığını yapıyor.
Ivy Lee, 1904 yılında bir danışmanlık firması açıyor. Müşterilerinden biri de Pensilvanya Demiryolları oluyor. Yaşanmış olan bir kazayı, basın kaza alanına ulaşmadan önce Lee bir bülten hazırlayarak basına ulaştırıyor. Bu bülteni alan basın mensupları ise olayı ilk olarak öğrendikleri şekline sadık kalarak haberlerini hazırlıyor. Basına yansıyan bu kaza haberleri Pensilvanya Demiryolları için ciddi bir kriz yaratacakken, halkın desteğini yanlarına alarak noktalanıyor. Tam bir başarı hikayesi olan bu çalışmadan sonra Lee, D. Rockefeller’ın danışmanlığını yapıyor.
O yıllarda, yöneticiler aslında halka ya da günümüzdeki deyimi ile hedef kitlelerine ne mesaj vermek isterlerse ya da ne imaj yaratmak isterlerse yaratabileceklerini ve bu yöntemle hem saygınlıklarını hem de satışlarını arttırabileceklerini keşfettiler. Uzun yıllar boyunca da hep bu amaçlara yönelik iletişim sergilediler.
Her ne kadar iletişim çift yönlüdür diye bilinse de aslında o yıllarda yapılan tek yönlü iletişimdi.
Hedef kitlenin tepkisini ya da geri bildirimini ancak ürüne olan ilgisi ve satış rakamları ile görülebiliyordu. Dolayısı ile zaman zaman iletişimde halk abartılarla karşılaşıyordu. Ürünün en güzel göründüğü fotoğrafları, en güzel yönlerinin anlatıldığı filmleri, en cafcaflı halleri ile hem reklamlar hem de haberlerle hedef kitlenin karşısına çıkıyordu.
Halk ürünü aldığı zaman memnun olmazsa en fazla bu ürünü ya da markayı bir daha almıyordu. Şikayet etse bile çoğu zaman kapalı kapılar dosyalar içinde kalıyordu. Çok büyük bir hata olmadığı sürece, halkın üründen şikâyeti de aslına bakarsanız haber değeri taşımadığı için asla kitleler tarafından duyulmuyordu.
Ne zaman internet ve dijital iletişim araçları ortaya çıktı o zaman yeni iletişim çift yönlü olmaya başladı.
Halkla ilişkiler kapsamında hazırladığınız bir basın bülteni, yayımlanıyorsa ve normal şartlar altında çok başarılı olması bekleniyor olsa da artık o haberde ya da bültende gerçek olmayan bir nokta var ise, samimi değil ise, mesajı alan geri bildirimini sadece haber sahibine değil yine aynı halka ulaşarak yapabilir hala geldi. Dolayısı ile artık vermek istediğimiz mesajların gerçek ve samimi olma zamanı. Hatalı bir üretimde, ya da hatalı bir serviste, müşterinizin de sizinle aynı iletişim kanallarına ulaşımı olduğunu unutmadan ve her zaman samimiyet ile iletişimi yönetebilme çağındayız.
Yeni İletişim Kanalları
PR 2.0 ve dijital PR aslında tamda burada başlıyor. Sosyal medya kanalları, web siteleri, bloglar, mobil uygulamalar ve tabii ki bu kanalların kullanıcıları Influencerlar. Bir Influencer’ın etkili olabilmesinin birinci kuralı aslında yine aynı gerçek ve samimi olması. Bir Influencer, bütçe karşılığı bir ürün, bir yer ya da herhangi bir şey ile ilgili paylaşım yaparken bunu çok abartılı hale getirmişse bu genellikle hedef kitle tarafından samimiyetsiz bulunuyor ve istenilen geri dönüşlerin alınması çok mümkün olmuyor. Çünkü aslında hedef kitle Influencer’ın gerçek fikrini öğrenmek isterken reklamla karşılaştığı hissine kapılıyor.
Bu kadar çok iletişim kanalı ortaya çıktığında üstelik bir de çift yönlü iletişim söz konusu olduğunda mesaj doğru şekilde iletilmez ise hem etkisi azalacak hem de güvenirliliği negatif olarak etkileyecektir. Bunun önüne geçmek için aslında uzun zamandır, uygulanması gereken ama çok fazla üstünde konuşulmayan bütünleşik pazarlama iletişimi devreye girmek zorunda. Her kanalda aynı mesajı vermek ama bunu yaparken de kanalın özelliklerine uygun dili kullanıyor olmak etkili iletişimin temelini oluşturuyor.
PR 2.0 ise tam olarak bunu yapıyor. Vermek istediğiniz mesajları tüm kanallara göre uyguluyor. Mesajın fotoğraf hali Instagram’da yayımlanırken, videosu Youtube, haberi yazılı ve dijital haber platformlarında, kısa ve dikkat çekici metin hali Twitter’da yayımlanıyor, reklamları buna göre tasarlanıyor ve medya satın alması buna göre planlanıyor. İletişimin sihri burada başlıyor. Her kanaldan aynı mesajı verdiğiniz zaman almak istediğiniz tepkileri ve geribildirimleri almaya başlıyorsunuz. Geleneksel uygulamalarla ulaşabileceğin kişi sayısının neredeyse 10 katına hatta belki daha fazlasına ulaşma şansına sahip oluyorsunuz. Geleneksel medyadan farklı olan diğer bir kısım ise, mesajınıza gelen cevapları ve geri bildirimleri takip ederek iletişimi sürdürebiliyor olmanız. Dijital iletişim kanalları herkesin, girişimcilerin, küçük büyük her kurum ve kuruluşun kullanabileceği kanallar. Başarılı olabilmenin şartı ise her kanalın diline uygun şekli ile aynı mesajı vermek, takip etmek ve mesajınızın içeriği ile ilgili bütün hazırlıkları tamamlamış olmanız.