‘’Perakende Satış’’… İlk Görüşte Aşk

İlk Görüşte Aşka inanır mısınız?

Dünya Nöro Pazarlama Forumu (Neuromarketing World Forum)nun araştırmasına göre beynimiz 0-2 saniye arasında satın almaya karar veriyor. İlk görüşte aşkı bilmem ama, ilk görüşte satış ‘’mümkün’’…

Bu 2 saniyede ürün hakkında çok detaylı ürün bilgisi sunamayacağımıza göre, müşteriye satacağımız ilk ürünümüz ‘’imajımızdır’’. Canlı bir tonda söylenmiş bir ‘’hoşgeldiniz’’, kılık kıyafetiniz, yaka kartınız, saç şekliniz, müşteriye satacağımız ilk şeydir. Bunu satamazsak, -eğer müşteri satın almak için gelmediyse, hiçbir şey satamayız

Toparlamak gerekirse;
• Çalışma kıyafetimiz temiz ve yakaları derli toplu bir şekilde olmalı,
• Yaka kartımız takılı olmalı
• Duruşu dik bir vaziyette satışa hazır şekilde beklenilmeli
Kıyafetlerle ilgili sevdiğim bir söz;
‘’Ne giydiğinizle ölçülürsünüz’’ William Thoulty

Bu bilgiler kişisel imajımızla ilgiliydi Peki ya ürünler? Yani müşterinin asıl ilgi alanı.

Ürünler Hakkında Birkaç Not

• Raf/Reyon düzeni
Kurumsal mağazalarda ‘’tanzim teşhir’’ sistemi belli olduğundan, mağaza personeli ürün diziliminde çok fazla irade sahibi değil. Ancak ürünler raflarda düzenli bir şekilde olmalı. Tıpkı evimize misafir gelmiş gibi, her şey derli toplu ve yerli yerinde olmalıdır. Dağınık bir görüntü, ilk görüşte aşkı biraz öldürüyor 🙂

• Ürünle Müşteriyi İlk Tanıştırma
Müşterinin bedel ödeyerek alacağı ürün, alışveriş anında müşteri için en değerli şeydir. Misal cep telefonu satıyorsak, ürünü müşterinin önüne atar gibi sunmak ürünü değersizleştirir. Satışçının yapması gereken, ürünü cazibedar şekilde tanıtmaktır. Ürünü tutuşunuz dahi burada önem arz etmektedir.

İletişimin Yolu ‘’Güler Yüzden’’ Geçer.

Müşteriye ilk sattığımız şey ‘’güler yüzdür’’. Güleryüz, iletişimin abc sidir. Müşteriyle doğru iletişim güler yüzle başlar. Büyük kale kapılarını açan, küçük bir anahtardır değil mi? İşte, en zor müşteriyi ikna eden de ‘’bir güler güler yüz’’dür.

Bunun gibi onlarca örnek de verilebilir. Gülümseyemeyen bir kişi ‘’iyi bir iletişim’’ kuramaz. İletişim kuramayan kişi de ‘’satışçı olamaz’’. Sadece satışçı mı? İletişim kuramayan birisi, iş yaşamında ve özel yaşamında başarılı olamaz. Bu kadar net ifadelerle durumu ifade etmem, sanırım konunun önemini anlatabilmiştir

Doğru iletişim, doğru beden dili… Birkaç tavsiye

• Doğru beden dili için; dik vücut ve jestlerle ifadeler desteklenmeli
• Karşınızdaki kişi ile göz teması kurulmalı. Gözlerinizi kaçırmamanız kendinize güvendiğinizi ve onu dinlediğinizi gösterecektir.
• Ayaklar, mümkün olduğunca sallanmamalı. Tedirgin bacaklar kaygı ve güvensizlik göstergesidir
• Ses tonu iyi ayarlanmalı. Kibar ve sakin bir tavır etkileyici olacaktır.
• Eliniz, vücudunuzla temas halinde olmamalı. Mesela çenenizle yada diğer kolunuzla temas halinde olmayın. Bu ‘’özgüvensiz satıcı’’ imajı verecektir. Ayrıca; eli yüzde gezdirmek ‘’yalan söylemeye’’ işaret olduğundan sakıncalı bir durumdur.

Peki müşteriyi ilk anda etkileyince her şey bitiyor mu? Hayır. Daha sonraki süreçlerle ilgili tavsiyelerimi okuyabilirsiniz.

Unutmayalım, satışta öncelikle ‘’kendimize güvenelim’’ Biz kendimize inanmazsak, hiçbir yol ve hiçbir tavsiye bizi başarıya götürmeyecektir.

İyi satışlar dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir