Pazarlamanın Umut Olduğu Dönem: Ekonomik Kriz Zamanları

damattween

Tarih boyunca, insanların en zor ve en umutsuz olduğu dönemler kaynak kıtlıklarının yaşandığı dönemler olmuştur. Ancak, en umut ve inanç dolu zamanlar da böyle kriz dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. İnsanlık, en çok bu dönemde, buhrandan kurtulmak için çalışmıştır. Tüm çağların ortak problemi olan ekonomi yani finans problemleri; kimi zaman savaş zamanı, kimi zaman devletlerin yanlış politikası sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu buhranların en iyi tarafı ise umutlu, inançlı ve duruma uygun yaratıcı çalışmaları pazarlama sayesinde görmüş oluyoruz.

Ortada bir kriz dönemi var ise; “Pazarlamacılar Susar.” diyenler, bu tezlerini pazarlamanın bol kaynağa ihtiyacı olduğu ve masrafının yük getirmesi gibi sebeplere dayandırıyor. Ben ve benim gibiler ise bu durumun tam tersine inanlardanız. Pazarlama; en çok kriz dönemlerinde, krizi fırsata ve hatta krizi yok etmek için çalışan taraftır. İnsanların kaynak azlığında, parasızlıkta bile almak zorunda oldukları şeyler vardır, ancak alacaklarını tercih etme ve öncelik belirlemekte zorlanırlar. İşte bu durumda ekonomi çarkını döndüren; hazırlanan  pazarlama çalışmalarıdır.

Örneğin; ekonomik kriz ortaya çıktığında, tüketiciler ceplerini daha çok düşünür, ürün çeşitliliği yerine fiyata odaklanır. Bu durumda şirketlerin pazarlamacılarının taktiklerinden biri; fiyatı düşürmek ve ürün sayısını azaltarak, insanların alışverişlerinde yer almaya devam etmek olur.

Diğer bir taktik ise; krizi görmezden gelmek olmuştur. Bu duruma şaşırabilirsiniz, bu nedenle taktiği uygulanmış şekliyle örneklendirmek daha doğru bir hamle olacaktır. 1998’de Rusya’da, 2001’de Türkiye’de ve zaman zaman globalde yaşanan krizlere karşı Coca Cola’nın taktiği, kriz yokmuş gibi davranmak olmuştur. Bu taktiği bizzat Muhtar Kent’in ağzından 2008 yılında Hürriyet için yapılmış bir röportajdan öğrenmiş bulunmaktayım. Coca Cola krizi aşmayı, tüketicilerden asla kopmayarak, tanıtımlarına yatırım yapmaya devam ederek, geri çekilmeyerek başarmış. Muhtar Kent’in söylemine göre, dünyada sıkıntı gösteren finansal duruma rağmen, Coca Cola sıkıntılar yaşasa da, çalkantılı bir suda gemiyi yürüterek, normale göre az da olsa büyümesini sürdürmüş. Kriz döneminde Coca Cola’nın Avrasya ve Orta Doğu Bölüm Başkanı olan Ahmet Bozer’in şu sözleri de ekonomik kriz dönemlerinde çalışma için ders niteliğinde sayılabilir;

“Kriz yönetimini değil, fırsat yönetimini düşünmek lazım. Beynimizi sürekli krizle doldurursak işe konsantre olamıyor ve küçülüyoruz.”

Tüm bu örneklerin sonunda özet olarak şunları söyleyebilirim; işletmelerin krizlerde yapması gereken ilk şey, kriz ve fırsat yönetimidir. Hepimizin birer işveren ya da çalışan olarak içerisinde bulunduğu ekonominin çarkını öyle ya da böyle döndürmek zorunda olduğumuzu asla unutmamalı ve bunun için çok çalışmalıyız. Böyle bir durumda, ürünlerinizin tüketici için öncelikli olması, arzulanması önemlidir. Bunun için tüketiciden kopmamak, tüketici odaklı çalışmalar yapmaya devam etmek varlığınızı korumak için tek çıkar yolunuzdur. Ambalaj değiştirmek, renklerle oynamak, ürünlerle ilgili dönemin gerektirdiği yenilikleri yapmak ve daha bir sürü seçenek sizlerin elinde. Benim tek önerim; ortada bir kriz varsa gözden çıkartmanız gereken son departmanınız pazarlama ve pazarlamanın destekçisi birimlerdir. İşletmeniz için önemli olan kriz değil, krizi atlatmaktır. Krizler her dönem olacaktır; bu nedenle, sizin ve ekonomi için uzun vadede iyi olacak fırsatları belirlemek, sizi bir marka yapabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir