Pazarlama’nın Pası, Satış’ın Golü

728x90 damat

Pazarlama, çok uzun zamandır hayatımızda, ancak bu süre yeteri kadar uzun değil. 1930’lardaki endüstri devriminden sonra, rekabetin artması ile birlikte ‘nasıl daha fazla satarız’ sorusuna cevap olarak gelişmeye başlamış bir disiplin. Yani baktığımız zaman, pazarlama kavramı yaklaşık 80-90 yıldır hayatımızda.

Kökleşmiş, uzun süredir hayatta olan aile şirketlerinin ancak 3. yada 4. jenerasyon yöneticileri pazarlamayı bilerek uygulayabiliyor yada uygulatabiliyor dersek, zamanlama olarak doğru bir yorumda bulunmuş oluruz. Başka bir açıdan bakan kurumlar ise, konusunda uzman olan pazarlama yöneticilerini bularak, onlarla çalışıp, büyük ihtimalle de büyüyerek yollarına devam ediyorlar.

Satış ise, neredeyse insanlığın var olmasıyla başlamış bir kavram. Para varken de, yokken de hep satış vardı. Paradan önce kullanılan takas olasılıklarını en iyi şekilde değerlendirmek bile bir satış başarısıydı. Satış ile pazarlamanın birliktelikleri ise 80 yıllık bir geçmişe sahip. Bu beraberliği pek çok şeye benzetebiliriz. Örnekse ‘Karı koca ilişkisi’ gibi diyebiliriz, 2 farklı insan ama birlikte oldukları zaman daha güçlü ve birliktelikleri sonucunda üreyerek çoğalabilir, büyüyerek aile olabilirler.

Aslında satış ve pazarlama için benim en çok sevdiğim benzetme, futbol takımıdır. Pazarlama, orta saha oyuncusu yada oyuncularıdır. Oyunun durumuna göre defansif yada ofansif olabilirler. Ama asıl amaçları, güzel ortalar yaparak, gole zemin hazırlamaktır. Satış ise forvetdir. Gol atmak, satış demektir ve bu ana hedefleridir. Ne kadar iyi orta saha oyuncunuz olsa da , iyi forvetiniz yoksa gol şansınız düşüktür. Aynı şekilde çok iyi bir forvet oyuncunuz vardır ama orta saha boş ise onun da tek başına gol atma şansı neredeyse yoktur. Arada orta sahadan atılan goller olmuyor mu? Oluyor elbet ve bence orta saha, dijital pazarlama ve e-ticaretden oluşuyor günümüzde… Sonuç olarak baktığınızda, bu iş bir takım işi. Ancak nasıl ki bir futbol takımı, bir transfer yaparken hem forvet olsun hem orta sahada oynasın, takım da 10 kişi olsun diyemiyorsa iş dünyası içinde aynı şey geçerli.

Satış ve pazarlama için tek yönetici devri çoktan kapandı. Halen eksik oyuncu ile oyunda kalmaya çalışan şirket ve kurumlar önümüzdeki günlerde oldukça zor zamanlar yaşayabilir. 1930’larda başlayan ve her geçen gün yenilikler eklenerek büyüyen ve güçlenen pazarlama disiplini ayrı bir uzmanlık gerektirir. 1960’larda direk pazarlama, 1990’larda stratejik marka yönetimi, yaklaşık olarak son 25 yıldır ise online ve dijital pazarlama hayatımızda. Pazarlama arada eklenen yeni yöntem ve dinamiklerle de güçlenerek tüm alanlarda yönetimin vazgeçilmez bir çarkı olmuş durumda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir