Pazarlamada Müşteri Sadakati

Sadakat ya birine doğru koşmaktır, ya birinden kaçmaktır.

Tuncel Kurtiz

Üstat ne güzel özetliyor Sadakati. Bu kalıbı buradan alıp, istediğin bütün alanlara, bütün bilim dallarına uygulaya bilirsin. Özellikle, Pazarlama açısından ve bütünsel bir sistem olarak ele aldığımızda işletme açısından Sadakat büyük ve hayati önem taşıyan bir kavramdır. Nedeni ise basittir: Sadakatin olduğu yerde yaşam vardır ve sürdürülebilirlik söz konusudur. İşletmenin var olma nedenlerinden biri sürdürülebilirliktir.

Kavramsal bazda ele aldığımızda Pazarlamanın da Satış Temelinden Modern Pazarlama anlayışına dönüşümünü gene sürdürülebilirlik- Sadakat sağlamıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere evrenseldir sadakat. Bu gün bütün dünyada işletmelerin hepsinin hayatlarının merkezinde Sadakat veya Müşteri Sadakati durmaktadır. İlişkisel Pazarlama diyor ki, yeni müşteri kazanmak, Sadık Müşteriyi kaybetmekten 5 kat daha maliyetlidir.

Bu yukarıdaki nedenlerden dolayıdır ki, günümüz işletmeleri kendi sadık müşterilerini oluşturmaya çalışmaktadırlar. Hatta bunu biraz daha ileri götürerek, tüketicinin yaşam biçimi, hayatının önemli bir parçası olmayı istiyorlar. Takım gibi, Siyasi Parti gibi, dini ideoloji gibi Marka tutan insanlar oluşmaya başladı. Bunun sonucudur ki, bir insanın, içtiği su markasından, onun günlük yaşamındaki tavırları üzerine ve seçimleri üzerine tahminler yürütmek gibi birçok tezler üretmek de mümkündür.

İşletmeler dünyanın eksenini artık biraz daha sadakat odaklılığa yöneltti. Sadık ve sürekli tüketen ve Diderot Etkisi ile daha fazla tüketim yapılmasına bağladılar. Fakat burada biraz daha farklı bir uygulama yapılıyor. Diderot Etkisi genelde Tüketiciden kaynaklanırken, işletmeler artık bunu bilinçli bir şekilde eskitme politikası uygulayarak yapmaya başladılar. Yani Kapitalizmin Hız akımı, Tüketimi de kapsamaya başladı.

Eski düzen takım olmayı, takım oyununu destekliyor iken şimdi bireysellik ve kişiselleştirme daha ön plana çıkıyor. Bu şirketlerin çalışma düzeninden tut, üretim ve tüketime kadar karmaşık bir hal almaya başladı. Yaşam biçimlerimizde bile farklılaşma, farklı olma çabası kendini açık ve net bir şekilde gösteriyor. Var olan kalıpların ve değer yargılarının birçoğu da bu düzenin taleplerinden dolayı sorgulanmayı ve eleştirilmeyi beraberinde getirdi.

Ayakta kalmayı başaran işletmeleri dikkatle incelediğimizde, temeldeki sebep şudur: Nabza göre şerbet verme… Trendi başlatan işletme olamıyorsan, düzeni de değiştiremiyorsan, rüzgâra karşı kürek çevirmenin bir anlamı yoktur…

Çünkü, Sadakat evrensel olsa dahi, erdem değildir ve unutmayalım ki, sadakatle başlayan her şey, ihanetle biter…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir