1 Nisan 1976 yılında kişisel bilgisayar kitini satmak amacıyla Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından kurulan Apple I markası pazarlama dünyasına yeni bir bakış açısı getirdi.
Geliştirdiği pazarlama stratejileri ile piyasada bulunan rakiplerinden birer birer sıyrılan Apple, pazarın tartışmasız lideri konumuna geldi. Apple’ın bu noktalara getiren şüphesiz ki hepimizin yakından tanıdığı pazarlama dâhisi Steve Jobs ile Wozniak’ın bilgisayar bilgisi oldu. Daha sonra Ron Wayne’i de aralarına alan ikili Apple’ı kurdu.
Geliştirmiş olduğu ürünler, teknolojiye olan ilgileri ve iyi bir pazarlama stratejisi ile birlikte Apple markası ortaya çıktı.
2001 yılının son çeyreğinde, müzik çalar piyasasına iPod ile giren Apple, bu gelişmeyle birlikte geliştirilen iTunes yazılımı, iPod’un en popüler müzik çalar olmasını sağladı. Bir çevrimiçi müzik mağazası olan iTunes Store, 2003 yılında hizmete sunuldu.
Apple, 2007 yılında çarpıcı ve ses getirici adımını attı, iPhone piyasaya sürüldü. Bu tarihten sonra Apple şirketi daha da ses getirmeye ve bir teknoloji devi olma yolundaki adımlarını sağlamlaştırmaktaydı.
Peki Steve Jobs’un Apple’ı zirveye taşıyan pazarlama stratejileri neydi?
Apple’ın bu önemli pazarlama başarısını 3 ana noktada incelersek;
- Yeni Ürünler Öncesinde Merak Uyandırmak
Apple’ın her çıkardığı yeni üründen önce ürün hakkında ipuçları veren Apple, bu şekilde hedef kitlesinde heyecan ve merak uyandırarak hedef kitlesini dinç tutuyor. Hazırlamış oldukları lansman ve öncesinde yaptıkları gizemli ürün tanıtımları ile kullanıcılarında büyük bir merak uyandıran Apple, lansman sonrasında ise meraklılarında hayal kırıklığı yaratmayarak geliştirdiği teknolojiler ile kalitesini bir adım öne taşıyor. Ürünün piyasaya çıkış tarihinden önce çok sayıda ön sipariş alması, ürünün satışa sunulduğu günde mağazalarda oluşan kuyruklar bunun en iyi göstergesi oluyor.
- Ürün Yerleştirme
Başta House of Cards olmak üzere birçok dizi ve filmde ürün yerleştirme yapan Apple, güçlü ve ulaşılması zor karakterlere ürünü kullandırarak, Apple markası ile bu karakterleri pekiştiren ve markaya olan güveni zirveye taşıyan bu yöntem alışılagelmiş bir pazarlama stratejisi olsa da onlar bunu çok iyi yaptıkları için bu yöntemden vazgeçmiyorlar.
Apple 2014 yılında sinema filmlerinde kendini en çok gösteren marka olarak Pazarlama dalında “En İyi Ürün Yerleştirme Ödülünü” aldı. Şaşırtıcı olan kısım ise Apple’ın yaptığı açıklamaya göre, sinema alanında ürün yerleştirme ile ilgili bir pazarlama ve bütçe çalışması yapmadıklarını açıklamış olmaları oldu.
Not: Kim bilir belki de Apple’ın yapmış olduğu bu açıklama, ürün yerleştirme stratejilerini daha doğal ve samimi göstermek için bile yapılmış olabilir.
- Sadelik – Less is More
Steve Jobs’un Apple markasına kattığı en önemli değerlerden birisi ise sadelik oldu. Sadeliği Apple markasına entegre eden Steve Jobs, ürünlerinde ve reklamlarında sadeliğe özen gösterdi.
Diğer markaların yapmış olduğu gibi saldırgan bir reklam politikası izlemeyen Apple, pazarlama çalışmalarında metin yazımı ve fiyat bilgisini göstermiyor. Şüphesiz ki onların bu stratejisinin temel taşlarından biri ürünlerine duyduğu güven oldu. Bu sadeliği dijital dünyada da sürdüren Apple, Twitter ve Facebook sayfalarında şimdiye kadar hiç paylaşım yapmadı. Yeni ürünlerini Twitter ve Facebook’ta sadece Header ve Cover fotoğraflarını değiştirerek takipçilerine gösteren Apple, resmi hesaplarında paylaşım yapmak yerine Twittter ve Facebook reklamlarını kullanmayı tercih ediyor. Apple’ın dijital dünyadaki bu stratejisi de işe yaramış görünüyor ki hiç paylaşım olmamasına rağmen Apple, Twitter ve Facebook’ta 10 milyon kişi tarafından takip ediliyor.
