Bu ülkenin hızlı yemek kültürünün değişmez öğesi, yarım ekmektir. Yarım ekmek arasına sığdırabildiğimiz, neredeyse her şeyi afiyetle yeriz. İletişimin hızlandığı günümüzde, reklamlar da pek çok şeyin arasına koyulup servis ediliyor. Haberler de yarım ekmek yerine geçenlerden biri. Şimdilerde, kilo yaptığı için ekmeği hayatımızdan çıkarma telaşındayız. Peki, haberciler reklamcılara dönüşüp, haberler de ekmek ile aynı kaderi mi paylaşacak?
Bak Mirgün Cabas Gidiyor Gözlük Alıyor
Televizyon programlarının arasına serpiştirilmiş reklamlara alıştık. Kimi reklamcılar, açık açık ürünün logosunu ekrana yerleştiriyor; kimileri de subliminal yöntemleri kullanarak, bilinçaltımıza çalışıyor. RTÜK’ün bu alanla ilgili bazı düzenlemeleri bulunuyor. Yazılı basında ise durum biraz daha farklı. Dergi ve gazetelerde ürünün ilanı açık açık yayınlanmıyorsa, “advertorial haber” olarak karşımıza çıkıyor. Bu yöntemin tercih edilmesinin sebepleri, muhtemel ayrı bir yazımızın konusu…
Logolarla kaplı ekranlara ve sayfalara çok uzak değiliz artık. Pazarlama çalışmaları, hayatımızda kapladıkları alanı sürekli artırıyor. Klasik reklam alanlarının yanına, alternatif alanlar yerleşiyor. Ancak bu hacim artışının, ülkemizde sağlıklı bir gelişim gösterdiğini söyleyebilmemiz oldukça güç; hele ki Mirgün Cabas deneyimi gözlerimizin önündeyken.
Türkiye’nin en büyük haber ajanslarından biri, kendi internet sitesinde bir haber (!) yayınlıyor. Haberin başlığı; “Mirgün Cabas ve Kızı Gözlük Alışverişi Yaptı”. Sayfanın herhangi bir yerinde bunun bir “advertorial haber” olduğu ya da reklam amacı ile yapıldığına ilişkin bir belirteç bulunmuyor. Gazeteci ve sunucu kimliği ile tanıdığımız Mirgün Cabas’ın, kızı ile birlikte gözlük alışverişine çıkmış olması da klasik habercilik mantığı ile uyuşmuyor.
Haber Merkezimizin Hazırladığı Reklamları Sunuyoruz
Buradaki temel sorun; klasik haberciliğin para etmemesi gibi görünüyor. Habercilik mesleğini sürdürmek isteyen yapılar da gelir getirici yeni alanlara yöneliyor. Reklam ve pazarlama, ulaşılma imkânı olan geniş kitleleri paraya çevirebilmenin en pratik yolu. Haber sitelerinin de hem internette hem de sosyal medyada ciddi sayıda takipçisi bulunuyor.
Haberin içeriğine baktığınızda, alışveriş için tercih edilen AVM’nin ismini açıkça görüyorsunuz. Gözlük satın almak için gidilen firmanın adı ve uyguladığı kampanyanın detayları da haberin fotoğraflarında. Mirgün Cabas ve şirin kızını da bir reklam kampanyasının tanınmış yüzü olarak görmek mümkün ama daha iyiler; çünkü onlar gerçek!
Sistemde şu an için yaşanan en büyük problem; gazetecilerin henüz reklamcılığa uyum sağlayamamış olması ve kamuoyunun yaşadığı şaşkınlık hâli. Haberi kaleme alan muhabir, reklam metni yazdığının farkında olduğu için isteksizliğini metinlere yansıtmış. Spotta kelime unutulmuş, hikâye tıkanmış… Haberin paylaşılmasının ardından gelen okuyucu yorumları da olumsuz, kendilerine sunulanın nasıl bir habercilik anlayışı olduğu sorgulanıyor.
Mirgün Cabas, kızıyla birlikte keyifli bir gün geçirdi, belki biraz da alışveriş yaptı. Peki, reklam hedefine ulaştı mı? İnsanlar gördüğüne ve üzerine konuştuğumuza göre…