Konuşmayı ve aforizma yumurtlamayı çok sevmiş insanoğlu, devasa bir külliyat oluşmuş, kim ne demiş, aforizmalamış. Bu deyiş, aforizma sahipleri reklamcı olsalardı, reklama yaklaşımları nasıl olurdu?
“Eğer elinizde sadece çekiç varsa, her problem size çivi gibi görünür.” A. Maslow. Bu mottonun reklamcısı, “Abi gazeteye girelim ilanı, frekansı da yüksek tutalım, satışlar patlar” reklamcısıdır. Strateji, iletişim planı, alternatif medya umurunda değildir.
“Beşeri kanunları iki kişi çiğnedi, deli ve dahi” Halil Cibran. Bu adamdan tam reklamcı olurdu, hem teamülleri sevmiyor hem de deli olacak kadar cesur.
“Başlamazsa, nasıl biter?” Alice(Harikalar Diyarındaki). Tasarımcıyı sıkıştıran patron reklamcı! Bitmesi gereken proje öncesi ayar verirken.
“Gerçek, kurgudan daha tuhaftır” E.A. POE. Deneysel reklamcı.
“Mübadele ediliyor olması, yararının kanıtıdır.” K. Marx. Fayda ve hizmet ekonomisini anlamış reklamcı.
“Hiçbir ordu vakti gelmiş bir fikirden güçlü değildir.” V. Hugo. Fikre, projeye inanan, müşterisi eksik olmayan reklamcı.
“Herkes sadece anladığı konuda konuşsaydı, sessizlik dayanılmaz olurdu.” (Galiba Sokrates). Yok böyle bir reklamcı olmazdı. Bu mottoyu işleseydi, dünyada reklamcı kalmazdı.
“Olduğu kadar, olmadığı kader.” Şems. Prim kaygısı olmayan müşteri temsilcisi.
“Az şeye sahip olanın köleliği de az olur.” Nietzche. Tasarımım sade, her numara var bende reklamcısı.
“Bir insan söyledikleri kadar söylemedikleri ile de insanlaşır.” A. Camus. Reklamcılıktan öteye marka yöneticisi olmuş birisi sanki. Markanın susması gerektiğini de biliyor.
“Küçük bir hakikat, büyük bir yalandan iyidir.” Leonardo Da Vinci. Sosyal medyayı, marka samimiyetini ve virali kavramış reklamcı.
“Dokunulmasa da, görülmese de, kalpte yer verilir bazısına… Nedensiz” Cemal Süreya. Lovemark’ı çözmüş reklamcı.
“Paranın mutluluk satın almadığını kim söylediyse, nereden alışveriş yapılacağını bilmiyor olmalı.” Bo Derek. Realist reklamcı. Bütçenin farkında, basar parayı alır müşteriyi.
“Hayat küçük şeylerde oluşur, sen seversen büyük olurlar.” Osho. Marka danışmanı olmuş reklamcı.
“Gerçekçi ol imkânsızı iste.” Che. Pepsi’nin reklamcısı. “Ask more” sloganını o bulurdu.
“Kral hükmeder, yönetmez.” Bismarck. Lider markanın reklamcısı.
Bu mottolar gibi, çok çok yazabiliriz. İşin şakası bir yana reklamcılığa mottolarla, manifestolarla yaklaşan reklamcılar var. Ajansımızın manifestosu diye bas bas bağıranlara şunu sormak gerek, arkadaşlar siz felsefi akım mısınız, ideoloji misiniz de manifestonuz var? Bu yaklaşım reklamı, tasarımı sanat olarak görmekten kaynaklı. Kendini sanatçı olarak gören ve böyle pazarlayan reklamcı hem kendini hem de müşterisini kandırıyordur.
Çünkü reklamcılık yüzde yüz endüstriyel bir “iştir”. Manifestolar, güzel sanatlar reklamcılığın cilasıdır.
Pazar ola.
