Babalar Günü geldi çattı! Markalar Babalar Günü reklamlarını gerek sosyal medya kanallarında gerek televizyonlarda yayınlamaya başladı. Bir süre boyunca özel günlerde “Duyguları harekete geçir!” amacı ile yayınlanan reklam serisine çoğunlukla bu sene de devam edildi. Kimisi yüze gülümseme konduran cinsten kimisi ise duyguları kelimelere dökmekte zorlanacak kadar kalbi ısıtan…
İşte Pazarlama Türkiye Yönetim Kurulu üyelerinin ve yazarlarının markaların Babalar Günü reklamları hakkındaki yorumları:
Saat ve Saat
Doruk Ercan:
Saat ve Saat pazarlama iletişimi kokmadan, markayı izleyicinin gözüne sokmadan güzel bir iletişim çalışması planlamış Babalar Günü için.
Ünlü İtalyan saat markası U-Boat’un alt markası olan Welder’i alarak dikkatleri üzerine çekmesine rağmen yine de multibrand bir saat mağazası kimliğine sadık kalarak,Welder’in yanı sıra diğer markaların saatlerine de reklamın başrolü olan babaların kullandığı aksesuar olarak yer verilmiş.
59 saniyenin üzerinde olan çalışmaların izlenilirliği daha düşük bir rasyoda olsa da ben genel kitle iletişimi için olumlu etkileşimi olan bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu arada kullanılan saatler için yakın plan çekimleri de çok sağlıklı bir şekilde planlanmış. Sadece kafamda marka ile ilgili olarak ‘Multibrandstore markası çalışmalarının yanı sıra Welder için de çalışmalar planlaması gerekir mi?’ sorusu var. Ya da belki Welder özelinde sessiz bir branding planlanmış olabilir ‘Italian Design’ dokusunu korumak için.
Bonus Card
Emine İpekçi :
Bonus Card bu sene Babalar Günü için yüzde tebessüm bırakırken, gözleri de dolduran bu reklam filmi ile karşımıza çıkıyor.
Batesmotelpro imzalı bu film; güzel bir içgörüyü yakalarken, sert baba figürünü de çok tatlı bir dille eleştiriyor.
İçindeki çocuğu kaybetmeyen bir babanın ve kızının tatlı maceralarını anlatan film, çıktığı andan itibaren büyük bir kitlenin beğenisini kazandı, kendisi benim de favorilerimden 🙂
Vodafone
https://www.youtube.com/watch?v=kPO6AdTNXBA
Özgür Gündüz:
Artık duygularımızı sömüren reklamlar görmekten bıktık. “Özel gün mü? Çakalım duygusal bir jingle, duygusal bir kurgu peynir ekmek gibi gider.” Bütün projeler aynı, bütün çalışmalar sanki birbirinin kopyası.
Bu ülkede sucuk alamayan var, sucuk reklamları yasaklansın denildi. Olanı var olmayanı var, babasını kaybedeni var. Ne gerek var bu kadar duygusala. İçlerimiz dağlanır, evet hüzünleniriz, evet yutkunuruz ama bu kadar. Temalı reklamların marka seçimimde hiçbir etkisi olmuyor. Sanıyorum bunu bilen Vodafone reklamın sonuna Babalar Günü ile hiç alakası olmayan “Hd ses teknolojimiz var.” demeyi uygun görmüş.
Teknik tarafta prodüksiyon, ses, sanatçı, gayet başarılı ama mesaj? Aldığımız mesaj hüzünlenmekten başka ne? Babalar Günü mü kutlanıyor yoksa ürün mü tanıtılıyor.
Madem duygusalız o zaman “Vodafone bütün fedakar babaların yanında.” diyerek herhangi bir maddi kaygın olmadan bitir değil mi ? Fakat burada durum biraz farklı. “HD SES TEKNOLOJİMİZ VAR!”
Garanti
https://www.youtube.com/watch?v=x7GqZFJ2aVk
Çiğdem Özdemir :
Marka,duygusal fayda bağlamında öne çıkarmak istediği marka algısını vurgulayarak bir yandan rasyonel olduğu mesajını veriyor. Bir yandan da “çocuklarını düşünen babaların markası” mesajını yine duygusal fayda ekseninden rasyonelliğe çevirmeyi başarıyor. Babaların öğütleriyle “biriktir” mesajıyla da fonksiyonel açıdan tüketicisini doyururken son derece dengeli bir mesajla boğmadan, buram buram duygusal fayda kokmadan tüketicisini, hem markayı kullanmayan hem de halihazırdaki müşterilerini sıkmadan teşvik ediyor.
Philips
H. Alper Koç:
Reklamın girişinde konuşacak çocukların bir kısmını görmemiz, babalarla ilgili bir konuşma yapacaklarını göstermiyor. Eğer bu Babalar Günü için çekilen bir reklamsa, girişin çocuklardan ziyade; baba ve çocuğa odaklanması daha iyi olurdu.
Nöro pazarlama açısından değerlendirmek gerekirse; çocukların cümleleri Philips ürünlerinin yaşatması beklenen hissiyata dikkat çekiyor. Örneğin, “Koca bir bulutu kaldırabilir.”,”O bir kahraman.” söylemleri Philips ürünlerinin gücüne ilgi çekiyor.Markanın soruları yönlendirmediği de “Birlikte alışverişe gidiyoruz.” cevabından çıkarılabilir.
Videoya genel bakış olarak, çocukların doğal hallerinin markanın gücüne atıf yapması, markayı yükseltmiş. Bunun daha geniş halde hikayesi olan bir projeye dönüştürülmesi ise katkı sağlayacaktır.
Toyota
https://www.youtube.com/watch?v=OdKDPcuEIlg
Süheyla İpek :
Görsel açıdan ferah, aydınlık ve modern bir konsepte çekilen reklam filmi, Nil Karaibrahimgil’in seslendirdiği dile pelesenk olacak reklam jingle’ı ile başarılı bir çalışma diye düşünmekteyim. Toyota Hybrid model araçları hedef kitleye fonksiyonelliği açısından tanıtırken aynı zamanda Babalar Günü’ne özel de bir iletişim dili yakalamayı hedeflemiş.
Reklamın başında ve sonunda hem görsel hem de şarkıda vurguladıkları Hybrid = Toyota sözleri de Hybrid model araçlarda jenerik bir marka algısı oluşturmayı hedeflediklerini söyleyebilirim. Bu reklam sonrası Toyota’nın Hybrid modellerinde bir satış artışı olur mu bilmiyorum. Ama Hybrid denilince akla Toyota geleceğini söyleyebiliriz. Reklam filmi ürün hakkında tüketici üzerindeki algı yönetimi açısından da başarılı bir çalışma olmuş.
ING Bank
https://www.youtube.com/watch?v=usiTLyViv9s
Ali Naci Ülkü:
ING Babalar Günü için 130 saniyeden oluşan #benimbabalargünüm iletişimini gerçekleştirdi. Her yıl Haziran ayının 3. Pazar günü kutlanan Babalar Günü’nün aslında bu güne özel olmadığını ve babaların doğum sonrasından itibaren gerçekleşen en özel anlarını merkeze alarak ve o günü de babalar günü kabul eden bir içgörüyle iletişim gerçekleşti. Aslında arka planda ince bir mesaj da var. Hepimizin bildiği gibi babalar annelere oranla satınalmada daha rasyonel davranışlar sergiledikleri için babalar günü alışverişleri anneler günü kadar gerçekleşmez. Babalar için en özel günler içgörülerde belirtilen ve Babalar Günü kabul edilen günlerdir.
Doğum sonrası baba ile bebeğin ilk karşılaşması, prematüre doğan bir bebeğin iyileşmesi için her gün hastanede beklemek, spor yaparken sakatlanması ve sonrasında iyileşmesi… İşte bunların hepsi birer babalar günüdür! Peki bu mesajlar hangi duygulara hitap ediyor? Korku, kaygı, sevgi, heyecan, endişe, mutluluk… Tam da bir baba olmanın verdiği tüm duygular aslında! Bir de eleştiri getirmek gerekirse; 130 saniye gibi uzun bir süre yerine bu mesajlar çok daha kısa bir sürede işlenebilir ve yavaş akan bu prodüksiyon biraz daha izlenebilir bir halde olabilirdi.
Bir baba olarak etkilendiğimi belirmek isterim. Tebrikler ING…
Pegasus
Engin Satıcı:
Pegasus, yayınladığı reklam filminde “Baban nereye isterse oraya!” diyor ve Babalar Günü’nü tüm yurt içi uçuşlarda ikinci kişi yüzde 50 indirim kampanyasıyla (uçuş tarihleri Eylül 2017-Mart 2018) kutluyor.
Sürekli çalışan ya da akşamları evine gelip uyuyakalan, gezmeyi aklına bile getirmeyen tipik Türk babası temasını kullanan Pegasus “Hep sen mi gezeceksin?” Biraz da baban gezsin!” sloganıyla babalar günü reklam filmini izleyici ile paylaşmış. Pegasus, babalar gününde markaların çokça kullandığı duygusal temalardan uzak, kampanya ve bilet satışı odaklı bir reklamla karşımıza çıkmış.
Kiğılı
Rahşende Afakoğlu Atay:
Cinsiyetlere yüklenmiş kavramların değişmeye başladığı bir dönemdeyiz. Özellikle toplumun erkeklere dayattığı davranış biçimleri bu dönemin sorgulanan konularının başında geliyor.
Kiğılı Babalar Günü reklamında bu ciddi soruna atıfta bulunmuş. “Erkek adam korkmaz!” ,‘’Erkek adam maç izler!’’ gibi yargıların tümüyle geçersiz olduğu bir dünyayı göstermiş izleyenlere.Üstelik önyargıların çok sert olduğu bu konuya baba&çocuk ilişkisi üzerinden değinmek, algılara müdahale etmek noktasında çok naif bir yol.
Reklamda yer alan insan figürleri toplumun birkaç farklı kesimini temsil ediyor. Bu sayede marka hedef kitlesi içindeki tüm segmentlere seslenmiş. Reklamda gördüğümüz üç çocuk figüründen ikisinin kız olması da önemli. Baba&kız ilişkisinde babanın, toplumun ’’erkek adam’’ dayatmalarından sıyrılarak iletişim kurduğunun anlatılması çok anlamlı bir mesaj.
Turkcell
https://www.youtube.com/watch?v=zD8HXj-rXNo
Çağdaş Polat:
Türkiye’nin en büyük firmalarından Turkcell Babalar Günü için yaptığı video çalışmasında, “kapsama alanı” kavramını baba bağlamıyla bütünleştirerek ilerlemiş. Özel gün videosu yapmayan markanın neredeyse olmadığı günümüzde, özel gün videosu kavramını ülkemizde başlatan firmalardan biri olan Turkcell’den; yapılmayanın peşinde koşacak, ters köşe yapmaya kararlı ya da vurucu etkisi olan bir çalışma beklentisi doğuyor. Ancak reklam filmini izlediğinizde IMDB puanı 6.7 olan film izlemiş hissi oluşuyor; “Eh fena değildi.” diyor insan. Ne tatmin oluyor, ne de kötü buluyorsunuz.
Bunun sebebi Turkcell’in algımızdaki çıtayı zamanında çok yükseltmiş olması. Aynı zamanda “Bak şimdi bütün markalar iletişim yapar, Allah muhafaza rakiplerden kırmızı olan filan da reklam yaparsa eksik kalmış olmayalım, yöneticileri kızdırmayalım” duygusunda brief ve çalışma psikolojisi de hakim olmuş olabilir. Neticesinde emeği geçenlerin eline sağlık olması dileğiyle beraber çıtanın tekrar yükseltilmesini temenni ediyoruz.
GittiGidiyor
Tuğçe Çotuk :
Babalar Günü kapsamında markaların duygu pazarlaması üzerinden gitmesi, fikirden ziyade duyguları uyandırmaya yönelik kreatif süreçlere gitmeleri uzun zamandır izlenen bir yol. Bazı markalar kendi marka kimlikleri ve servislerine nokta atışı yapacak şekilde özel gün iletişimi yaparken, bazı markalar da odaklarını kendi markalarının dışına yöneltirler ve sadece duyguyu pazarlamaya çalışırlar. Bir Babalar Günü reklam filminin sonuna bir saat ya da lahmacun restoranını koysanız ne değişir bu şekilde yorumlamak gerekiyor.
Markanın özel gün iletişime yaklaşımını, samimiyetini de yine bu terazi ile ölçümlemek rasyonel olabiliyor. GittiGidiyor reklamının hedef kitlesi, markanın hedef kitlesi ile aynı paralel de oluşturulmuş. GittiGidiyor bulunan pek çok ürünün skalası mass dediğimiz genel kitle ile örtüşüyor. Reklamdaki ana fikir son birkaç yılda Anneler Günü için ne çıkan “Annenize göre hediye alın.” fikrinden devşirilmiş. Pek çok beyaz eşya markası son Anneler Günü’nde bu düşünce biçimi ile iletişim yaptı. Bu iletişim yaklaşımının ne kadar tuttuğunu bu sefer de Babalar Günü versiyonunu izleyerek gözlemlemiş oluyoruz. GittiGidiyor, izlediğimiz çoğu Babalar Günü reklamlarındaki gibi duygu pazarlaması yapmayarak hediye kavramının rasyonelliğini vurguluyor. Sonuçta reklam gülümsetiyor ve herhangi bir bozukluğu, vicdan gibi alanlara girmeden mesajını net olarak izleyerek aktarıyor. Beğendim,paylaştım 🙂
QNB Finansbank
Ender Satıcı:
Finansbank’ın yapmış olduğu babalar günü reklamı, bu yıl yapılan çoğu babalar günü reklamları gibi tek bir kavram üzerinden mesajını vermiş. Baba Olmak! Bu reklamın hedef kitlesi kuşkusuz ki beyaz yakalılar. Toplantı ortasında gelen istek ile çocuğuna telefonda şarkı söylemesi beyaz yakalı babaların yaşayabileceği bir olayı espirili bir şekilde anlatmak istemişler. Bu yıl yapılan babalar günü iletişimlerine göre bu yaklaşım kesin bir hedef kitleye hitap etmesiyle fark yaratıyor.Markanın mesajı ve babalara bakış açısını tek bir potada eritmesi gayet tutarlı gözüküyor. Ellerine sağlık QNB Finansbank.