Markaların Bilinirliğinin Temel Öğesi: Renkler

ds-damat

Renklerin bilinçaltında ne anlama geldiği, insanlara neler hissettirdiği, uzun zamandır psikoloji biliminin çalışma alanlarından biridir. Neredeyse tüm algılarımıza hükmedecek olan renklerin, satın alma dürtüsü üzerindeki etkisi de hafife alınamaz. Günümüzdeki iletişim faaliyetleri gereği şirketlerin satış, pazarlama ve reklam çalışmaları ve stratejileri hatta logoları bile renklerin yarattığı bu algı ve duygu çerçevesinde gelişir.

Tüketici görmek, dokunmak, işitmek, koklamak ve tatmak ister. Daha doğrusu tüketici almak istediği ürünü deneyimlemek ister. Tüm bunları yapabilmesine olanak sağlayan, ürün daha çıkmadan belirli tüketici kitlesine deneten kuruluşlar bulunmaktadır, örneğin ; denebunu.com ve fikrimuhim.com ülkemizde buna olanak sağlayan en bilinir kuruluşlardır. Bu bir nevi pazar araştırması, ürünü tüketiciye sunan, tüketicinin koklamak,tatmak gibi isteklerini karşılayan ürünle tanıştığı ilk adımdır. Renklerse tüketicinin markayla bağdaştırdığı ilk şeydir , görme duyusuna hitap eder, onların hayatlarına anlam katar ve diğer duyuların harekete geçmesinde de rol oynar. Duyuların harekete geçmesi tüketici ile markanın arasında köprü kurulmasını sağlar. “Duyusal markalandırma” , marka ve tüketici arasında uzun soluklu marka sadakatinin oluşması için temel oluşturabilecek özelliğe sahiptir. Tüketicinin markaya yönelik alışkanlık kazanması için duyuları çok ince bir ayrıntıda kullanmak gerekir.


Kissmetrics’in araştırma sonuçlarına göre müşterilerin %80’i yeni bir ürün satın alma kararında ilk unsurun renkler olduğunu söylemiş ve aynı zamanda marka renginin, bilinirliği %80 oranında arttırdığı görülmüş. Yani renk doğru seçildiği takdirde, marka müşterinin aklına girmeyi ve neredeyse unutulmaz olmayı başarıyor. Örneğin; kırmızı rengin Coca Cola ve Mc Donalds ile özdeşleşmesi, yeşil ve tonlarının aklımıza en çok Starbucks’ı getirmesi gibi.


Renklerin mesajı nedir ve neden seçilir?

Elbette her kültürün algısı farklı olabilir ama temelde renklerin insanların bilinçaltına aynı mesajı verdiği kabul edilir. Kırmızı; heyecan, enerji, hareket ve açlığı tetikler. Bu nedenle Coca Cola enerjik markasını, Mc Donalds gıdasını kırmızıyla özdeşletirmiştir. Özellikle zamanla yarıştığımız bu yüzyılda neredeyse tüm Fast Food markaları sarı, turuncu renklerine logo ve iç dizaynlarında yer vermiştir; Burger King, Mc Donalds, Kfc… Çünkü sarı, turuncu ve tonları hızlılığı, gelip geçiciliği bize aktarır. Eğer zamanla yarıştığınız günleri hatırlarsanız, çoğunuz yemek için bu markaları tercih ettiğinizi de hatırlarsınız.

Yapı Kredi, İş Bankası, Qnb Finansbank gibi bankaları mavi renkle özdeşletirdiğimizi düşünürsek, onların neden maviyi seçtiğini az çok tahmin edebiliriz: Mavi, güvenin rengi olarak bilinir. Kadın müşteri kitlesine hitap eden; Victoria Secret, Pink, Gratis gibi markalarsa pembe ve mor rengi kendilerine seçmişlerdir. Hatta kendi rengini tamamen sahiplenen marka Gratis’in, lügatımıza yeni bir renk çeşidi kattığını ve unutulmazlara adını yazdırdığını unutmayalım: Gratis Moru. Biz farkına varamadan ayaklarımız, tercihlerimiz bizi bu markalara götürür ve hatta bu renkler aklımıza geldiğinde bu markaları hatırlarız. Bunlar gibi birçok örnekte de gördüğümüz, gözlemlediğimiz üzere; renkler markaların pazarlamada en önemli başlangıç silahıdır çünkü onlara bilinirliklerini ve kimliklerini kazandırır.

Eğer hepimizin aklına kazınan markaların renklerini görmek isterseniz; http://brand-colors.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir