Dünya’da tüketimin bu kadar şiddetlendiği bir dönem olmamıştı. Son 10 yılda bilgi tüketiminde zirvenin daha nereye gideceğini merak ettiğimiz bir döneme girdik. Haber sitesini açıyorsun. 15 dakikada tüm başlıkları tarıyorsun. Sonrasındaki her 3 dakikada yeni bir haber gelmezse başka bir siteye geçiyorsun. Her türlü tüketimde olduğu kadar haber-bilgi tüketiminde de oburluğa geçiş tamamlandı. Medya ise daha çok haber için sizden iyi ya da kötü bahsetmeyi umursamıyor. Yeter ki okutacak bir şeyler verin. Bunu en etkileyici şekilde verecek olanlar ise kurum sözcüleri olarak karşımıza çıkıyor.
Kurum sözcüsü, medya sözcüsü, basın sözcüsü, marka sözcüsü adı her ne olursa olsun kamuoyuna medya üzerinden tek taraflı bir bildirim yapanlar, Türkiye’de bir çok şirket için hala tam anlaşılamamış bir konudur. Aslına bakarsanız bu bir meslek ünvanı değildir. “Celebrity Spokesperson” denilen reklam yıldızı hiç değildir. Açıköğretim kitaplarında yazan basın sözcülüğü kavramındaki gibi bir abartılı propagandacı da değildir.
e bülten aboneliği