Lipton’un 7 Ocak’ta gerçekleştirdiği reklam çalışması hepimizi etkilemiştir sanırım. Herkes ertesi gün “yaa dün Lipton’un reklamını gördün mü, yaa gerçekten çok beğendim, hakikaten telefonlardan kafamızı kaldırıp iki laf etmiyoruz artık birbirimizle” demiştir. Demeyenler için halen çok geç değil, videoyu izleyin. Aynı anda 17 farklı kanalın reklam arasında yer almak, önce maliyeti sonra fikri açısından düşünüldüğünde çılgınca geliyor değil mi? Peki doğrudan amaç daha fazla satmak mıdır? Yoksa kendini pazarda farklı bir yere konumlandırmak peşinde miydi Lipton? Bunu her sunumumda ısrarla söylüyorum aslında; kısa vadeli satış değil, uzun vadeli iş birliği içinde olmalıyız müşterilerimizle.
Şimdi bir de pazarlamaloji (ilk kez duyanlar için pazarlama bilimi) tarafından bakalım şu işe. Son dönemde Youtube’da izlenme oranları neden arttı sizce? Instagramda fotoğrafların altına kısacık özlü söz yazmak yerine neden herkes uzun uzun hikayelerini paylaşmaya başladı ki? Twitter’da yorumlanan bir tt tagi olabilmenin sırrı ne olabilirdi? Tabiki storytelling pazarlama. İnsanlar, hayatlarına dokunan, gün içinde ANI’na eşlik eden şeyleri unutmaz . Başka bir deyişle hikayeler iz bırakır. Güzel hikayeler kendi kendine konuşurken sonrasında dinleyicisini konuşturur. Duyan duymayana anlatır, kendisinden bir şeyler kattıkça da fazlasıyla iz kalır. Lipton’da Türkiye’de eskimeyen bir kültürü; kaybetmek üzere olduğumuz iç iletişimle bütünleştirip tekrar hatırlattı bizlere. Duygusal bir mesaj vardı aslında bu reklamda. Türk milletinin duygusal yönünün baskınlığını doğru şekilde yakaladı. “Çay demlemek, sohbet demekti” diyerek hikayesinde markaya hayat verdi ve bu hayatı yaşatmak ise dinleyicilere kaldı. Pazarlamanın satıştan farkı da budur aslında. Pazarlama, satış öncesi ve sonrası tüm süreçleri kapsar ve etkilerinin devamlılığını analiz etmek pazarlamanın işidir. Doğru işin etkisi de uzun süre devam edecektir muhakkak. Hayatı fark et iletişimiyle ilk kampanyasından bence geçerli not alan Lipton sonraki steplerinde yüksek olasılıkla an’larınıza bizi de ekleyin eşlik edelim mesajı verecektir (vermelidir). İzleyip görelim beraber..
Normalde bu kadar makaleyi okumam başını okur geçerdim 🙂 ama cidden çok güzel döktürmüşsün emeklerin için teşekkürler.