Yeni Model Pazarlama
Çikolata reklamlarında çekici, güzel kadınların ve mutluluğun ilişkilendirildiği reklamları ve kampanyaları sıkça izledik. Biscolata ise ters bir hamle ile hayatımıza girerek bizleri şaşırttı. Çünkü Türkiye’de çikolata reklamlarında erkeklerin kullanıldığı ilk reklam oldu.
Bir çok kişinin reklam videolarını paylaştığını ve paylaşılan videoların hem erkekler hem de bayanlar tarafından uzun diyaloglarla etkileşim yarattığına hepimiz şahit olduk.
İstatisliklere göre ;
• Her 10 kişiden dördü (%41), özel ilgi alanları ile ilgili kampanyaları, kendilerine özel gelen mesajlardan takip ettiklerini söylüyor.
• Kadınların %45’i isimlerine ya da kendi ilgi alanlarına göre gönderilmiş kişiselleştirilmiş ilanları okuyor, saklıyor ve bu ilanlara geri dönüş yapıyor. Kadınların geçmiş satın almalarına göndermede bulunan benzeri teklifler yeni satın alımları arttırıyor.
• ABD’li tüketicilerin %61’i, pazarlama mesajları daha kişisel olduğunda markaya daha çok sempati duyuyor.
• %44 oranında tüketiciler, kişiselleştirilmemiş “kitlesel pazarlama” mesajlarına karşı daha az duyarlı.
• %53 oranında, yarıdan fazla tüketiciler dijital iletişimlerini kişiselleştiren markaları almaya daha yatkın.
• Kişiselleştirilmiş dijital iletişimler 18-34 yaş arası tüketicilerde daha pozitif bir etkiye sahip.
Amaç ; kitlesel medya aracılığıyla doğru tüketiciyi yönlendirmek,anında yanıt elde etmeye yönelik hızlı tepki alabilmektir.
Şölen Çikolata CEO ’su Elif Çoban bir röportajında yapmış oldukları konumlandırmayı şöyle açıklıyor ;
Segmentasyon özelliklerine baktığınızda bölümlenme ana kategorilerde. Evet 18-20 yaş gençler, eğlenceyi seven kitleler çikolatanın ilk müşterileri çıkıyor. Mutluluk ise yine çikolata için çok sahiplenilmiş bir alan. Ama hiç kadın, erkek, çocuk… Ve bunun altındaki kişilik ve cinsiyetler çok sahiplenilmiş değildi bu kategoride Türkiye’de. Hayata bakış açısına göre örneğin biz kadınlara sesleniyoruz diyoruz ama kadınların hepsine de seslenmiyoruz. Artık tüketiciyi çok yakından tanımak gerekiyor eski dönemler geçti. Mikro segmentler bunlar… Hangi kadına? sorusunu da sormak gerekiyor.
“Biz ise artık yeni model pazarlama stratejisiyle başarıyı yakaladık. Küçük alanlar keşfedip o alanlara doğru gitmeyi tercih ettik. Tüketiciyi daha iyi tanıyıp, sadece o tüketiciye gitmedik. Segmente edip ona dönük markalar yarattık.”
Peki nedir bu yeni model pazarlama ?
AIDA ilk reklam modeli olarak bilinir. Adını 4 ingilizce kelimenin baş harfinden almıştır. Bunlar ”attention” yani dikkat çekmek, “interest” yani ilgi uyandırmak, “desire” yani istek uyarlamak ve “action” harekete geçmektir.
Pazarlama iletişimi alanındaki AIDA ifadesi, Amerikan reklamcılık ve satış öncüsü Elias tarafından oluşturuldu. Elmo Lewis 1800’lü yılların sonlarında; model, tüketicinin bir ürün veya hizmet satın almadan önce gittiği farklı safhalardan bahsediyor. Ona göre, pazarlamacılardan çoğu ürün için daha fazla tüketici getirmesi sağlamak için bu modeli takip ediyor. Pazarlamacılar, müşterileri çekmek için bu modeli kullanıyor. Bu model bugünkü reklamlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Tüketici davranışlarının doğrusal modelleri üzerine yoğunlaşan pazarlama dünyası ve reklamcılar AIDA modelini de kapsam içine almışlardır. Bu modele göre, tüketicilerin davranışları tek bir aşama ile etki altına alınamaz. Bunun için birden fazla aşamanın takip edilmesi gerekmektedir.
Model 4 aşamadan oluşur. Modelin ismi baş harflerinden gelmektedir.
- Dikkat çek
- İlgi uyandır
- Satın alma arzusu yarat
- Harekete geçir
AİDA Modeli uygulayan birkaç reklam örneği belirtmek gerekir ise ;
- Pepsi – Coca Cola reklamı ;
- Biscolata ilk reklam filmi ;
- Volkwagen New Beetle