E-Ticaret Zirvesi ve Ödülleri 28 Kasım Tarihinde Çırağan Sarayında Hibrit Olarak Düzenlenecek Katılmak İçin Tıklayın

Kişisel Marka Ol, İşi Kap!

Tüik (2018 Kasım) verilerini incelediğimizde işsizlik oranı günbegün artıyor. En son %12.3 seviyelerinde olan bu oran, 15-24 yaş arası genç nüfusta ise %23.6 seviyelerine ulaşmış durumda. Peki bu oranların yüzde kaçı üniversite mezunu? Sonuçlara baktığımızda yaklaşık her 4 işsizden birisi üniversite mezunu. Bu rakam bize acı bir gerçeği göstermekte: “İyi bir eğitim almak, üniversite mezunu olmak artık bize işi garanti etmiyor.”

Bütün bu işsizlik rakamlarına bir de şirketlerin, ülkenin ekonomik sıkıntılarının giderek artması eklenince işin içinden çıkılması imkansız hale geliyor.

Teknoloji gelişiyor, işsizliğe hem iyi yönden hem de kötü yönden bir parça katkı da o sağlıyor. Yakın gelecekte olmasa bile biraz daha uzun soluklu düşündüğümüzde, artık sanayinin karanlık fabrika dediğimiz insansız üretimlere geçmeye başladığını görüyoruz. Bu otomasyon 21. yy’da en büyük sanayi devrimleri arasında gösteriliyor. Artan verimlilik, iş gücü maliyetinde azalma, enerjide verimlilik gibi avantajlarının yanında işsizlik oranlarına bir o kadar olumsuz yansıyacağıda ortada.

Bu yazımda öğrencilerin veya aktif iş arayanların kişisel bir marka olmalarının onları rekabette nasıl öne çıkaracağını ve bunu nasıl başarabileceklerini ele aldım.

Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor. Hepimiz ismimiz ve soyismimizle birer kişisel markayız. Aynı Apple gibi, aynı Samsung gibi. Kendi değerleri, farklı özellikleri olan birer markayız. Eskiden sadece sanatçılar, sporcular, siyasetçiler vb. ünlü kişiler için olduğu düşünülen kişisel markalama artık herkes için bir gereklilik durumuna geldi. Kendi markamızın farkına varıp, kendi gerçeklerimizle onu inşa etmeliyiz. Ancak bu sayede fark yaratıp, kalabalıktan sıyrılabiliriz.

Peki kişisel markamızı nasıl inşa edeceğiz. Şimdi bunu irdeleyelim.

Kişisel markamızı inşa etmek 3 adımdan oluşur: İsteklerimizi anlama ve kendimizi tanıma, standarttan farklılaşma ve kendi markamızı pazarlama.

İlk başta isteklerimizi anlamak ve kendimizi tanımakla başlayalım. Hayatta ne yaparsam kendimi mutlu hissederim sorusuyla yola çıkalım. Hobilerime, kişisel özelliklerime en uygun meslekler nelerdir gibi konuları sorgulayarak önce kendi içimize dönmeliyiz. Çünkü sevmeden atılacak her kariyer adımı, işsizlik ve mutsuzluğa açılan birer süreci doğuracaktır. Özellikle öğrencilerin bu süreçte mezun olmadan bu adımı gerçekleştirmeleri kendilerine çok büyük avantajlar sağlayacaktır. Burada yakın arkadaşlarımızın da desteğini alabiliriz. Aslında firmalar için yapılan SWOT analizinin küçük bir versiyonunu kendimiz içinde yapmamız gerekir.

İkinci adım ise farklılaşma adımı. Burada hedeflerimizi ve kendimizi tanıdıktan sonra hangi adımların hangi çalışmaların bizi rekabette öne çıkaracağını belirlememiz gerekir. Bu doğrultuda kurslar, kişisel araştırmalar yaparak öz geçmişimizi yazmadan önce kendimizi geliştirmeliyiz.

Ama burada fark yaratmaya odaklanmalıyız Sizi diğerleri arasında çok farklı yere koyacak bir özellik belirlemelisiniz ve onu geliştirmelisiniz. Hedeflediğiniz sektörler ve firmalar için hangi sertifika size değer katar, hangi dili öğrenmeniz sizi farklılaştırır gibi.

Kendi markanızı oluşturduktan sonra ise en önemli kısım kendi markanızı pazarlayabilmektir. Kendinizi, özelliklerinizi, farklılıklarınızı farklı birçok pazarlama kanalı ile doğru strateji ile sunmalısınız.

Burada çok basit ve etkili bir yolu izlemenizi tavsiye ederim.

Bilgisayarınızı açıp Google’da kendinizi aratarak işe başlayın. Çıkacak tüm sonuçları inceleyin. Emin olun başvurduğunuz firmadaki insan kaynakları yöneticisi de aynısını yapacak. Buradan çıkacak tüm sonuçları en azından ilk sayfayı sizin yönetebilmeniz, doğru aksiyonları almanız gerekir. Yoksa bunu Google kendi başına yapacaktır ve istemediğiniz sonuçlarla karşılaşma olasılığınız artacaktır. Kendi web siteniz, sosyal medya kanallarınız gibi kanalları kendi yönetiminize aldığınızda ana sayfanız büyük oranda sizin kontrolünüz altında olacaktır.

Tüm bu altyapıları oluşturduktan sonra ise artık bu kanallarda kendi markanızı doğru bir şekilde sunmanız gerekiyor. Farklı yönlerinizi vurgulayan, değerlerinizi öne çıkaran paylaşımlarla insanların sizin markanız hakkındaki fikirlerini siz inşa edebileceksiniz..

O yüzden kişisel markanızı zaman kaybetmeden oluşturun ve hedefleriniz doğrultusunda yapacağınız iş başvurularında firma özelinde çalışmalar, ön yazılar, araştırmalar, alternatif fikirler geliştirin. Rakiplerinizden farklı olduğunuzu kanıtlayın.

Eğer ki kendinize inanıp en iyi olmaya çalışırsanız, başarısız olma şansınız kalmayacaktır.

Lewis Carroll’ın da dediği gibi “Nereye gittiğini bilmiyorsan hiç bir yol seni oraya götürmez.”

2 yorum
  1. Tebrikler farkındalığımızı arttırmak için ihyacımız olan farklı bakış açıları 👍 devamını bekleriz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir