İş Hayatında Kadınlar Ne İster?

1970 yılında yapılan bir araştırmaya göre iş hayatında başarılı olan kadınlar, tüm tecrübe bilgi birikim ve deneyimlerine rağmen kendilerini zeki, çalışkan olarak görmezlermiş bu sebeple bulunduğu pozisyonlardan işten atılma korkusu ile endişe duyarlarmış. Kadınların içinde bulunduğu bu umutsuzluk hali 80’lerin ilk yarısından itibaren değişmeye başladı. İşinde ve mesleğinde başarılı olan birçok kadın yönetici daha büyük ve kurumsal firmalarda yönetici pozisyonlarına kadar yükselmeye başladı. Bu değişimle beraber kadınlar artık başka bir çalışan sınıfını temsil ediyorlar kendilerinden emin, güçlü, kararlı tavırları ile kariyer basamaklarını tırmanmak için artık kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyorlar.

 

1990 yılına geldiğimizde Deloitte&Touche gibi firmalar, çok az kadının kariyer yolcuğuna devam ettiğini fark etti. Bu kadınların birçoğu kariyer olarak anneliği seçerken çoğu da şirket içindeki ayrımcılık sebebi ile iş hayatlarına devam etmeme kararı alıyorlardı. Firma bu sorunu giderdi, sorunun giderilmesi sonucunda 2005 yılında 116 kadın üst düzey yönetici kadrolarında çalışmaya devam etti. İşin ilginç olanı aynı firmada çalışan üst düzey kadın yönetici sayısı 1992’de sadece 3’tü.

Kadınların iş hayatındaki önemli yükselişinde aşırı kendilerine güven hali, meydan okumalara karşılık verme, işi yaşama sebebi olarak görmeye başlamaları bu yükselişin bazı nedenleri arasında yer almaktadır.

 

1990 yıllardan sonra kadınlar içinde iş hayatı öncelikler arasındaki yerini almaya başladı. Kadının iş hayatındaki bu önemli yükselişinde toplum içinde meydana gelen değişimlerde önemli bir etkendi.

Bunlar,

  • Ailelerin kendilerine güvenen çocuklar yetiştirmeye başlamaları,
  • Kadınların içinde rekabet unsuru olan spor dallarına giriş yapmaları,
  • Yüksek öğrenim gören kadın sayısındaki artış,

Erkekler iş değişimde daha çok para ve statüye önem verirken, 30 yaş üstü kadınlar daha çok fayda sağlamak ve görevlerine daha çok değer katmak için iş değiştirirler. Bu nedenledir ki yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere oranla daha çok iş değiştirirler. Kadınlar işlerini ve hayatlarını dolduracak bir amaç ararlar. Mutlu olmadıkları işte asla çalışmazlar.

Kadın erkek hepimiz iş hayatının içinde vazgeçilmez bir bütünün parçalarıyız. İşten ayrılmaya karar verdiğimiz her anda “duygusal” değil “mantıklı” kararlar ve tercihler vermeliyiz.

Firmalar, patronlar kadın personellerinin ihtiyaçlarına daha kolay cevap verebilmeli ya da bünyelerinde ki bu parlak zeki kadın yetenekleri kaybetme riskini göze almalıdırlar.

 

Kaynak : Marcia Reynolds

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir