Instagram Fenomeni Berrak Tangülü ile Keyifli Röportajımız. Dikkat, Bol Miktarda Samimiyet İçerir!

Berrak Tangülü kimdir? Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Kendimden kısaca bahsedecek olursam; 1980 İstanbul doğumluyum. 4 kardeşin en küçüğüyüm. Yeni Dünya Koleji ve sonrasında Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünden mezunum. Şu anda gazeteci Kenan Erçetingöz’ün kurucusu olduğu Türkiye’nin en güçlü magazin ve mekan portalı olan gecce.com ve geccemekan.com ’da 4,5 senedir mekan editörlüğü ve köşe yazarlığı yapıyorum.

Henüz 18 yaşındaydım babamı kaybettiğimde üniversite sınavlarına yeni girmiştim. Kozmetik malzemeleri üreten bir fabrikamız var, ‘’Pineapple’’ markasının üreticisiyiz. 18 yaşında işlerin ucundan tutmaya başladım.

Aile işimiz olan kozmetik üretim fabrikamızın başında 5 sene yöneticilik yaptıktan sonra kendi şahıs firmamı kurup İtalya’dan ithal ettiğim kozmetik ürünlerinin satış ve pazarlamasını yapmaya başladım. Henüz 24 yaşında tek başıma İtalyan bir kozmetik markasının Türkiye distribütörlüğünü aldım. Bu maceram da 5 sene kadar sürdü. İş hayatının zorluklarından ve kadınlarla çalışmanın zorluğundan yıldığım o genç yaşlarımda biraz nefes almak için işimi kapattım.

Çok başarılı bir öğretim hayatı geçirdiğinizi okudum, bölümünüzle alakalı bir işe değil de bloggerlığa yönelmenizin sebebi nedir?

Yoğun olan iş hayatıma bir son verdikten sonra, kendimi yıpratmak yerine zaten maddi durumum yerinde olduğu, çalışmaya çok da ihtiyacım olmadığı için sevdiğim bir şeyleri yapmaya yöneldim. Önce İtalya’ya giderek dilimi geliştirdim ve önceden İfsakta başladığım fotoğrafçılık eğitimimi Floransa’da tamamladım. Aklımda blogger olmak gibi bir fikir yoktu, her şey kendiliğinden gelişti. İstanbul’a döndüğümde karşıma tesadüf eseri Kenan Erçetingöz çıktı. Beni tesadüf eseri Instagram’da keşfetmiş, benimle görüşmek istedi. ‘’Zaten iyi yerlerde geziyor, güzel fotoğraflar çekiyor ve çok güzel yazıyorsun, neden benim sitemde bu işi profesyonelliğe vurmuyorsun?’’ dedi ve bana mekanları gezip gecce.com da yazmamı teklif etti. Önce pek istemedim ama o çok ısrarcı davrandı. Sonunda kabul ettim ve 4 buçuk senedir gecce.com dayım.

Yıllar içinde sosyal medyada da oldukça yoğun bir ilgi görmeye başladım. Özellikle @berrakberroo adlı instagram hesabım ve www.berrakmekanlarda.com adlı web sitem etkileşimi yüksek bir güce sahip. Ayrıca gezdiğim, gördüğüm, yediğim, içtiğim her yeri ve her şeyi benimle beraber kanlı canlı yaşatan videolarımı yüklediğim bir Youtube kanalım var. İsmi Berrak Mekanlarda.

Berrakberro adıyla instagramda deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Bu ismin anlamı nedir?

Ben instagramda samimiyetim ve doğallığımla sevildim. Bunu ismimi hiç değiştirmemiş olmamdan bile anlayabilirsiniz. Instagramımı açtığım ilk günden beri ismim berrakberro diye geçer. O zamanlar sadece kendi arkadaş çevrem beni takip ederdi tabiki. Arkadaşlarım bana adımı kısaltarak ‘’Berro’’ derler. O yüzden berrakberro yapmıştım…

berrakmekanlarda.com’da yazmaya ilk ne zaman başladınız? Blogunuzun ve instagram hesabınızın bu kadar büyümesinin ardındaki hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?

Aslında tüm bu soruların cevaplarını ilk 3 soruda verdim ama bu soruya da özet bir cevap vermek gerekirse; ben yaşam tarzımı sosyal mecralara aynen olduğu gibi aktaran ve bunu yaparken her zaman samimi ve doğal davranan biri oldum. Yazar olmamın verdiği avantaj ve kalemimin gücü ve yazdıklarımın da sevilmesi sayesinde insanlar tarafından daha çok kabul gördüm. Ayrıca her paylaşımımda içeriklerim uzun, zengin ve doyurucudur. Bu emeğimi insanlar gördü ve bana saygı duydu. En önemlisi de ben ilk günden beri tüm dm’lere ve yorumlara cevap veren biri oldum. Beni takip eden insanlara her zaman değer verdim. Bunu gören bloggerlar da sonradan baktım takipçilerine cevap vermeye başladı 🙂 Ama her zaman söylediğim bir şey var. ‘’Samimiyet’’ ve ‘’olduğun gibi olmak’’ rol yapmamak, birilerine benzemeye çalışmamak, saygı ve sevgi bunlar başarının en önemli püf noktalarıdır.

Sadece gittiğiniz yerleri yazmakla kalmıyor aynı zamanda da Berrak Mekanlarda adlı Youtube kanalınızda da tanıtıcı videolar paylaşıyorsunuz. Bu orijinal fikir nereden aklınıza geldi?

Ben kendimi bildim bileli arkadaşlık ilişkileri sağlam, eğlenceli ve anı biriktirmeyi seven biri olmuşumdur. Daha lisedeyken bile anılarımı videolar, fotoğraflar hatta kitaplar yaparak yani görsel olarak biriktirmeyi severdim. Bu kanalı blogger falan değilken açtım, içinde çok eski videolar var, hepsi arkadaşlarımla gittiğimiz tatiller, davetler, organizasyonlardan unutulmaz birer anı olsun diye yaptığım videolardı. İyi ki de yapmışım. Amacım youtuber olmak değildi. Amacım bir mecrada biriktirmek ve herkese de açmaktı. Sonrasında bu işlerle beraber kendilipğinden gelişti ve ben bir baktım mekanlarda kendi kendime videolar çekmeye başlamışım. Okumayı sevmeyen veya görerek öğrenmek isteyen insanlara mekanları kanlı canlı yaşatarak ve izleterek anlatmak istedim. Sonra baktım benden hep bu tarz videolar bekleniyor, ben de bırakmadım ve daha prosedürüne uygun yapmaya başladım. Halen daha kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Bu işin içinde yer almanız için ön ayak olan sizi destekleyen, yüreklendiren kişiler oldu mu?

Evet oldu. En yakın dostlarım her zaman destekçilerim olmuştur. Çok şükür çok iyi bir arkadaş çevresine sahibim.

www.gecce.com’da köşe yazarlığı yapıyorsunuz, yazılarınızı okuyanları neler bekliyor?

Yeme, içme, oteller ve seyahat yazıları yazıyorum. Genelde İstanbul’daki restoranları yazıyorum ama Gaziantep’ten Adana’ya, Afyon’dan Bodruma ve tüm Türkiye’nin lezzet şehirlerine de uzanıyorum. Çok iyi rehberlik edecek yazılarım oluyor. Yurtdışından şehirler de yazıyorum. Anlayacağınız nerelere gidiyorsam hepsini tüm şeffaflığıyla aktarıyorum.

Bugüne kadar kaç ülke gezdiniz ve sizin için en etkileyen yer neresi oldu?

Saymadım ama 30 ülke gezmişimdir en az diye düşünüyorum. Ben dünyada en çok İstanbul’u severim. Sonra Londra ve New York gelir. İtalya’yı da genel olarak severim. En çok etkilendiğim ülke her zaman Türkiye’dir. Çocukluğumdan beri genelde yurtdışında gezmiş olduğumu ve ülkemi klişe noktalar dışından bilmediğimi görmediğimi fark ettikten sonra Türkiye’yi daha çok gezmeye başladım ve ülkeme gerçekten bir kez daha hayran oldum.

Her işin keyifli yanlarının yanında zorlukları da var, bu zamana kadar sizi en çok zorlayan şey ne oldu?

Bu iş dışardan göründüğü gibi kolay bir iş değil. En azından benim gibi hakkıyla yapanlar için kolay değil..

Markalarla iş birliği içine giriyor musunuz? Hangi markalarla iş birlikleri yaptınz?

Bazen giriyorum. Benimle örtüşen işler olduğundan, konseptime uygunsa kabul ediyorum.

Bu zamana kadar aldığınız dönütlerden sizi en etkileyen, en mutlu eden yorum ne oldu?

İnsanların genelde beni aileden birisiymişim gibi sevmeleri, bana kız kardeşleri, kızları, kuzenleri, dostları yani çok yakınlarından birisiymişim gibi yazmaları ve o şekil korumaları… O kadar güzel, o kadar kalpten yorumlar alıyorum ki hangi birini söyleyeyim bilemiyorum.

Yaşamak için mi yemek yiyorsunuz yoksa yemek yemek için mi yaşıyorsunuz? diye alışagelmişin dışında bir soruyla devam edelim.

Yemek için yaşıyorum tabiki:)

Bu kadar yemek içmek üzerine bir işte formunuzu nasıl koruyorsunuz? Ekstra yaptığınız şeyler var mı?

Spor oldum olası hayatımın bir parçasıdır. Gym ve cardio antrenmanları yapıyorum. Nasıl beslenmem gerektiğini biliyorum. Bir spor hocası kadar bilgi birikimine sahibim desem belki biraz abarttın diyebilirler ama ayıp etmiş olacağımı sanmıyorum:) Gym dışında kışın kayak, yazın tenis gibi sporlarla da ilgileniyorum.

Hali hazırda blogger olanlara veya olmak isteyenlere başarılı olmaları için birkaç tavsiye verebilir misiniz?

Samimi olun, kendiniz olun, ne yaptığınızı ve ne istediğinizi bilin. İnsanlara da kendinize de saygı duyun.

Son olarak röportajı okuyan çok değerli takipçilerimize neler söylemek istersiniz?
Hepinizi çok seviyorum beybiler, beni burada da yalnız bırakmadığınız, dikkate alıp okuduğunuz için teşekkürler. İyi ki varsınız. Sevgiler

1 yorum
  1. Yazınızı başlık hariç oldukça beğendim. Berrak Tangüle gerek yazılarıyla gerekse mekan tanıtımıyla oldukça dar çerçeveye hizmet eden bir iş yapıyor,video izlenme oranları da bunu bariz şekilde ortaya koymakta,fenomen kelimesi yerine Berro olarak sevilen Berrak Tangüle’nin samimiyeti ve içtenliğine vurgu yapılması içerikle başlığın uyumunu sağlardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir