Yıllar geçiyor, jenerasyonlar değişiyor, teknoloji gelişiyor, bazı kalıplar yıkılıyor yerine yenileri geliyor. Peki H2H nedir?
Peki biz pazarlamadaki bazı kalıpları gerçekten yıktık mı? Hala geleneksele takılıp kaldık mı? Yoksa tam anlamıyla bir dönüşüme girdik mi? Bu soruların cevabını verebilmek için bence hala biraz erken. 🙂
H2H Nedir?
Ben daha başka bir konuya değineceğim burada. Human To Human yani H2H pazarlamayı duyanlarınız, uygulayanlarınız vardır diye düşünüyorum.
Bilmeyenler için kısaca özetlemek gerekirse bu pazarlama yönteminin merkezinde ürün değil, çözüm, fiyat değil değer, dağıtım değil, erişilebilirlik, promosyon değil, eğitim var!
Belki biraz karmaşık gelebilir. Ama aslında diğerlerinden daha basit. Yani, bu stratejiyi uygulayacaksanız insanlara yakın olmalısınız diyorlar! Yani empati, samimiyet, dürüstlük gibi dinamikleri kullanmamalısınız, gerçekten yaşamalısınız. Neyse, umarım birazcık anlaşılmıştır. Bryan Kramer isimli ağabeyimiz bu konuyu çok güzel özetlemiş, buyurunuz buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
H2H Nedir? Stratejimizi etkili kılacak o 4 yöntem!
1- Ekibinizle Simülasyon Yapın!
Nasıl mı? Bunu bir gamification’a da çevirebilirisiniz. Özellikle startup’ların yeni ürünlerini pazarlarken müşterilerin verebileceği reaksiyonları bu şekilde öngörebileceği aşikar.
Kendinizi müşterileriniz yerine koyun ve kendi sunduğunuz çözümü sorgulayın. Neden bu hizmeti almalıyım? Bu gerçekten hangi sorunu çözüyor? Yeterli mi? Neden bu kadar para vereyim? vb soruları sorun ve ekibiniz sizi gerçekten bu çözüme ihtiyacınız olduğuna ikna edene kadar devam edin. Bunu yapmacık olarak değil, gerçekten bir müşteri gibi düşünmeye çalışın. Büyük faydasını göreceğinize eminim 🙂
2- Müşterileriniz ile tanışın!
Sizin müşterilerinizi tanımanız olduğu kadar, müşterilerinizin de sizi tanımaları çok önemli. Peki bunu nasıl sağlayacaksınız? Bir anda bütün herşeyinizi anlatamazsınız tabii ki fakat, pylaştığınız içeriklerin her birinde onların sizin hakkınızda bilmesini istediğiniz noktaları az da olsa işleyebilirsiniz. Yani parça parça, müşterilerinize hobilerinizden herhangi birini, bu işi yapma motivasyonunuzu,büyüdüğünüz yer gibi küçük ama hayatın içinden ve samimi olan bu konuları anlatabilirsiniz. Onların sizi tanıması demek, sizi bazı konularda örnek alması, eleştirmesi kısacası sizinle etkileşime geçmesi demektir. H2H’de de asıl olan budur. 🙂
3- Siz bir robot veya yapay zeka değilsiniz! Mükemmel ve hatasız konuşmak için zorunda değilsiniz!
Bryan Kramer bir röportajında yazdıklarımızın, gerçek hayatta konuştuklarımızdan daha resmi olduğunu söylüyor. Yani normal konuşurken, bir şeyler anlatırken yaptığımız hataları yazdığımız şeyler de yapmamak için çok büyük çaba sarf ediyoruz ve belki de anlatmak istediğimiz şeydeki duyguyu yok ediyoruz. Hata yapmamak için uğraşmanıza gerek yok, çünkü müşteriniz bir robot yada yapay zeka değil. Gerçek bir kişi ile samimi bir şekilde konuşmanız emin olun müşterileriniz, takipçileriniz tarafından iyi karşılanacaktır 🙂
4- Eğlence katın!
İnsanların hayatında mizah olmazsa olmazdır. Kimisinde az kimisinde çok. Ama mutlaka vardır. Tabi bir sınırı da vardır. 🙂 Burada demek istediğim, insanlar sizin gönderilerinizi okurken, ürünlerinizin açıklamalarını incelerken onların tebessüm etmesini sağlayacak küçük mizahlar ekleyebilirsiniz 🙂
Özellikle müşterileriniz beklettiğiniz noktalarda(Ödeme işlemleri,dosya yükleme işlemleri vb.), onların sıkılmamalarını sağlayacak, tebessüm ettirecek bir şeyler bulmaya çalışın. Faydasını göreceksiniz 🙂
Mesela bu konuda bir örnek vermek istiyorum.
Chrome tarayıcılarda internet olmadığı zaman aşağıdaki basit ama eğlenceli oyunu oynamak beni fazlasıyla rahatlatıyor ve internetin kesildiğini, internet gelip oyun kapanınca hatırlıyorum.
Kısacası H2H pazarlamada bir şeyleri farklılaştırmanız gerekiyor. İnsanların samimiyete, gülümsemeye ihtiyacı var 🙂
Umarım beğenmişsinizdir efenim!