E-Ticarette Kredi Kartı ile Güvenli Alışveriş

ds-damat

İnternetin büyük bir kullanıcı kesimi tarafından kullanılmaya başlanmasıyla,birbirleriyle internet üzerinden haberleşen, çeşitli bilgi kaynaklarına ulaşan,tartışan, forumlar düzenleyen başka bir deyişle zamanının önemli bir bölümünü internet üzerinde geçiren çok sayıda kullanıcının oluşturduğu  ve “Elektronik Topluluk” olarak adlandırabileceğimiz bir kullanıcı kitlesi oluştu. Bu kitle ilk olarak araştırma için kullandığı interneti daha sonra eğlence, dinlenme, bilgilenme ve alışveriş amaçlı olarak kullanmaya başlayınca kullanıcıların sayısı giderek artmıştır.

İnternet ağının kullanıcı sayısının her geçen gün artması, önceleri daha çok e-posta ile haberleşme aracı olarak kullanılan internetin zamanla ticarette de kullanılmasını ve elektronik ticaret (e-ticaret) kavramının doğmasını sağlamıştır. İnternetin yaygınlaşarak diğer elektronik araçların önüne geçmesi ile bugün, elektronik ticaret deyince akla internet üzerinden ticaret gelmektedir.

Türkiye’de e-ticaret potansiyelimiz çok büyük , henüz bunun bir kısmını kullanıyor olsak da kullanımın her yıl artarak büyümesi bekleniyor.  Türkiye e-ticaret hacmi ulaşım ve vergi harcamaları çıkarıldığında 2013 yılı için 8 milyar TL  ve 8 milyon kişinin internetten kartlı ödeme yapmaktadır. Bununla birlikte  Eylül 2013 – Eylül 2014 döneminin toplamında internetten kartı ödelemelerin toplam hacmi 40,2 Milyar TL‘lik hacime ulaştı.

Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı gibi kartlı ödeme e-ticaret işlemlerinin en büyük unsurlarından biri. Banka ve kredi kartı kullanımının, Türkiye ekonomisi yönünden, sayısız avantajları ve olumlu etkileri var. Banka ve kredi kartı kullanımının, özellikle tüketicilere sağladığı çok sayıda avantaj var. Fazla nakit para taşımadan kaynaklanabilen, kaybetme ve çalınma gibi risklerden yurt içinde ve yurt dışında koruyor. Yapılan harcamaların, izleyen ayda ödenmesi de bir anlamda faizsiz kredi avantajı sağlıyor. Bunların yanı sıra, bazı alış-verişlerde taksitlendirme, nakit puan, promosyon gibi avantajlar da var.

Kredi kartları yaygınlığı ve güçlü altyapısı sayesinde gerçek hayatta olduğu gibi sanal dünyada da en çok tercih edilen ödeme aracı oldu. Telefon/Mail Order ve internet üzerinden sipariş gibi fiziki olarak kredi kartının pos cihazından geçmesini gerektirmeyen işlemlerde kredi kart numarası ve kartın son kullanma tarihi bilgilerinin alışveriş için yeterli olması kredi kartının sahibinden başka kimseler tarafından da sahtecilik amaçlı olarak kolayca kullanabilmesine yol açmaktadır.

Kartlı ödeme sistemlerinde en riskli grubu oluşturan kredi kartları sahteciliği ülkemizde de rastlanan bir sahtecilik türüdür. Kredi kartı sahteciliğinin önüne geçebilmek için öncelikle kart sahiplerinin alması gereken tedbirler var. Kart sahiplerinin alması gereken tedbirler kısaca şunlardır; kredi kartı numarasının başkasının eline geçmesini önlemek, müracaat sonrası banka tarafından gönderilen kartın size teslim edildiğinden emin olmak, kartı kullanırken satıcının yaptığı işlemlere dikkat etmek, internet üzerinden yapılan alışverişlerde internet sitesinin güvenliğine dikkat etmek ve kullanılan bilgisayarın güvenliğinden emin olmak gibi biz kart kullanıcılarının dikkat etmesi gereken önemli hususlar bulunmaktadır.

E- ticaret siteleri açısından bakıldığı zaman, bir siparişin sahte olduğundan şüphelenildiğinde, öncelikle kontrol edilebilecek tüm bilgiler çapraz şekilde kontrol edilmelidir. Telefon/İsim, Telefon/Adres, IP/Adres, vs. Siparişi veren kullanıcının geçmişi ve sipariş detayları da incelenmelidir. İlk siparişi mi? Kaç aydır üye? Sipariş ne içeriyor? Tutar mantıklı mı? E-posta adresi güven veriyor mu? Telefon numarası kontörlü mü? Bu incelemelerin ışığında sipariş riskli görünüyorsa, vakit kaybetmeden söz konusu siparişin ödemesini iptal/iade etmek en iyi seçenektir.

Sahtekarlık olaylarını yok etmek maalesef mümkün değildir. Fakat doğru önlemleri uygulayan ve siparişleri dikkatle inceleyen işyerleri  oranlarını kontrol altında tutabilmektedirler. Kart sahiplerinin hem ürünü alıp hem de bankasına itiraz etmesi nedeni ile hukuka aykırı bir biçimde  kayıp oluşuyorsa, suçun işlendiği yerdeki Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir ve aynı kişiler tarafından daha sonra tekrar zarara uğrama riski azaltılabilir.

2 yorum
  1. Çok Güzel bir yazı, Bizim gibi sektörün içinde ve açıkları bilenler yerine son kullanıcıyı uyarmaya yönelik bir yazı. Genelde hep teknik terim yüklü ve işin içinde olmayanın anlayamacağı yazılar yayınlanır ve asıl hedef kitleya ulaşamazlar. Bu sade yazı için teşekkürler, takip edeceğim.

  2. Bu güzel ve açıklayıcı yazınız için tebrik ederim.Diğer yazılarınızıda merakla bekliyorum.

İdil Çilek için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir