Facebook’un Şiddet İçerikleriyle Mücadelesinde İzlediği Gizli Politikası

Guardian geçtiğimiz hafta Facebook’un şimdiye kadar sır gibi sakladığı içerik denetleme politikasını açığa çıkardı. Belgelerin kamuyla paylaşılmasının bu kadar ses getirmesinin sebebi ise Facebook’un, herhangi bir içeriğin zararlı ya da paylaşılabilir olduğuna karar verirken belirleyici unsuru yeterince netleştirememesi.

Yayınlanan belgeler, yönetici ve düzenleyicilerin her gün nasıl bir yol izleyerek içerik seçtiklerini gözler önüne seriyor.

Guardian’ın yayınladığı bu görsel, Facebook’un şiddet tehditi politikasına ait sunumundan bir sayfa.

Devlet başkanı olduğu için Trump’a yönelik söylemler tehdit sayılırken, ırkçılık ve kadınlara yönelik düşmanlık içeren sözler genele hitap ettiği için inandırıcı sayılmıyor ve tehdit kabul edilmiyor.

“Babası yüzünü parçalamadan küçük kızın kendini koruması gerekiyor.”

“Sizi aşağılık herifler Tanrı’ya aklımı koruması için dua ediyorum çünkü aklımı kaybedersem sizlerden yüzlerce kişiyi öldürürüm.”

“Kaşınmayı bırakmazsan dilini keseceğim.”

Gibi söylemler de Facebook için şiddet içermiyor.

Facebook, canlı yayın akışında karşımıza çıkabilecek cinayet, cinsel taciz gibi rahatsız edici ve tetikleyici videoları engelliyor. Ancak 2 milyon kullanıcının çirkin dürtülerine engel olmaya çalışırken doğru içeriği engelleme konusunda çok da başarılı değil.

British gazetesinin yayınladığı “Facebook Dosyaları” haber dizininde ise Facebook’un kullanıcıların sadist videolarını yayınlamasını engellemezken kadın düşmanlığı ve ırkçılık içeren videolara izin verdiği belirtiliyor.

Haberde  şiddet içerikli paylaşımlara uygulanması gereken sınırlamalarda yaşanan bir dizi korkunç sorun ayrıntılarıyla aktarılıyor. Çoğu moderatör, tüm taciz ve tehdit paylaşımlarına eşit muamele edilmediğini politikaların tutarsız ve kafa karıştırıcı olduğunu söylüyor. Modaratörlerin nefret söylemi, terör, ırkçılık, cinsellik ve sadizm içeren videoların zararlı olup olmadığına karar vermeleri için hazırlanan 100’ün üzerinde farklı kılavuz bulunduğu belirtiliyor.

Guardian’ın haberine göre kimliği açıklanmayan bir moderatör bu sorunun Facebook’un hızlı büyümesinden ve her geçen gün içeriğin denetlenmesinin daha da zorlaştığından kaynaklandığını ifade ediyor.

Örneğin bu slaytta Facebook’un pornografiyle mücadeledeki izlediği esaslar belirtiliyor.

Facebook, birinin kendi isteği dışında çıplak görüntülerinin istemediği kişilerle paylaşılmasını en yüksek tehdit örneği olarak sayıyor.

İçeriğin pornografik unsur kabul edilebilmesi için görüntünün özel bir ortamda üretilmesi, görüntüdeki kişinin tamamen çıplak ya da yarı çıplak ve ya cinsel olarak aktif durumda olması, kişinin kendi onayının olmaması gibi 3 şarta bağlanıyor.

Bu belirsizliklerden şikayetçi olan moderatörler Guardian’a Facabook’un politikasının karmaşık ve kafa karıştırıcı olmasından yakınıyorlar.

Çıplaklık ya da cinsel aktivite gösteren tüm el yapımı eserler paylaşılabilirken cinsel aktivite gösteren dijital eserler paylaşılması sakıncalı bulunuyor. Çıplaklık içermediği sürece kürtaj videoları paylaşılması da herhangi bir sorun teşkil etmiyor.

Hayvan istismarına ilişkin kurallarında ise belirli fotoğraf ve videolar paylaşılabiliyor. Ama bazı görsellerin kullanıcıların içeriğe göz atmadan önce uyarılması için “son derece rahatsız edici” olarak işaretlenerek paylaşılması gerekiyor.

Facebook’un şiddet politikasını daha titiz düzenlenmesi gerektiği aşikar. Moderatörlerin ikilemde kalarak seçtiği içerikler Facebook’u mayın tarlasına dönüştürmüş durumda. Sansür uygulanmadan paylaşılan zararlı içerikler hem kurumsal hem de toplumsal krizler yaşanmasına sebep olabilir.  Öte yandan gereksiz sansüre maruz kalan paylaşımlar ise ifade özgürlüğüne saygı gösterip her zaman açık sansürün önüne geçmeyi amaçladığını belirten bir şirket için itibar sarsıcı olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir