COVID-19 salgını ile dünya değişmeye devam ederken e-ticarette koronavirüs etkisi de her geçen gün artıyor. Su siparişlerine getirilen 20 litre kısıtlaması, bozulabilir ürünlerin satışının bırakılması gibi birçok market markasında değişimler gözlemlemiştim. A101’in online market sistemine eklenmesi de sektör için önemli bir adımdı bence. Koronavirüs’ün (Covid 19) ülkemizde ortaya çıkmasıyla tüm bu değişimler ciddi bir ivme kazandı ve yenileri eklendi.
Bugün çoğunuzun bildiği Migros, Carrefour gibi online alışverişte öncü marketlerin dışında Hepsiburada, Gittigidiyor, n11.com gibi online perakendeciler, Ofix, Avansas gibi ofis malzemesi online mağazaları, hatta üretici firmalar da #EvdeKal diyerek online market alışverişine imkan sunuyor. Bu süreçte sosyal medyada yayınlanan online alışveriş reklamları arttı.
E-Ticarette Koronavirüs Etkisi
Online alışveriş deyince akla gelen ilk web sayfalarından biri olan Trendyol kategorilerine süpermarketi ekleyerek geleceği öngörmüş gözüküyor. Sansasyon yaratan makarna haberinden sonra zaten online market seçeneği milyonlar tarafından öğrenilmiş oldu.
E-ticarette Koronavirüs etkisi ile e-ticaret sitelerinden bazıları kapıda ödeme seçeneği ekledi. Kapıda ödeme seçeneği, özellikle bizim ülkemizde önemli bir seçenek. Çünkü hala kredi kartını internette kullanmaya çekinen ciddi bir kesim var. Öte yandan el değmeden alışveriş için kapıda ödemeyi kaldıran ve online ödemenin hijyenik olduğunu vurgulayan marketler de var.
Yerel marketler de online alışverişe hızlı bir geçiş yaparak tüketicilere ürünlerini ulaştırmaya başladı. Web sitesi kuramasalar da Instagram üzerinden sipariş almaya başladılar. Telefon numaralarını sosyal medyada paylaşarak bu süreci telefonla da yönlendirmekteler.
Bireyler Koronavirüs’e yönelik karantina sürecinde aldıkları ürünlerinin sayılarını, kilolarını ve adetlerini yani hacimlerini arttırır hale geldiler. Online alışverişi kullanamayan yakınları, anne babaları için de internetten alışveriş yapıp adreslerine yönlendirmeye başladılar.
Firmaların stokları şimdilik yeterli gibi gözüküyor. İstanbul Perakendeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere de bu konuyla ilgili bir basın açıklaması yapmış. Gene de markete gittim, un bulamadım diyenler oluyor. Bu arada henüz ülkemizde paketlenmiş olmadığı için ekmeği de evde yapar hale geldik. Ürün stokları online alışverişte yeterli olsa dahi, çok kısa sürede bireylere ulaştırılmasında sıkıntılar yaşanmaya başladı. Personel ve araç yetersizliği genel anlamda tüm marketlerde yaşandı.
Online alışverişe yetişemeyen Migros 1000 kişi arıyoruz diye ilan yayınladı. Bu ilanı gören halk da duyarsız kalmayarak sosyal medya hesaplarında ilanı paylaşarak sürece destek verdi. Tahminim çok kısa bir süreçte işe alımlar gerçekleşir. Umarım evlerimizdeki stoklarımız bitmeden dolu gözüken teslimat saatleri müsait hale gelir. Yoksa virüsün daha da yayıldığı günlerde evden çıkmak zorunda kalacağız.
Migros, Sanalmarket’e eklediği “Mağazadan Teslimat” seçeneğiyle İç İşleri Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu genelgeyle* getirilen mağaza içi müşteri sayısı kısıtlamasına da bir çözüm bulmuş oldu. İnternetten verdiğiniz siparişi belirlediğiniz saatte mağazadan teslim alıp vakit de kaybetmemiş oluyorsunuz. Tabii bu her bölgede yapılan bir uygulama değil.
*Genelgeye göre, il ve ilçelerde tüm marketler 09.00-21.00 saatleri arasında hizmet verecek. Market içindeki en fazla müşteri sayısı, müşteri bulunan toplam alanın onda biri kadar olacak. Tüm marketler, müşteri sayısını market girişlerine asarak ilan edecek. Marketler müşterilerin en az bir metre mesafe ile beklemeleri gerektiğini hatırlatacak, market girişine bununla ilgili afiş asılacak.
Migros online siparişte de teslimat bölgelerine sınırlandırmalar getirdi. “Önümüzdeki 4 gün için seçtiğiniz mahalleye teslimatımız bulunmamaktadır.” ibaresini sayfanızda görürseniz şaşırmayın.
Tüm bunların yanında eve gelen kargo görevlisinden ya da paketten virüs kapmaktan korkan, paketleri ellesem mi, çamaşır suyuyla mı silsem, elimi kolonyalasam mı, dezenfektan mı sürsem gibi birçok soru da kafalarda belirmiş durumda. Doktorlar bilimsel açıklamaların yanında bunların da cevaplarını verir hale geldi. Bu konuyu da önceden öngörebilen bir web sayfası buldum; kidega. Kitap satın aldığım bu sayfa paketin içinde bir de dezenfektan hediye göndermiş.
Bu sürecin bence bize katacakları da çok fazla. Özellikle hijyen konusunda birkaç adım daha ilerleyeceğiz. Belki de bazı evlere ilk defa dezenfektan vb. ürünler girmeye başladı. Daha çok el kremi kullanır hale de geldik tabii. Ekmekler vb. paketsiz her ürün paketlenecek, eve gelen paketleri silip eve almayı öğreneceğiz. Online alışverişi kullanan sayısı arttı, artacak. Online alışverişi bu süreç sayesinde öğrenenler oldu, olacak. Online alışverişin bizi paket taşıma derdinden kurtarmasının en büyük avantajı olduğunu fark edeceğiz. Aşırı stoklamanın çok iyi bir şey olmadığını, ürünlerin bozulma sürelerini, saklama koşullarını falan öğreneceğiz. Online alışveriş sayesinde marketlerde harcadığımız onca zamanı belki kitap okumaya falan ayıracağız.
Dilerim bu kötü günleri atlatır, unutur; bundan sonra da bir daha böyle bir durum yaşamayız.