Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldum. Mezuniyet sonrasında Unilever’de kariyer hayatına başladım. Unilever’de, satış ve pazarlama departmanlarındaki 11 yıllık deneyimimde, yüzden fazla ürün lansmanına ve pazarlama girişimine katkıda bulundum. Gıda, kişisel bakım ve ev bakımı kategorilerinde 25 markanın Alışverişçi Pazarlaması ve Kategori Pazarlaması süreçlerini yönettim. Unilever kariyerimden sonra, Marka Deneyimi konusundaki bilgi birikimimi aktarmak için bir danışmanlık ajansı kurmaya karar verdim. 2016 yılında ilk danışmanlık ajansı olan Retail Guru Academy’yi kurdum. 4 yıl boyunca Türkiye’de birçok lider markayla başarılı projelere imza attım.
4 yıllık danışmanlık kariyerimin ardından; Karaca grup markalarından sorumlu CMO olarak 1,5 yıl boyunca pazarlama aktivitelerine, sadakat programlarına ve omnichannel projelerine liderlik ettim. CMO kariyerim boyunca, “Deneyim Tasarımı”nın sadece doğrudan tüketiciye yönelik fiziksel kanallarda değil, diğer kanallarda da bir bütün olarak kurgulanması gerektiğini fark ettim. Bu nedenle, tekil müşteri yolculuğu deneyiminde sadece fiziksel kanalı değil, bütün kanallardaki deneyimi kurgulayan Mikado Partners’ı kurmaya karar verdim.
Türkiye’de henüz yeni bir kavram olan “Marka Deneyim Tasarımı” bilincini oluşturmanın önemine inanıyorum. 2019 yılında Bilgi Üniversitesi Marka Okulu MBA Programı’nda Marka Deneyim Tasarımı dersleri verdim. 2018 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi EDU Yönetici Eğitim Programı’nda “Perakende Deneyim Tasarımı” dersi veriyorum.
8 ve 10 yaşlarında iki erkek çocuk annesiyim, bekar bir anne olarak, çocuklarımı evdeki bütün sorumluluklarda ortaklık bilinciyle büyütüyorum. Hayatımın çok önemli bir parçası da spor ve kitaplardır. Kickboxdan basketbola bir çok farklı spor dalıyla ilgilendim. Spor ve kitaplar dışında farklı hobilerle ilgilenmeyi çok seviyorum. Bir dönem dikiş dikmeye merak saldım, son senelerde de bahçe işleri ile ilgilenmeye başladım. Seyahat etmek en büyük tutkum.
English Home’da nasıl bir değişim yaşanmakta?
Ev ve yaşam alanları markası denilince akla gelen ilk markalardan biri English Home’da ürün kategorilerinden başlayan bir değişim yaşanmakta. Marka mirasımızla birlikte inovatif bir şekilde girdiğimiz pişirme ve elektrikli küçük ev aletleri kategorileri ile evlerin tamamına hitap eden, evlerin tüm alanlarını kapsayan bir markaya dönüşmekte. Evlerin tüm alanlarına girdiğimiz ürün açılımımızla birlikte kurumsal anlamda da bir güncelleme ihtiyacı doğdu. Bu güçlü değişimi kurumsal kimliğimizle logo ve amblemle de sağlam temellere oturtmak, kullanıcılarımıza hissettirmek istedik. Yakın zamanda yeni jingle ve söylemimiz ile değişen kurumsal kimliğimizi daha da pekiştirmeye devam edeceğiz. Ürünlerimizden sonra kullanıcılarımıza olan tüm temas noktalarına da yansıyacak kapsamlı bir dönüşümümüz olacak. Teknolojik ve inovatif değişimi aynı zamanda mağazalara ve e-ticaret kanallarına da uygulayacağız. Şu anda mağaza içi deneyimi yeni ürün gamımıza paralel dönüştürmeye yönelik iki pilot mağazamızda denemeler yapmaktayız. E-ticaret altyapımızı ve site mimarimizi de güncelledik. Buradaki süreci, daha fazla içerik sunan ve aynı zamanda da kullanıcı dostu bir yapıya dönüştürerek yeniden şekillendirdik. Ayrıca kullanıcı deneyimini iyileştirmek üzere bütün fotoğraf çekim dünyamızı da tekrar ele aldık ve “Kurumsal Fotoğraf Rehberi” oluşturduk. Her alt kategoride, her ürünü, hangi açıda, nasıl bir fonda çekmek gerekiyor, tek tek ürün bazında inceledik. Bu sayede, müşteriye online alışveriş kararını verirken ürünü de daha doğru deneyimleyebilme imkanı sunduk.
Bu değişimin temelinde yatan içgörü ve amaç nedir? Değişimdeki ilk adım ne oldu?
English Home, Türkiye’de bilinirliği çok yüksek, çok güçlü bir marka. Aynı zamanda da birçok kategoride akla ilk gelen marka. Değişim, temellerini bu güçlü mirastan aldı. Değişimimizin temelinde; günümüz trendlerini en hızlı şekilde uyguladığımızı ve kullanıcılarımızla buluşturduğumuzu vurgulamak, çağın değişen dinamiklerine uyum sağladığımızı yansıtmak vardı. Bu doğrultuda markamızın gücünü inovasyon ve tasarım odağında, ihtiyaç ve beklentiler paralelinde daha geniş kitlelere ulaştırmak için harekete geçtik.
Değişimle birlikte kurumsal kimlik ve logo değişti. Buradaki yaklaşım neydi?
2024 yılı itibariyle hayata geçirdiğimiz stratejimiz çerçevesindeEnglish Home marka kimliğimizi yeniledik logo ve amblemimizi modern bir dokunuşla köklerimize sadık kalacak şekilde değiştirdik. Değişimdeki ilk adımda sıfırdan yaratılmış logo, yeni renk ve yazı tipografisi bulunuyor. “English Home için değişim başladı” dedik ve sektörün öncü markası olarak, markamızı ve sektörü değiştirmeye devam edeceğiz. Bu anlamda projelerimiz, işlerimiz devam edecek. Bu değişim sadece söylemlerde ya da kurumsal kimliğimizde kalmayacak. Kullanıcılarımızla buluştuğumuz her alanda kendimizi yenileyeceğiz. Projelerimiz ve ürünlerimiz, pazarlama kampanyalarımızda derinlemesine hissedilecek.
Logonuz neyi anlatıyor?
Yeni logomuz değişimle birlikte sade ve modern bir görünüme kavuştu. Logoda kullandığımız yazı karakteri ile English Home’un marka kimliğinin özgünlüğünü yansıttık. Sadelik ve zarafet vurgusuyla da marka imajımızın temelini oluşturduk.
Amblemimizi, geleneksel değerlere bağlılığı vurgulamak için sofistike serif tipografiyle hazırladık. Amblemimizdeki altı bölüm; English Home’un temel değerleri olan, özgünlük, ilham, cömertlik, kalite, güvenilirlik ve alçak gönüllülükten ilham alıyor. English Home değişen gelecek planları, vizyonu ve ihtiyaçlarıyla uyumlu özgün, modern ve gustosunu hissettiren yeniliğiyle bir yaşam tarzı markası olmayı hedeflediğimizi anlatmak istedik.
Son dönemde birçok farklı kategoriye girmeye başladınız. Bu yeni kategorilere girmenizin altında yenilenmenin etkisi var mı? Yeni kategorilerin devamı gelecek mi?
English Home olarak, kurulduğumuz günden bu yana şık ve zevkli ürünlerle tüketicilerin zevkini yaşam alanlarına yansıtmalarını sağlıyoruz. Kendini yenileyen, genişleyen, kendine farklı alanlar açan ve ilham veren deneyimlerin yanı sıra ürün seçkisinde de zengin bir koleksiyon sunma stratejimizi önceliklendirdik. Sofra ve mutfaklardaki uzmanlığımızı ve ürün çeşitliliğindeki gücümüzü, son dönemde elektrikli küçük ev aletleri kategorisine de yansıtıyoruz. Burada ilk olarak sıcak içecek ürün grubunu hedefledik ve Türk kahve makinesi ile çay makinesi modellerimizi tüketiciyle buluşturduk. Bir sonraki adımda da English Home olarak airfryer, waffle özellikli tost makinesi, el blenderı, kahve makinesi gibi ürünlerimizi tüketicinin beğenisine sunacağız. Tüketici içgörüsü ve ihtiyaçlarını doğru tanımlayarak bu ihtiyaçlar doğrultusunda, farklı açılımlarla müşterilerimizin beklentilerini karşılamaya devam edeceğiz.
Değişim ya da yenilik sizin için ne ifade ediyor? Kişisel olarak yenilenmek için neler yaparsınız?
Ben meraklı biriyim, tam bir yay burcuyum. Yenilenmek, yeni şeyler öğrenmek hayatımın çok önemli bir parçası. Bu yüzden iş hayatımda da özel hayatımda da değişime ve dönemin getirdikleri yeniliklere kolay adapte olabilen bir yapıya sahibim. Okumayı, araştırmayı ve öğrenmeyi hayatımın merkezinde tutuyorum. Bu da daha dinç, daha enerjik bir duruş, daha sağlıklı düşünce biçimi ve daha verimli çalışma ayrıcalığı sunuyor.
Son yıllarda globalde de birçok markada bu değişim yaşandı, logosunu, kurumsal kimliğini yeniledi. Bu değişim çalışmaları sizce bir zorunluluğa mı dönüştü, yoksa gelip geçici bir trend mi?
Teknoloji ve günümüzün değişen dinamikleri ile birlikte her alanda yeni bir düzen oluşumuna tanıklık ediyoruz. Bu noktada markaların da bu değişime adapte olabilmesi ve sürdürülebilirliği açısından kurumsal kimliklerinin yenilenmesi gerektiğine inanıyor, bunun bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Artık, her şey çok daha hızlı tüketilebilir durumda. Özellikle yeni jenerasyonla bu tüketim çılgınlığı daha da arttı. Maddi tüketimden değil, manevi, içerik tüketiminden de bahsediyorum. Bu yüzden, markaların güncellenme ihtiyacı daha da artmış durumda.
Markalar değişimi yaşarken, uzun yıllar boyunca yarattığı değeri korumak için sizce neler yapmalı? Bu anlamda English Home neler yapacak?
Markaların yeniden dönüşme yolculuğunda, özellikle o markayı marka yapan değerlerin unutulmaması, gerçekleştirilecek yeniliğin bu temellerin üstüne kurulması çok önemli. Buradan hareketle, yeni kitlelere ve yeni jenerasyona ulaşırken, genel anlamda müşteriyi içgörüyü doğru anlamak oldukça önemli. Bunun yanı sıra English Home olarak bu içgörüyle teknoloji ve datayı birleştirmeye önem veriyoruz. Önümüzdeki dönemde de daha fazla teknoloji ve data odaklı dönüşümlere odaklanacağız.
