CNN TÜRK Ekonomi Müdürü Sayın Emin Çapa İle Keyifli Bir Röportaj
Emin ÇAPA, CNN TÜRK bünyesinde 12 yıldan bu yana görev yapan, şu an da ekonomi müdürlüğü görevini başarıyla sürdürmesinin yanı sıra öğrenci topluluklarına, sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunuyor.Finans Kongresi’nde de bizlere vermiş olduğu “savaşlar,iflaslar ve dersler” seminerde de bu yönlerini bütün katılımcılarımıza gösterdi. Katılımcılarımızın ve biz topluluk üyelerinin isteği üzerine Emin Bey’i daha yakından tanımak ve bilgilerinden faydalanmak üzere keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Bunun bana kattıklarına gelecek olursak; Dünya çok hızlı gelişiyor,bilgi çağını yaşıyoruz ve internet,teknoloji vazgeçilmezlerimiz olmuş durumda.Bu konuyu gençler kadar hızlı takip etme şansımız maalesef ki olmuyor.Ben bu yollarla gençlere dokunuyorumionları anlamaya çalışıyorum,ne düşündüklerini öğreniyorum.Dünyanın değişmesi,güç dengelerinin değişmesi,teknoloji,internet gibi gelişmelerin getirdiği bir etki var: Gençlik zihin kayması yaşıyor,tek tipleşiyor.Amacım bunun sebeplerini anlamak görmek ve elimden geldiğince çok gence dokunup,onların nereye gittiğini anlamak.Bunun en iyi yolu da onlarla konuşmak.Dünyaya ayak uydurmak için bunu yapmak zorundayız.Bu deneyimlerime dayanarak seminerlerde anlatmak için hazırladığım sunumları şekillendiriyorum,bu eksiklikleri görerek,onları tamamlayacak hale getirmeye çalışıyorum.Onlara birşeyler kazandırmak gerek,herşey matematik,fizik,kimya değil.Gençlerin kafasına “şüphe” denen şeyin sokulması gerekiyor.Bu konuda en ufak bir faydam olduğunu düşünmek beni mutlu ediyor.
Mesleğinizi seçerken etkili olan şeyler,kişiler oldu mu?
Hayır kimse etkili olmadı,keşke olsaydı daha bilinçli olurdum.Çocukluğumdan beri iki hayalim vardı: biri 1 doların 1 tl olması (:türk parasının,ülkenin gücünü artmış olarak göreceğimi düşünerek…Bu hayalimin anlamsız olduğunu sonralardan fark ettim.Diğeri ise hep gazeteci olmak istedim.Hep bilgi açlığı çektim,öğrenmek istedim,bilmek istedim.Doyurulamayan bir bilgi açlığı ki hala devam ediyor.Bu açlığı tatmin edebileceğim tek yer gazetecelik.Araştırmalı soruşturmalıyım herşeyi.CNN TÜRK’ün sloganı bana çok uygun bu yüzden.”ilk bilen siz olun!” işte bu ben olmalıyım.
Henüz okula başlamadan okuma yazmayı sökmüşüm ben.Rahmetli annemin anlattığı bir anımı paylaşayım: Bir gün sokağın başındaki bakkala şeker almaya göndermiş annem beni. O zamanlar kese kağıtları gazetelerle yapılırdı.20-25 dakika geçmiş gelmemişim.Merak edip aramaya çıkmışlar ve sokaktaki bir lambanın altında şekeri dökmemeye çalışarak,şekerin sarılı olduğu gazete parçasında yazılı olan şeyleri okumaya çalışıyormuşum (: İşte o zamandan geliyor bu öğrenme açlığı.
Peki mesleğinizdeki zorluklar nelerdir,bu mesleği düşünen gençlere önerileriniz nelerdir?
Öncelikle para diyorum.Bu meslek çok paralar kazanmak isteyen insanların mesleği değil.Şu an bir telefonla,şu an aldığım maaşın en az 2 katını alabileceğim birçok iş bulabilirim.Bu mesleği yapan bir çok arkadaşımın da böyle bir seçeneği var.Ama dediğim gibi bu iş çok paralar kazandıran bi iş değil,maddi kısmını düşünen insanların yapacağı bir iş değil.Bir diğer nefret ettiğim şey ise şu; ekonomi haberciliği yavaş yavaş şirket haberciliğine dönüyor! Bu çok acı birşey.Ekonomi haberciliği küreselleşti ve bu bizim daha çok çalışmamızı gerektiriyor,yorucu bir hal almaya başlıyor.Artık sadece kendi ülkemi ya da doları değil,bütün ülkelerin borsalarını araştırmam gerekiyor.Ben her gece japon borsasını,çin borsasını takip etmek zorunda mıyım? Ama artık yapmam gerekiyor geride kalmamak için.Bu küreselleşme,paranın hakimiyeti bu zorlukları da beraberinde getirdi.Genel olarak Türkiyedeki zorluk ise,Türkiyenin içinde bulunduğu iklim.Trükiyede muhalefet eksikliği yüzünden,habercilik muhalefet olarak görülmeye başlandı.Hükümet habercileri muhalif olarak görmeye başladı.Oysa ki habercilik budur,aksaklıklar haberdir,haber negatiftir.”Sokaktaki çöpler toplandı” bir haber değildir.”Sokaktaki çöpler toplanmadı” bir haberdir.Habercilik üzerinde büyük baskılar var bu sebeplerden dolayı.Halk da buna karşı çıkmıyor.Halk,kendi haber alma özgürlüğünü savunmuyor.Basın özgürlüğü gazeteciye gerek değil,halka gerektir,tıpkı söyleyecek şeyi olmayan insanlara ifade özgürlüğü gerekmediği gibi…
Türkiyenin ekonomi politikaları hakkındaki görüşleriniz ve önümüzdeki yıllar ile ilgili öngörüleriniz nelerdir. Türkiyedeki ekonomi de şirket ekonomisine dönüştü mü?
Hayır bu konuya katılmıyorum. Türkiyede şirketlerin hükmet üzerinde çok etkisi kalmadı.Son 10 yıllık büyümede,KOBİ’ler çok büyük avantajlar kazandı,büyüme gösterdi.Türkiye büyük bir rüzgar yakaladı ve bunu değerlendiriyor.İyi bir yere getirdi Türkiye’yi fakat ülkemizde yüksek katma değerli üretim ,maalesef ,yok.Büyüme var ama yüksek katma değer yok.Son verilere göre büyüme rakamlar %8,5 görünüyordu ama kişi başına düşen milli gelire baktığımızda artış 360 dolar! Bu oranda büyüme sağlanan bir ülkede kişi başı milli gelir bu oranda artmamalı,daha fazla artmalı.Avrupa etkisini kaybediyor ama Amerika yine süpre güç olmaya devam edecektir.
Sektörler bazında düşünürsek önümüzdeki yıllarda artış beklediğiniz sektörler hangileridir?
İnşaatı o kadar gözünüzde büyütmeyin,milli gelirdeki payı düşüktür.Eğelnce sektörü çok büyük bir gelişme gösterecek.İnsanların eğlenme ihtiyacı artacak günden güne.Bu hem turizm demek hem medya,sinema,konser etkinlikleri,kulüpler,online oyunlar…Bütün bu konular eğlencenin kapsamına girer.Onun dışında sağlık ve enerji sektörlerinde büyük patlamalar meydana gelecektir.Önümüzdeki yılların en gözde sektörleri olacaktır bu iki sektör.Enerji kaynaklarının azalması kirlenmesi ile birlikte yeni enerji sektörleri ortaya çıkmak zorunda olacak.Sadece Türkiye de değil bütün dünyada gerekecek enerji sektörünün gelişimi.Ayrıca nano teknoloji,ve çok geride olduğumuz sigorta sektöründe gelişmeler yaşanacaktır diye düşünüyorum.
Son olarak öğrencilere,mezun olanlara ve mezun adaylarına önerileriniz nelerdir?
Öncelikle ne olursa olsun entellektüel bir taban oluşturun.Artık üniversite mezunu olmak yeterli değil ekstra bir şeyler gerek.Aldığınız dersleri herkes alıyor hatta mezun olunan okul bile etkisini kaybetmeye başlıyor.Bilgi çağında yaşıyoruz,bilgi her yerde artık.Bundan faydalanıp farklı alanlarda kendinizi geliştirmeye bakın.Müzik,sanat,edebiyat,tarih gibi konuları öğrenin.İkinci olarak kesinlikle bir yurt dışı deneyimi yaşayın ve bunu en kısa zamanda yapın.Staj olsun,çalışmak olsun,gezmek ya da sosyal sorumluluk olsun,eğitim ya da her neyse…Ama mutlaka gidin görün. CV’de bir cila olsun.İleride kariyerinizde belli bir yere geldikten sonra pek fırsatınız olmayabilir,bunu okul yıllarında yapmaya çalışın. Asya’nın,Çin’in geldiğini görüyoruz,peki hangi genç Çince öğreniyor? Dil öğrenin.İngilizce yeterli değil artık başka diller öğrenin. İlgilendiğiniz alana yönelik gelişmeleri takip edin. Çin’deki gelişmeyi görüyoruz peki Çine nasıl gidilir,nasıl ticaret yapılır,iş kuralları nelerdir,nasıl konuşulur,nasıl iş yapılır bunları bilen ne kadar öğrenci var? çok az. bunları takip edin.Üniversitedeki bilgiler tek başına yeterli olmaz.Sürekli değişen kanunlar kurallar var.Hepsini günden güne takip edin.Bunlar kilit noktalardır.
Sayın Emin ÇAPA‘ya ,bizlere vakit ayırıp değerli bilgilerini ve deneyimlerini bizlerle paylaştığı için ,tüm ODTÜ İşletme Topluluğu üyeleri, ODTÜ öğrencileri ve Pazarlama Türkiye ekibi adına teşekkür ediyorum.