Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Brand Week’i birçok kişi duymuştur. Reklam, pazarlama, medya gibi birçok alandan öğrencisinden müdürüne, CEO’sundan stajyerine kadar binlerce kişi tarafından ilgi ile takip edildi. Brand Week aynı zamanda ‘Yılın En İlham Verici Haftası’ olarak duyuruldu. Şimdi biraz bu hafta gerçekten bu kadar ilham verici miydi, hangi oturumlar favorim olabildi bunları şöyle bir sıralamak istiyorum.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Brand Week gerçekten ilham verici bir haftaydı. Yoğun bir hızla oturumlar gerçekleşti ve katılımcılar programdan takip ederek dilediği konuşmacıların oturumlarına katılabildi. Ben de, bir reklamcılık öğrencisi olarak Brand Week’e katıldım.
Kendime favori oturum hangisiydi diye soracak olduğumda buna cevap vermenin ne kadar zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü tek bir oturuma “En İyisi” demek diğer oturumlara büyük haksızlık olur. Bu yüzden sizlere Brand Week favorilerimi sıralayacağım.
Serdar Erener –Yeni Dünya Düzensizliği
Türkiye’nin en başarılı ve en bilindik reklamcılarından kendisi. Tam 33 yıllık bir reklam kariyeri var ve bugün geldiği noktada Serdar Erener kendi işini “Ben aslında bir satıcıyım.” diye tanımlıyor.
Serdar Erener oturumunda, yeni dünya düzensizliğini ele aldı. Bu dünyada reklamcılığın nerede olduğundan ve reklamcılık alanının püf noktalarından bahsetti ve bugüne kadar yaptığı işlerden küçük bir derleme sundu bizlere. Bu işler aynı zamanda hayatımızda bir şekilde yer etmiş, hepimizin hafızalarına çok güzel bir şekilde kazınmış reklamlardı. O reklamları izlemek beni çocukluk yıllarıma götürdü. Eminim ki o reklamların yayınlandığı dönemde
yaşamış olan kişiler bütün o reklamları hatırlıyordur. Cola Turka’nın “New York’ta Bir Morning” reklamı, özgür kızlı Turkcell reklamı ve daha niceleri. Sadece o reklamlara bakarak bile Serdar Erener’in bugün neden Serdar Erener olduğunu anlamama yardım etti. Bunun dışında esprili ve hareketli kişiliği de oturumu muazzam hale getirdi.
Marcelo Pascoa – Kim Korkar Muhteşem Fikirden?
Marcelo Pascoa Burger King Global CMO’su yani küresel marka pazarlamasından sorumlu başkan. Daha önce farklı ajanslarda metin yazarı, kreatif direktör, dijital direktörlük gibi birçok farklı pozisyonda çalışmış. Açıkça söyleyebilirim ki, tüm oturumlar içerisinde sunum tekniklerini en etkili olarak kullanabilen kişilerden biriydi. Hatta o kadar etkiliydi ki yemek arasında birçok kişi Burger King yemeye gitti.
Bu oturumda Pascoa bizlere en etkili ve en çok ses getiren harika Burger King reklamlarını bizlere anlattı. Hatta sadece bu reklamları anlatmakla kalmadı, bu işlerin kamera arkasını da anlattı. Bu kadar büyük işlere imza atarken dikkat edilmesi gereken bazı konuları bizlere aktardı. Bu işler sonucunda karşılarına ne gibi sorunların çıktığını ve bu sorunları nasıl çözdüklerini büyülenmiş bir şekilde dinledik diyebilirim. Sıfır bütçe ile sadece halkı ve sosyal medyayı dinleyerek yapılan o cin fikirli işler bence salondaki herkese ilham vermiştir.
Bahsettiğim çalışmanın linkini “burada” bulabilirsiniz. Brezilya’da homofobiklik üzerine yapılmış hem çok başarılı hem de çok eğlenceli bir çalışma mutlaka izleyin derim.
Barry Schwartz – Bolluk Paradoksu
Prof. Dr. Barry Schwartz bir psikolog ve yazar. İnsan psikolojisi ve ekonomi arasındaki ilişkileri inceleyen bir bilim insanı ve en çok bu çalışmalarıyla tanınmakta. Bu oturumda, normal şartlar altında insanlara birkaç tane seçenek sunmanın tek seçeneğe kıyasla daha fazla satış sağladığını öğrendik. Fakat bunun kadar önemli bir şey ise insanlara düşünebileceğinden çok fazla seçenek sunmanın onları paralize ettiği ve sonuçta hiçbir şey satın almadan sadece akıllarını karıştırmayı sağladığını bizlerle aktardı. 2015’te bu alanda yayımladığı “The Paradox of Choice: Why More Is Less” kitabından önemli bilgileri biz Brand Week katılımcılarına anlattı. Eminim birçok kişi bu oturumda öğrendiği bilgilerden ve gösterilen araştırma sonuçlarından birçok ders çıkartmıştır. Bu oturum da Brand Week’in ilham verenleri arasındaydı kesinlikle.
Bütün bu yazıyı özetlemek gerekirse Brand Week gerçekten ilham verici bir haftaydı. Bir öğrenci olarak oraya katılmış olabilmek ve bütün bu insanları canlı canlı dinleyebilme fırsatı yakalamak benim için çok büyük bir deneyimdi. Bir öğrenci olarak alan hakkında birçok eşsiz bilgi öğrendim, bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Bir sonraki Brand Week’te görüşmek üzere diyorum.