Bir Robota Ahlaklı Olmasını Öğretebilir Misiniz ?

Teknolojinin gelişmesiyle beraber robotların hayatımıza girmesi, bir takım etik konuları da gündeme getiriyor. Ancak yapay zeka ve etik konusuna geçmeden önce yapay zeka kavramını ve hakkındaki tartışmaları tüm yönleriyle inceleyelim.

Genellikle yapay zeka kavramı insani vasıflar atfedilen bir bakış açısıyla ele alınsa da üç tür yapay zeka var: Zayıf yapay zeka, güçlü yapay zeka(genel yapay zeka), süper zeka.

Zayıf yapay zekayı günlük hayatımızda kullanıyoruz: Laptoplar, uçakların oto pilotları, Android telefonlardaki Google Now yazılımı, insansız hava araçları, dronelar, Windows telefonlardaki Cortana, Honda’nın Asimo robotu ve iPhone Siri gibi.

Güçlü yapay zeka ve süper zeka ise yemek yiyebilen, gülebilen, satranç oynayabilen, filmdeki adamın aşık olduğu Samantha yazılımı gibi. Mark Zuckerberg ile bu konuda tartışmaya giren Elon Musk, Bill Gates ve Stephen Hawking’in insanlık için tehdit olarak düşündüğü zeka türü bunlar.

Şirketlerinin hisse senetleri borsada işlem gören Mark Zuckerberg, Elon Musk ve Bill Gates’in görüşleri çok geçerli olmayabilir ancak Hawking, hiçbir şirkette çalışmadığından ticari kaygıları olmayan, ALS hastası bir bilim insanı ve diyor ki:

“Yapay zekanın ilkel türlerinin son derece yararlı olduğunu çoktan gördük. Ancak tam kapsamlı bir yapay zekanın geliştirilmesi insanlığın sonu olabilir. İnsanlar yapay zekayı geliştirdikten sonra, bu tür bir zeka kendi yolunu çizerek kendini yeniden tasarlayabilir ve sürekli artan bir hızda gelişebilir.”

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın ise üniversite ile yaptığı röportajda Elon Musk ve Mark Zuckerberg tartışmasına değinerek başka bir noktayı vurguluyor:

“Geliştirilen her teknolojinin getirdikleri yanında her zaman az ya da çok zararlı olabilecek yan etkileri de olabilir. Burada önemli olan bunların tartılıp bu teknolojiyi kullanmaya değip değmeyeceğine karar verilmesidir. Bu tartışmada tarafların Yapay Zeka deyince aynı şeyi kastedip kastetmedikleri de belli değil. Elon Musk, yapay genel zeka olarak adlandırılan, insan eşdeğeri sistemleri kastediyor olmalı. Bugün kullanılan tekniklerden yola çıkarak böyle bir sistem geliştirmek mümkün değil. Günümüzde Yapay Zeka bir araç olarak kullanılmaktadır. Her uygulamanın da amacı bellidir. Geliştirilen Yapay Zeka ürünü amacının dışında bir şey yapamaz yani satranç oynayan bir program tıpta tanı koyamaz. Bugünkü teknolojide olacak en kötü durum bence geliştirilen Yapay Zeka araçlarının yaygın şekilde işsizliğe yol açmasıdır. Ancak düzgün bir planlama ile bunun önüne geçmek mümkündür. Filmlerde gördüğümüz canavarlaşan robot, program vb.nin bugünkü teknolojiyle yapılması mümkün değildir.”

Daha önce IBM ve bu alandaki diğer şirketler insan beynine benzeyen bilgisayar sistemleri geliştirmesine rağmen insan kadar zeki olan güçlü zekayı üretebilen olmadı. Hangi süper zekadan bahsediyoruz?

“Ama Facebook’un iki yapay zeka robotu kendilerine özgü bir dil oluşturdu bu yüzden fişleri çekildi.” derseniz eğer, yine cevabı Prof. Dr. Levent Akın’dan alalım:

“Öncelikle bu öykünün uydurulmuş olduğunun bilinmesi gerekiyor. Olayın aslı şöyle: Araştırmacılar insanlarla pazarlık yapabilecek bir Yapay Zeka programı geliştirmek için aynı amaçla tasarlanmış iki yapay zeka programını birbirleriyle İngilizce kullanarak pazarlık yaptırmış ve başarımlarını ödüllendirerek giderek daha iyi bir program elde etmeye çalışmışlardır. Çalışmada programların kullandıkları dilin İngilizce gramer kurallarına uymasını ödüllendirecek bir kural olmadığı için zamanla programlar, kelimeleri insanların kullanmadığı şekilde kullanmaya başlamış. Bu durumda, insanlarla pazarlık edeceği için İngilizce kullanmayı zorunlu hale getirecek bir kural konarak çalışmaya devam edilmiş ve proje başarıyla sonuçlanmıştır. Yani fiş çekilmesi gibi bir durum olmamıştır. Yapay Zekanın kendi başına tehlikesi yoktur. Tehlike bence her araçta olduğu gibi kötü amaçla kullanılmasında olur..

İnsanların işlerini ellerinden alma gibi ekonomik sonuçlarla karşılaştırıldığında Yapay Zekanın yakın zamanda varoluşsal bir tehdit oluşturma riskini ihmal edilebilir derecede küçük görüyorum.”

Gelelim “Yapay Zeka ve Etik” konusuna.

Etik dediğimiz kavram ahlak ve ahlaki statüyü de kapsar. Sadece kendisine söyleneni yapan, mantıksal kararlar verebilen bir robota ahlaklı olmayı öğretebilir miyiz? Robot bir dadıya çocuklara iyi davranmasını öğretebilir miyiz veya robotlar etik kararlar almalı mı?

İnsanı diğer canlı türlerinden ayıran 3 tane kavram vardır: Zihin, bilinç ve zeka. Microsoft’un kurucularından olan Paul Allen ise organik veya inorganik bileşenlerden oluşmuş bir sistemin, yeterince karmaşık bir yapıya sahip ve bu karmaşık yapının bileşenlerinin birbiri ile “aktif” bağlantısı olduğunda bu yapının kendi bilincini oluşturabileceğini iddia ediyor.

Aslında yapılan şey ileride kendi bilincine sahip olabilecek yapay zeka için etik ve ahlaki değerler belirlemek midir?

Eğer gelecekteki bazı yapay zeka sistemlerinin ahlaki statüye sahip adaylar olabileceğini düşünürsek farklı etik konular karşımıza çıkar. Ancak günümüzde yapay zeka sistemleri kendi başına ahlaki önem taşımadığı ve kendi kararlarını veremediği için ahlaki bir statüye sahip olmadığı konusunda genel bir kanı var.

Yapay zeka sistemi oluşturulurken yaşanılan süreç önemli. O sürece dahil olan insan beyinlerinin çalışmalarının etikliği veya etiklik derecesi ilerde oluşacak sistemin etik derecesini belirler. Çünkü yapay zeka sistemleri her zaman kendisine söylenenlere göre hareket edeceği için otomasyonu üreten firmaların ve kişilerin fikirlerini yansıtması kaçınılmaz. Bu yüzden insanlar önce kendi değerlerini sorgulamalı ve bu sistemleri geliştiren takımlar, mümkün olduğunca cinsiyet,ırk,din gibi konularda çeşitlilik göstermeli.

Kapanışı Kozan Demircan’ın yorumuyla yapalım.

”18. yüzyılda kölelik vardı, kadınların ve kölelerin seçme ve seçilme hakları yoktu ve bu durum normal karşılanıyordu. O kafayla robot geliştirseydik robotlara köleliğin iyi bir şey olduğunu mu öğretecektik? Yapay beyinlerine kölelik yasalarını mı kodlayacaktık? İnsanların değer yargıları zamanla değiştiğine göre robotların da değişecek mi? Peki bizden hızlı düşündükleri için günde 5 kere değişecek mi?

Bu sebeple en iyisi robotlara insanlar gibi ahlaklı davranma kapasitesi programlamak. Böylece robotlar hayatta başına gelen her olayı vicdan sahibi yapay zeka olarak tek tek değerlendirebilir ve kendi ahlaki kararlarını alabilir.”

İnsanlar olarak adalet, güven ve etik kavramları konusunda ortak bir düşünceye sahip olmadığımızda robotların ahlaklı olmasını beklemek sadece hayalden ibaret olur. Ne ekersek onu biçeceğiz anlaşılan…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir