O kadar dinamik bir çağda yaşıyoruz ki, her geçen gün yeni şeyler duyuyoruz/öğreniyoruz. Yeri geldiğinde şaşırıyoruz, yok artık bu kadar olmaz diyoruz ama oluyor. Bu gelişmeleri ileriye dönük yorumlayanlar da çıkıyor, bizleri daha da şaşırtıyorlar. Onlardan birisi Jack Ma, e-ticaret sektöründe önde gelen Alibaba’nın kurucusu.
“Dünya önümüzdeki 30 yıl içinde mutluluktan daha çok acıyı görecek.”Şuanda bulunduğumuz çağ ve gelişmeler açısından üçüncü teknolojik devrimi yaşıyoruz. Bundan önce birinci ve ikinci teknolojik devrimlerini de yaşadık ancak ikisi de insanlığı direkt geliştiren, onları mutlu eden süreçler olmadılar. Birinci teknolojik devrim 1.Dünya Savaşı’na, ikinci teknolojik devrim 2.Dünya Savaşı’na neden oldu. Şimdi de üçüncü teknolojik devrim…
Teknoloji insanların hayatlarını geliştirmesine rağmen birçok işi yok etmektedir. Günümüzde insanlar çok mutlu değiller. Eğitim ve deneyim backgroundları yeteri kadar yaratıcılık ve yenilikçilik yetkinliklerine sahip olmayanlar, işlerini yapay zekâya bırakacaklarından dolayı endişeliler. Bu durum da insanları yoksulluk, hastalık, savaş gibi büyük felaketlere neden olacaktır.
“Bilgi ile bilgelik farklı kavramlar.”
İnsanlardan daha becerikli daha zeki yapay zekâlar/makineler yapılabilir. Güçlü makineler, hızlı giden araçlar, zeki bilgisayarlar zaten yapıldı. Ancak bunların hiç birisi tam anlamıyla insanların yerini tutamaz.
Sadece beyne ve zekâya sahip olmaktan insan olunmuyor, bilgelik insanı ayıran özelliklerin başında gelmektedir. İleride yapılacak yapay zekâlar bu bilgeliğin yerine geçemez çünkü bilgelik insanın kalbinden gelmekte, deneyimlerinden yararlanmaktadır. Bu farktan dolayı eğitim sistemleri insanları robot gibi yetiştirmekten kaçınıp, bilgeliği aşılamalıdır.
“Mesai kavramı değişecek.”
Dünyadaki bu gelişmeler, ilerleyen yıllarda ülkelerdeki mesai saati kavramı değişecektir. Büyük dedelerimiz haftada 5 gün 12-16 saat tarlada, köyde, herhangi bir yerde çalışıyorlardı. Şu anda bizler haftada 5 gün 8 saat çalışıyoruz ve çok yoğun olduğumuzu düşünüyoruz. 30 yıl içerisinde, insanlar günde 4 saat ya da hafta 4 gün çalışacaklardır ve yine yoğun olduklarını düşünecekler.
“Globalleşme kaçınılamaz.”
Teknolojinin çalışma süreleri üzerindeki etkisinden ve yapay zekânın seyahat gerektiren işlerde kullanılamamasından, insanlar daha çok gezecek daha çok yer görecekler. Normal bir insan standart bir hayatı boyunca 30 yer görüyorsa, ileri ki yıllarda yaşayan insanlar aynı süre içerisinde 300 yer görecektir. Bu hareketlilik değişken / mobil bir popülasyona sebep olacaktır. Dolayısıyla uluslararası etkileşimlerle birlikle globalleşme artacaktır.
Yazımı, giriş yaptığım cümlelerin zaman kiplerini değiştirerek sonlandırmak istiyorum. O kadar dinamik bir çağda yaşıyoruz ki, her geçen gün yeni şeyler duyacağız/öğreneceğiz. Yeri geldiğinde şaşıracağız, yok artık bu kadar olmaz diyeceğiz.
