Yazıyı okumaya başlamadan önce sizden aşağıdaki soruları çözmenizi isteyeceğim. Sorular çok zor değil ve herhangi bir yere yazmanıza da gerek yok. Sadece çözün ve aklınızda tutun.
Sonuç kırmızı ya da mavi renkli bir çekiç mi? Cevabınız evet mi?
Aslında bu test birden fazla ülkede uygulanmış ve insanların %90’ı sizin verdiğiniz cevabı vermiş. Peki bu nasıl oluyor? Sayılar bizim beynimizde nasıl renk çağrışımı yapabiliyor? Beyin hesap işlemleri yaparken belli bölümler daha aktif hale geliyor. Bu süreçte hemen cevap istenen bir soru sorulduğunda cevap bilinçli bir cevap değildir. Hemen cevap verdiğimizde verilen cevap bilinçaltından gelmektedir. Mesela ”İnek ne içer?” diye sorsam? Bu soruya hızlı cevap verirseniz ”Süt” olacaktır. Ama düşünerek cevap verirseniz su olduğunu anlayacaksınız. İşte pazarlamacılar bunları kullanarak bizleri etki altına almaya çalışıyor.
Algı: psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur.
Algılama; duyumları yorumlama ve onları anlamlı bir biçime getirme sürecidir. Beş duyumuza gelen bilgiler yorumlanır, anlamlandırılır ve böylelikle dış dünya anlaşılmaya çalışılır. Algılama aslında şu şekilde çalışıyor;
Uyarıcı > Duyu Organları > Dikkat > Yorum > Tepki
Dışarıdan gelen uyarıcılar ya da içsel uyarıcılar duyu organlarımızı etkiliyor. Etkilenen duyu organlarımız dikkat ediyor ve bunu yorumluyor. Daha sonra yorumlanan bilgiye tepki gösteriyor. Algılama sürecimizde bu tepki ya satın alma ya da satın almama şeklinde oluyor.
Burada bir noktayı açıklamakta fayda var. Duyu organlarının algıladığı en düşük uyarıcı şiddetine mutlak eşik denir. Örneğin: Köpeklerin koku almada mutlak eşikleri insanların mutlak koku alma eşiğinden 400 kat daha düşüktür. Bizim maruz kalıp algılayamadığımız kokuları aldıkları içinde güvenlik güçleri ve sivil savunma ekipleri tarafından kullanılır.
İşte algılama bu şekilde düşünülebilir. Pazarlamacılar genellikle bizim algılarımızı etkilemeye çalışırlar. Peki bunu nasıl yaparlar? Gelin birlikte inceleyelim.
1 – Renk
Renkler, algısal örgütlemelerimize yardımcı olurlar. Renklerin incelenmesi ile ürün, marka, logo, ambalaj, reklam gibi pazarlama iletişimimizin önemli ögelerine şekil vermek mümkündür. Renkler ürün farklılaştırmak ve ürün konumlandırmak için kullanılır.
Renk pazarlamacıların en iyi kulladığı silahlardan bir tanesidir. Her rengin bir anlamı vardır. Örneğin sarı renk geçicilik anlamı taşır. McDonald’s sarı rengi kullanarak ”Hemen ye git sen burada geçicisin.” mesajı vermektedir. Yine yakın zamanlarda olan bir olay şimdiki Cumhurbaşkanımız R.Tayyip ERDOĞAN Davos zirvesine katıldığında kravatı ne renkti? Evet sarıydı ve verdiği mesaj orada geçici olduğuydu. Sonrasında One Minute diyerek oradan ayrıldı ve bir daha katılmadı.
Burada renklerin dilini görebilirsiniz.
2 – Koku
Koku algının yorumlanmasında önemli bir ipucu olabilmektedir. Kokular duygularımızı harekete geçirip, sakinleştirici etkiler yaratır. Çağrışımlar yapar ve olumlu hisler beslememize yardımcı olur. Kokular genellikle tüketicilerin uzun dönemli belleğine yerleşmiş nesneler, olaylar ve insanlara bağlıdır.
Alışveriş merkezleri hepimizin hayatına girmiş durumda. Şimdi şöyle bir düşünelim avm’ye girdik alışverişe başlayacağız işte tam bu sırada burnumuza kuru pasatlarının ve kurabiyelerin eşsiz kokuları gelir değil mi? Evet siz bu kokuyu duyunca direkt unlu mamüller bölümüne gidip aklınızda olmayan o müthiş kurabiyeleri alırsınız. Diğer örnek bir mağazadan elbise alacaksanız sakın vitrine yaklaşmayın. Neden mi vitrinde genelde vanilya kokuları bulunur ve bu sizi etkiler vitrine daha çok çeker ve ürünü alırsınız.
3 – Ses
Ses pazarlamacıların başka bir silahıdır. Sadece müzikle sizi etkileyebilir alışveriş davranışlarınızı değiştirebilirler. Dikkat edin fast-food mağazalarında hareketli ve hızlı müzikler vardır. Amaç insanların yemeğini yeyip bir an önce gitmesini sağlamaktır. Alışveriş merkezleri de bu taktiği kullanır. Müşterinin yoğun olduğu zamanlarda tempolu ve hareketli müzikler çalar ve müşterilerin alışverişlerini hemen tamamlayıp gitmelerini sağlar ya da cironun az olduğu zamanlarda yavaş müzikler çalarak avm’de daha fazla vakit geçirmeyi ve daha fazla alışveriş yapılmasını sağlar.
4 – Bilinçaltı algılama
Kişinin bilinçli olarak farkına varamadığı uyarıcıların bilinçaltında algılanmasıdır.
Deney: New Jersey’deki bir sinemada binlerce kişinin seyrettiği bir film içerisine saniyenin 1/3000’ü kadar kısa sürelerde mesajlar yerleştirilmiş ve gösterilmiştir. Mesajlar “Coca Cola İç” ve “patlamış Mısır Ye” olup, altı haftalık süre içerisinde her beş saniyede bir tekrarlanmıştır. Sonuç olarak Coca Cola satışları %18, patlamış mısır satışları ise %58 artış göstermiştir.
Camel sigarası içen muhakkak vardır. Neden bu sigarayı içiyorsunuz? Ben söyleyim bilinçaltınız size kendinizi güçlü hissettiriyor neden mi?
Peki tüm bunlara karşı biz ne yapabiliriz? Hiç birşey yapamayız. Sadece biraz daha dikkat ve listeler hazırlamak gerekir. Aksi takdirde bizde bunlara kapılıp gideriz.
Yazıyı beğendiniz mi? Ayrıca algılama ile ilgili sunumuma buradan ulaşabilirsiniz.
Harika bir yazı. Özellikle çekici tahmin etmesi çok ilginç.